"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1330 E., 2022/1080 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/85 E., 2022/42 K.
Taraflar arasındaki ziynet ve eşya alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince eşya alacağı davasının davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... ve ... yönünden reddine; ziynet alacağı davasının tüm davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı eşinden dayak yedikten sonra hiçbir şey almadan evi terk etmek zorunda kaldığını, davalılardan ekte sunulan mehir senedinde yazılı eşya ve altınlar defalarca istenmesine rağmen alınamadığını belirterek mehir senedindeki eşyaların aynen iadesi, olmadığı takdirde teslim tarihindeki değerlerinin yasal faiziyle birlikte tahsilini, altınların ise aynen iadesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davalı ... tarafından "koyun, kuzu alacağım" diyerek elinden alındığını iddia etmiştir.
3.Davacı vekili 22.02.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, altın alacağı yönünden 60.907,50 TL, eşya alacağı yönünden 10.450,00 TL olmak üzere dava değerini 71.357,50 TL olarak belirlemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, senette davalı ...'in imzasının olmaması sebebi ile husumet yöneltilemeyeceğini, ev eşyalarının tarafların ortak konutunda bulunduğunu, bugüne kadar davacının eşyaların teslimi için herhangi bir talepte bulunmadığını, eşyaların davacı tarafından teslim alınabileceğini, altınların davacıda olduğunu, ona teslim edildiğini, buna ilişkin mesaj kayıtlarının olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, adi kefalet def'inde bulunduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
3.Davalı ... vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, ev eşyalarının tarafların ortak konutunda bulunduğunu, ziynet eşyalarınında davacıda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanlarına alının bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların 01.04.2016 tarihinde evlendikleri, ... 3. Aile Mahkemesinin 2019/587 Esas, 2020/209 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, kararın 02.03.2021 tarihinde kesinleştiği, tarafların evliliğinden önce dosyaya ibraz edilen mehir senedinin düzenlendiği, mehir senedinde 150 gram altın bilezik, mobilya takımı, beyaz eşya ve bir kısım eşyanın davacı kadına verildiği, mehir senedinin kayınpeder ... ve kefil ... tarafından imzalandığı, davalı ...'in senette imzasının bulunmadığı, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarına göre, düğünde davacı kadına 150 gram altın takıldığı ve mehir senedinde yazılan eşyaların alındığı, taraflar ayrıldıktan sonra eşyaların davalı ...'te kaldığı, eşyaların halen depoda muhafaza edildiğinin anlaşıldığı, dosya kapsamında dinlenen davacı kadının annesi olan tanık Nejla, davalı ...'in altınları hayvan almak için aldığını söylediği yönünde beyanda bulunmuş ise de, taraflar arasında yapılan ve içeriği davacı tarafça inkar edilmeyen whatsapp yazışmalarına göre, davacı kadına davalının "altınlar nerede" şeklinde soru sorması üzerine davacı kadının "yok diyorum, kaybettim, hem o benim mihrim, kaybetsem kendime zarar", "Allah büyük, çıkar inşallah bir yerden", "bizim aramız iyi olsunda altından falan geçtim ben" şeklinde cevaplar verdiği, yine başka bir tarihte davalının "bilezikleri ona verdin değil mi" şeklindeki sorusu üzerine davacının "ha Allah var, bilezikleri kaybettim." şeklinde cevap verdiği, bu şekilde altınların davalıda olmadığı kanaatine varıldığı; davacı tanığının davacıyı haklı çıkarmaya yönelik beyanına itibar edilmediği, dava konusu ziynet eşyalarının davalı ... tarafından alındığının ve iade edilmediğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davalı ... yönünden ziynet alacağı davasının reddine; mehir senedinde yazılı eşyaların davalı ...'te kaldığı belirtilerek bu eşyalar yönünden davalı ...'e karşı açılan davanın kabulüne, eşyaların aynen iadesine, olmazsa toplam bedeli olan 10.450,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'ten alınarak davacıya verilmesine; senedi borçlu sıfatıyla imzalayan davalı ... yönünden; davalının davaya konu altın ve eşyaları davacıya düğünde teslim ettiği tanık beyanları ile sabit olduğundan açılan davanın husumetten reddine; mehir senedini adi kefil sıfatıyla imzalayan ... yönünden ise, asıl borçluya gitmeden önce asıl borçlu ile birlikte davalı ...'a karşı dava açılmış olması ve davalının adi kefalet definde bulunması nedeni ile davalıya karşı açılan davanın reddine; davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 107,00TL harç, 143,00 TL yargılama gideri toplamı olan 250,00 TL yargılama giderinin davalı Ahmetten alınarak davacıya verilmesine, davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı ...'ten alınarak davacıya verilmesine, davalı ... ve ... kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit olarak verilmesine, davalı ... kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul ve ret oranlarına göre 8.718,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'e verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalılar ... ve ... yönünden davanın reddi kararının doğru olmadığını; davalı ...'in, davalı ...'in babası olup, altınların satılarak koyun ve kuzu alınmasında birlikte hareket ettiklerini, davanın tüm yönleriyle kabulü gerektiğini belirterek; kararı davanın kısmen reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalılardan ... ve ... hakkındaki davanın reddi kararının aynı sebebe dayalı olarak verilmemesine rağmen her iki davalı için tek maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, her iki davalı içi ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca davalı ... yönünden davanın husumetten değil esastan reddine karar verilerek nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, eşyaların davacı tarafça teslimi için herhangi bir talepte bulunulmadan bu davanın açıldığını, davalı ...'in eşyalar yönünden dava açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama giderlerinden ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek belirterek vekâlet ücreti, yargılama giderleri ve davalı ... yönünden davanın esastan reddi gerektiği yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından altınlar yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasında görülen boşanma davasına ilişkin ... 3.Aile Mahkemesinin 2019/587 Esas 2020/209 Karar sayılı ilamında, davacıya ait ziynet eşyalarının davalı tarafından evliliğin başında davacıdan alındığı, bu sebeple davacının sahte altın ile gezdiği, ancak bu durumun af kapsamında olması sebebiyle davalı erkeğe kusur olarak verilmediğinin kabul edildiği, altınların evliliğin ilk gününde davalı tarafından davacıdan alındığı ve davacının sahte altın ile gezdiği yönündeki tespite yönelik davalının açık bir istinafının olmaması sebebi ile bu tespitin davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, dolayısıyla mehir senedindeki ziynet eşyaları yönünden davanın davalı ... için kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, her ne kadar davacı ıslah dilekçesi ile ziynet eşyası yönünden dava değerini 60.907,50 TL olarak belirlemiş ise de, dava dilekçesinde talep edilen 150 gram mehir altını dışında dosyada bulunan görsel materyallerden tespit edilen 14 ayar tektaş yüzük ve alyans bedeline hükmedilemeyeceği anlaşılmakla davacının altınlar yönünden istinafının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımları kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, sadece aynen iade talebi olması sebebi ile 150 gram 22 ayar altın bileziğin davalı ...'ten alınarak davacıya aynen iadesine; kabul edilen miktarlar üzerinden alınması gerekli olan 4.761,20 TL karar harcından peşin ve ıslah harcı olarak alınan 1.218,62 TL'nin mahsubu ile Hazineye irat kaydına, bakiye 3.542,58 TLnin davalı ...'ten alınarak Hazineye irat kaydına, davacı tarafından yapılan 1.697,82 TL harç gideri (başvurma, peşin, ıslah, keşif harcı), 1020,50 TL tebligat, posta, bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 2.916,44 TL yargılama giderinin davalılardan Ahmet'ten alınarak davacıya ödenmesine, davalılar ... ve ...'ın kendilerini aynı vekil ile temsil ettirdikleri, ancak haklarında davanın reddine karar verilmekle birlikte ret sebeplerinin farklı olduğu, bu nedenle her iki davalı için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek davalı ...'ın istinaf talebinin kabulü ile davalı ... lehine davanın harçlandırılan değeri üzerinden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili kısmı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm teisisine, davalılardan ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihi itibari ile yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine takdir ve hesap edilen 10.076,48 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'a ödenmesine; davanın dayanağı olan mehir senedinde yemek odası takımı olmamasına ve dava dilekçesinde de yemek odası takımı ile ilgili herhangi bir talep olmamasına rağmen İlk Derece Mahkemesi tarafından keşif mahallinde tespit edilen yemek odası takımı bedeline de hükmedildiği, ancak davalı ...'in bu yöne ilişkin açık bir istinafının olmaması sebebi ile bu hususun davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, mehir senedinde 5 adet halı yazılı olmasına rağmen davacının davasını 3 adet halı bedeli yönünden ıslah ettiği, diğer 2 adet halı yönünden davanın kabulüne karar verilmemesine yönelik davacının açık bir istinafının olmaması sebebiyle de bu hususun davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu görüldüğü, davalılardan ...'ün senedi kefil sıfatıyla imzaladığı, süresinde verdiği cevap dilekçesinde adi kefalet definde bulunduğu, asıl borçluya karşı yapılan takip sonuçsuz kalmadan kefile dava açılamayacağı, dolayısıyla davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, davaya dayanak mehir senedinde konu eşya ve ziynetlerin tarafların evlenmeleri sırasında eksiksiz olarak alınmak sureti ile davacıya teslim edildiği, davalı ...'in senetten kaynaklanan edimini bu şekilde yerine getirdiği, tarafların bağımsız bir konutlarının da olduğu gözetilerek davalı ... yönünden davanın reddi kararında isabetsizlik olmadığı kabul edilmiş, her ne kadar davacı istinaf dilekçesinde davalı ...'in altınlarla koyun ve kuzu alırken davalı ... ile birlikte hareket ettiğini iddia etmiş ise de, İlk Derece Mahkemesinin yargılaması sırasında dilekçeler teatisinde bu yönde bir iddiaya dayanmamış olması sebebi ile itibar edilemeyeceği, davalı ... yönünden verilen husumetten ret kararı doğru olmakla verilen maktu vekâlet ücretinde isabetsizlik olmadığı, davacının dava açılmadan önce eşyalarını davalıdan talep etme zorunluluğunun bulunmadığı, hakkını mahkeme yoluyla aramayı tercih ettiği, bu nedenle kabul edilen eşyalar yönüyle davalı ...'in yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmasında isabetsizlik olmadığı belirtilerek davacı vekili ve davalılar vekilinin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın kesin olmadığını, müvekkilinin istinaf başvurusunun esastan reddinin hatalı olduğunu, kadının istinaf başvurusunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, eşyaları yönünden müvekkilin teslime hazır olduğunu bildirmesi nedeniyle aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkilinin mehir senedinde imzası olmadığını, davacının ikrarlarının dikkate alınmadığını, kararın gerekçelendirilmediğini, davalı ... yönünden teslim olgusu kabul edildiği halde müvekkili yönünden bu hususun kabul edilmemesinin hatalı olduğunu, boşanma davasında İlk Derece Mahkemesinin, davacı tarafın herhangi bir sahte altın takıldığına ilişkin iddiası olmadan kendiliğinden yapmış olduğu tespitin istinaf edilmemesinin işbu davada kazanılmış hak teşkil ettiği gerekçesiyle davalı ... yönünden ziynet alacağı davasının kabul edilmesinin hakkaniyet kuralları ile örtüşmeyeceğini, ziynet alacağı davasında dava değeri aşılarak hüküm kurulduğunu, boşanma davasındaki hakimin ledeki davada istinaf incelemesinde görev almasının doğru olmadığını belirterek; ziynet ve eşya alacağının kabulü, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ziynet ve eşya alacağı davalarının kabulü için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri ile hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesi heyetinin kanuna uygun teşekkül edip etmediği noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi, 2 nci maddesi 6 ncı maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 34 üncü ve devamı maddesi ile 176 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
6100 sayılı Kanun'un 34 üncü ve devamı maddelerinde hakimin reddine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup 36 ncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde “Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış bulunması” hususu hakimin reddi sebebi olarak düzenlenmiştir. Bölge adliye mahkemesi üyesi Mine A.'nın eldeki davada hükme esas alınan boşanma dava dosyasında İlk Derece Mahkemesi hakimi olarak karar verdiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında istinaf incelemesi yapan ilgili Bölge Adliye mahkemesi hukuk dairesi heyetinin üye Mine A. yer almaksızın teşekkül etmesi gerekirken adı geçen üyenin katılımıyla istinaf incelemesi yapılarak hüküm tesis edilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.