Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6764 E. 2023/1920 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, şiddetli geçimsizlik nedeniyle açtığı boşanma davasında, davalı kadından kaynaklanan ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizliğin ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin boşanmaya sebep olacak somut olayları ve davalı kadının kusurunu ispatlayamaması, aksine davalı kadının tanık beyanları ve nüfus kayıtları ile erkeğin evlilik dışı ilişkisinin ispatlanması ve kusurunun tespiti gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1670 E., 2022/1126 K.

DAVA TARİHİ : 10.08.2020

KARAR : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/720 E., 2021/440 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında şiddetli geçimsizlik bulunduğunu, yaklaşık on yıldır ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin devamı için elinden geleni yaptıklarını ancak anlaşamadıklarını, uzun zamandır ayrı olduklarını, evliliklerinin kağıt üzerinde devam ettiğini, bu durumun psikolojik sorunlara yol açtığını, kadın ile ruhen ve fikren uyumsuzluk içinde olduklarını, evliliklerinin çekilmez hal aldığını, kadının maddi olarak sıkıntı yaşamaması için kendisine ait olan bir evi ve düzenli kira alabileceği bir evin kirasını verdiğini, evliliklerinin fiilen bittiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini, eşinin evlilik boyunca başka kadınlarla kısa zamanlı birlikteliklerinin olduğunu, erkeğin on yıldır ayrı yaşadıkları iddiasının asılsız olduğunu, erkeğin eve belli aralıklarla gelip gittiğini, erkeğin evlilik birlikteliği yaşadığı zaman diliminde aynı zamanda başka bir kadınla evlilik dışı bir çocuğunun olduğunu, erkeğin on yıllık süre boyunca ortak çocuklarına maddi ve manevi herhangi bir desteğinin olmadığını, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, evlilik birliği sürecinde başka kadınlarla birliktelik yaşayıp haysiyetsiz hayat sürdüğü ve bununla birlikte kendisine ve ortak çocuklarına karşı babalık ve eş görevlerini yerine getirmediğini belirterek davanın reddine, lehine aylık 1.000,00 TL, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL nafakaya karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin dava dilekçesinde, somut olarak yaşanan ve boşanmalarına sebep olabilecek maddi vakaların ileri sürülmediği, davanın anlaşmalı boşanma formatında olduğu ve boşanmaya sebep olabilecek olaylara yönelik genel geçer ve soyut kavramlardan öteye gidemediği, erkeğin dinlettiği tanık anlatımlarının duyuma dayalı olup, görgüye ve bilgiyeye dayalı olmadığı, bu haliyle tanık beyanlarına itibar edilmediği, kadının dinlettiği görgüye ve bilgiye dayalı tanık beyanlarında ise; erkeğin bir başka kadınla yaşadığı, bu kadından bir çocuğunun olduğu, hatta bu kadından olan çocuğun ortak haneye getirildiği, bu kadından ayrıldıktan sonra başka kadınlarla da yaşadığı, ayrıca mahkememizce uyap sistemi üzerinden çıkartılan nüfus kayıtları incelendiğinde erkeğin Mehtap adında olan başka bir kadından M. A. isminde bir çocuğunun olduğu ve kayıtlara geçtiği, hiç kimse kendi kusurundan hareketle hak iddiasında bulunamaz ilkesi doğrultusunda erkeğin davasını açmakla haklı olmadığı aksine tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin hatalı değerlendirme yaptığını, kadın ile yirmi yıldır ayrı yaşadıklarını, evliliğin devamında yarar kalmadığı, boşanma aşamasına gelmelerinde en az kadının da kendisi kadar kusurlu olduğunu, tanıklarının usulünce dinlenilmediğini, dilekçenin açıklattırılması için tarafına süre verilmediğini, davanın usulden reddi gerekirken esastan reddinin hatalı olduğunu belirterek kararı davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın ret gerekçesinin doğru olduğu, erkeğin davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı erkeğin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla kararı davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizliğin ispatlanıp ispatlanamadığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.