Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6583 E. 2023/2956 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine, davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarının ve davalı banka lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi hususlarının temyiz incelemesine konu olmasıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı banka lehine ilk derece mahkemesince hükmedilen vekâlet ücretinin istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına rağmen, davalı bankanın vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmaması sebebiyle usulü kazanılmış hak oluştuğu ve davalılar lehine her iki dava için ayrı ayrı vekâlet ücreti takdiri gerekirken eksik hükmedildiği gözetilerek, vekâlet ücreti yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1178 E., 2022/691 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/941 E., 2019/796 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili, davalılardan ... vekili ve banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili, davalılardan ... vekili ve davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden ... ... vekilleri Av. ... ve Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldiler. Dahili davalı .... vekili gelmedi. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı eşi adına tapuda kayıtlı taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, eşinin şirketlerinin arasında iş ilişkisi bulunan ... lehine 11.01.2017 tarihinde ikinci dereceden ipotek tesis ettirdiğini, Selami' nin taşınmazın aile konutu olduğunu bilmemesinin imkansız olduğunu, kendisinin muvafakati olmadan ipotek konulduğunu belirterek ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, 11.01.2017 tarihinde davalı eşi Reyhan tarafından ... lehine ikinci dereceden ipotek tesis işlemi yapıldığını, 06.02.2017 tarihinde bu kez 250.000,00 TL bedelli üçüncü dereceden ipotek tesis işlemi gerçekleştiğini, müvekkilinin açık rızasının alınmadığını belirterek davaların birleştirilmesine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; ...'ın ipoteği ...'a temlik etmiş olduğundan bu davada taraf sıfatının el değiştirdiğini, ...'ın taraf sıfatının kalmadığını, ...'un davaya dahil edildiğini, ...'ın hukuki bir işlem yapamayacağını, itirazlarının gerçeğe aykırı olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmadığını, müvekkilinin ikinci derecede ipoteğin iptaline ilişkin davada davalı sıfatına haiz olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, asıl dava ve birleşen dava konusu alacakların ve alacaklara bağlı ipotek hakkının Kartal 23. Noterliğinde alacağın devri sözleşmesiyle ...'a temlik edildiğini, bu yönüyle de müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığını, ipotek tesisi sırasında diğer davalının burasının yatırım için alınmış olduğuna ilişkin beyanlarının bulunduğunu, taşınmazın ipotek tarihinde ve huzurdaki davanın açıldığı tarihte aile konutu olmadığının davalı ... tarafından icra hukuk mahkemesinde açık bir şekilde beyan edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; alacaklarını temlik veren ...'ın huzurdaki dava yönünden feri müdahil sıfatına haiz olduğunu, Selami Dalmal'ın mahkemeye sunmuş olduğu taşınmazın ne ipotek tarihinde ne de sonrasında aile konutu olmadığı yönündeki delillere dayalı beyanlarını tekrar ettiklerini ve bildirmiş olduğu delillerin toplanmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3.Dahili davalı .... vekili cevap dilekçesinde; davaya konu terkini talep edilen ipotek ilişkisinde müvekkili bankanın bir dahiliyetinin bulunmadığını, 2015 yılında taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, eş muvafakatinin banka lehine birinci derecede tesis edildiğini, davacının muvafakat verdiğini belirterek müvekkili banka aleyhine durum yaratacak bir karar verilmemesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kendisini vekille temsil ettiren davalı ..., davalı ..., davalı ..., davalı ... lehine ayrı ayrı 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, taşınmaza hemen taşınılmamış olmasının taşınmazın aile konutu vasfını ortadan kaldırmayacağını, ...'ın feri müdahillik talebine ilişkin karar verilmediğini, feri müdahillik talebinin kesin süre içerisinde yapılmadığından ret kararı verilmesi gerektiğini, mahkemenin gerekçeli kararda ...'ı davalı olarak yazdığını ve lehine vekâlet ücretine hükmettiğini, davalı olarak Yapı Kredi Bankasının gösterildiğini, Yapı Kredi Bankası ipoteğine karşı fek talebi olmayan müvekkili aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki tedbir kararının teminatsız olarak ve dava kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddi nedeniyle maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ...'nin davanın başında davayı kabul etmesine rağmen vekâlet ücretine hükmetmesinin kabul edilemeyeceğini, taraflarca davaya dahil edilmesi talep edilmeyen birinci derece ipotek alacaklısı banka yararına vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek açıklanan nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 30.09.2020 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6 nolu bendi hariç tümüyle kaldırılmasına, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu taşınmazın karı-kocanın bir arada oturmak niyetiyle alındığı, aile konutunun bütün yaşam faaliyetlerinin geçirildiği alan olduğu, ipotek tesis edilen tarihlerde taşınmaz davalı kadın adına kayıtlı ise de kiracının özel durumu nedeniyle taşınmaza daha sonraki aylarda taşındıkları ve kiracı ile birlikte kaldıkları, ipotek tesis edilen tarihlerde taşınmazın aile konutu niteliğinin bulunmadığı, boşanma kararından önce davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacının davanın reddine yönelik istinaf talebinin reddine, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gerekçeli kararda ...'ın ve Yapı Kredi bankasının davalı olarak gösterilmesi mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden bu husustaki davacının istinaf talebinin reddine, banka lehine kurulan ipoteğe yönelik açılan bir dava bulunmadığı, mahkemenin bankanın davaya dahil edilmesi yönünde verdiği ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından davacının Yapı Kredi Bankası lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, dahili davalı ...'un tedbir kararına yönelik istinaf talebinin kabulüne, mahkemenin 12.10.2018 tarihli icra dosyalarında satışın durdurulmasına yönelik ara kararının kaldırılmasına, bu hususta gereken yazışmaların İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, dahili davalı ...'un maktu vekâlet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulüne, 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca birleşen davadaki 250.000,00 TL ipotek bedeli üzerinden 20.095,00 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak dahili davalı ...'a verilmesine, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; satışın durdurulmasına yönelik tedbir kararının kaldırılmasının hatalı olduğunu, davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, müvekkil ve eşi tarafından dava konusu taşınmaza hemen taşınılamamış olunmasının taşınmazın aile konutu vasfını ortadan kaldırmayacağını, boşanmanın da taşınmazın aile konutu vasfını kaldırmayacağını belirterek davanın kabulüne karar verilmemesi, tedbir kararının kaldırılması ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken sadece birleşen dava yönünden vekâlet ücretine hükmedilmesinin ve miktarının hatalı olduğunu ileri sürerek vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın 25.10.2018 tarihli celsesinde davacı vekilinin 1. derece ipotek alacaklısı olan müvekkili bankanın davaya dahili talepli dilekçe vermesi üzerine müvekkili bankaya yapılan tebligat ile muttali olunduğunu, yargılamanın herhangi bir aşamasında bir tarafın kendisini vekille temsil ettirerek vekil tarafından herhangi bir işlem yapılmış olması halinde o tarafın davada haklı çıkması halinde lehine vekâlet ücreti hükmedileceğini, banka lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması istemi olup davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davada hükmedilen ve hükmedilmeyen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Davalı banka vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde;

Somut uyuşmazlıkta, davalı banka, dahili davalı sıfatını almış ve davada vekil ile temsil edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davalı banka lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmiş, kararın davacı vekili tarafından bu yönden de istinaf edilmesi üzerine davacının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının davalı banka lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı banka vekilinin, vekâlet ücretine maktu şeklinde hükmedilmesi yönünden istinaf yoluna başvurmadığı, davacı lehine bu yönden usulü kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek davalı banka lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

4.Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Somut uyuşmazlıkta, asıl ve birleşen davanın reddine karar verildiği halde davalılardan ... Faruk lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince her iki dava için ayrı ayrı vekâlet ücreti takdiri gerekirken, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... lehine asıl dava yönünden nisbi vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve birleşen dava yönünden hatalı hesaplama ile eksik vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Yukarıda (3) ve (4) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılar lehine vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı vekilinin temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin Ahmet'ten. alınarak davalı ...'e verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Ahmet'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.