"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Tazminat
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-davalı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından boşanmanın ferileri niteliğinde açılan bağımsız tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminat talepli davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne ve ferilerine hükmedilmiş, karar davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti ile aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönüyle, davalı-davacı kadın tarafından ise nafaka ve tazminatların miktarları yönüyle temyiz edilmiştir. Dairemizin 16.09.2019 tarihli ilamı ile kadın tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir boşanma davasının mevcut olmaması nedeniyle kadının davası yönünden boşanmaya karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde bu defa kadın tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri reddedilmiş, velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur tespiti, tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmiştir.
1-İlk derece mahkemesince 19.03.2019 tarihinde erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin verilen karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davalı-davacı kadının da boşanma talepli bir davasının olmadığı da dikkate alındığında, ortada boşanmaya ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Dairemizin 16.09.2019 tarihli bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda daha önceden reddedilen ve temyiz kapsamı dışında bırakılarak kesinleşen boşanma davasında kusur belirlemesine ilişkin bir değerlendirme yapılamayacağı gibi kesinleşen hususlarda da yeniden hüküm kurulamaz. O halde, ilk derece mahkemesince erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucunda kadının tam kusurlu olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Kabule göre de;
Davalı-davacı kadının tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası talepleri ile maddi ve manevi tazminat taleplerini içeren karşı davası boşanmanın ferisi niteliğindedir. Karşı davadaki bu talepler bağımsız dava olarak açılsa da boşanmanın ferileri niteliğinde olduğundan boşanma hükmü olmadan değerlendirmeye alınamaz.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20.09.2022 (Salı)