Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6331 E. 2022/8354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, nafaka miktarı ve maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin fiziksel şiddet, ilgisizlik, çocuğu annesine karşı doldurma ve hakaret gibi eylemlerinin evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan ağır kusurlu davranışlar olduğunun tespiti ve bu durumun maddi-manevi tazminat talepleri ile nafakaya etkisinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminatların reddi, ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

Kadın tarafından temyize konu edilen ziynet alacağının miktarı karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi gereğince temyiz sınırı altında olduğundan kesindir. Açıklanan nedenle kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 2013 doğumlu ... ...'in yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Bölge adliye mahkemesince Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp gerektirmiştir.

4-Mahkemece evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Karar yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurları yanında, davalı erkeğin eşine yönelik fiziksel şiddeti, ilgisizliği, çocuğunu annesine karşı doldurması ve hakaretinin da sabit olduğu dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-davacı erkeğin davacı-davalı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

5-Yukarıda 4. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50.51) dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulmadı doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. 4. ve 5. bentte gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı-davalı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 19.10.2022 (Çrş.)