Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7207 E. 2023/2859 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan düzenlemelerin, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazlar hakkında mal rejimi tasfiyesi niteliğinde olup olmadığı ve davacının katılma alacağı talebinde bulunup bulunamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde taşınmazların akıbeti konusunda anlaştıkları, protokol ve boşanma kararının kesin hüküm niteliğinde olduğu ve davacının protokol hükümlerine aykırı talebinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2849 E., 2022/900 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/702 E., 2021/389 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2010 yılında evlenen tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma protokolünde ev eşyaları ve ziynetler için ibra edildiğini ancak üç adet taşınmaz için feragat, ibra, sulh vs açıklama yapılmadığını, tarafların evlilik birliği içinde edindikleri üç adet taşınmazları olduğunu, bu taşınmazların ... 6227 ada 4 parsel 7 numaralı bağımsız bölüm, ... 6205 ada 30 parsel 3 nolu bağımsız bölüm ve ... 6260 ada 19 parsel 2 numaralı taşınmazlar olduğunu, taşınmazlar açısından mal rejiminin tasfiyesinden doğan katılma alacağının tespiti ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma davasında protokolde velâyet, ev, ziynet, mal paylaşımı ve maddî-manevî tazminat, nafaka, taşınır taşınmaz malların paylaşımı hususunda anlaşmaya vardıklarını, davacının kötü niyetli olduğunu, haksız davanın reddini ve dayanaktan yoksun şekilde kötü niyetli olarak açılmış dava nedeniyle davacı aleyhine 5.000,00 TL disiplin para cezası verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararının 26.11.2018 tarihinde kesinleştiği, söz konusu kararda taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolünün tarafların duruşmadaki beyanları doğrultusunda tasdikine karar verildiği, tarafların protokol kapsamında işbu davada dava konusu edilen taşınmazlar konusunda anlaştıkları, buna göre her üç taşınmazın maliyetlerinin ... tarafından karşılanması gerekçesi ile ...'ye verilmesi konusunda anlaştıkları, taraflara ait olan hesaplarda bulunan 150.000,00 TL nin 120.000,00 TL tutarındaki kısmının ...'ye ait olacağı, diğer kısmının ...'ye verileceği ayrıca ... üzerine kayıtlı aracın ...'de kalacağı konusunda anlaştıkları, tapu kayıtları incelendiğinde, davaya konu 7 numaralı bağımsız bölüm ... Otomotiv Şirketi tarafından kat irtifakı tesisi ile 25.01.2011 tarihinde tarafların evliliğinden 7 ay kadar süre sonra ... adına tescil edildiği, dava konusu edilen 3 numaralı taşınmazın ... İnşaat Otomotiv Gıda Sanayi tarafından kat irtifakı tesisi ile 19.04.2012 de ... adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, dava konusu edilen 2 numaralı taşınmazın ... tarafından kat irtifakı tesisi ile 20.02.2017 tarihinde ... adına tescil edildiği aynı taşınmazın 14.09.2018 tarihinde ... tarafından ...'ye tapuda kayıt ve tescil edildiği, söz konusu taşınmazın devir tarihi incelendiğinde yapılan devir işleminin boşanma davasında kararın verildiği 26.10.2018 tarihinden kısa bir süre önce yapıldığı hatta tarafların duruşma sırasında alınan beyanlarına taşınmazın devir işleminin yapıldığı ve 120.000,00 TL'nin ödendiği ibarelerinin geçtiği, tarafların yaptıkları protokol ile araç, taşınmaz ve bankada bulunan nakit parayı mal rejimi tasfiyesi kapsamında tasfiye ettikleri buna ilişkin tapu devir işlemi ve banka hesap işlemlerini tamamladıkları gerekçesiyle davacının protokole konu olan ve bu kapsamda devir yaptığı taşınmazlara ilişkin açtığı katılma alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; protokole konu olup devri yapılan taşınmaz olmadığını, taşınmazlardan sadece birinin dava tarihi olan 14.09.2018 tarihinde devir edildiğini, diğer iki taşınmazın edinilmelerinden itibaren davalı adına olduğunu, protokole göre tasfiye yapıldığı kabul edilerek eldeki davanın reddedildiğini, davacının payına yapılan ödeme olmadığını, ödendiği söylenen 120.000,00 TL'nin bu vasıfta olmadığını, protokolün araç ve taşınmazlarla ilgili 7 nci maddesinde edinilme maliyetlerine katlanılması nedeniyle ...'ye verilmesi deyimi geçtiğini, oysa önceden sayılan madde metinlerinde ibra feragat düzenlemesi bulunurken 7 nci maddede buna benzer bir ifade kullanılmadığını, duruşmada davacının nafaka, eşya alacağı, tazminat konusunda ibra-feragat hükmü bulunan protokole atıf yaparak orada olduğu şekilde olduğunu beyanla yetindiğini, "Bunlar haricinde" vurgusu yaparak araç ve taşınmazlara dair iradesinin farklı olduğunu ve özellik taşıdığını, bunların boşanmadan sonra mevcut haliyle korunacağını, kimin adına kayıtlıysa aynı şekilde kalmaya devam edeceği, mevcut halinin korunacağı hususunda anlaştıklarını, davalının boşanma davasını aynen kabul ederek beyanlardaki içerikle birlikte kabul ettiğini, davacıyla aynı nitelikte beyanda bulunduğunu, protokolde anılanların hiçbirinin yorum yoluyla dahi araç ve taşınmazlara ilişkin mal rejimi tasfiyesinin amaçlandığı ve feragat bulunduğu sonucunu doğurmayacağını, ödendiği izlenimi verilen 120.000,00 TL'nin kişisel mal olduğunu ve ödenmediğini, ortak hesaptan edinilmiş maldan olan 150.000,00 TL'nin içinden olduğunu, protokolün 8 inci maddesinde olduğunu, duruşma sabahı ödenmediğini, henüz boşanma davasının olmadığı üç farklı tarihte peyderpey ödendiğini, davalı tasarrufunda başka para olup olmadığını bilmediklerini, açık irade beyanı olmadıkça feragat edildiği sonucunun çıkarılamayacağını, Yargıtay kararlarına göre protokolün mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğunun hiç duraksama olmadan söylenmesi gerektiğini, mahkemenin kabul ettiği tasfiye biçimine göre davacıya 120.000,00 TL, davalıya ise toplam değerleri yaklaşık 1.600.000,00 TL değerinde üç adet taşınmaz, 200.000,00 TL değerinde bir adet araç ve bilinen 30.000,00 TL düşeceğini, ortaya çıkan bu sonucun hukukî, vicdanî ve adaletli olduğunu söylemenin mümkün olmadığını, mahkemenin dosyayı doğru ve özenli bir şekilde incelemediğini ileri sürerek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gerek protokoldeki ifade tarzı ve gerekse duruşma tutanağına yansıyan taraf beyanları ile taraflarca benimsenerek yasa yollarına konu edilmeyen anlaşmalı boşanma kararında, üç adet taşınmaz malın tasfiyesine dair alacak olarak nitelendirilmesi karşısında; anılan protokol ve kesin hükme bağlanan anlaşmalı boşanma davasında mahkeme içi ikrar ve kesin delil niteliğinin sabit olduğu, bundan ayrı olarak tarafların tüm malvarlığını değil, sadece tapuda devredilecek olanları protokole yazarak mal rejimini tasfiye etmelerinin de mümkün olduğu, davacı, boşanma dava dilekçesinin ekinde boşanma protokolünü sunduğuna ve bunun dava dilekçesinin eki olduğunu açıkça belirttiğine, yargılamada aralarındaki anlaşmaya göre boşanmaya karar verilmesini istediğine ve davalı da bu anlaşmadaki düzenlemeye uygun boşanmayı kabul ettiğine göre bundan sonra davacının bu protokol hükümlerine aykırı olarak, boşanma davasındaki beyan ve dilekçelerini yok sayarak görülmekte olan davayı açıp protokol hükümlerine aykırı talepte bulunmasının 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesinde düzenlenen dürüst davranma kuralına da aykırılık teşkil ettiği, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirttiği sebeplerle davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.