"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Dava Şartları" başlıklı 114. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak kabul edilmiştir. Medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan gerçek ve tüzel kişi davada taraf ehliyetine (HMK m. 50) ve medenî hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek ve tüzel kişiler de dava ehliyetine (HMK m. 51) sahiptir. Taraf ehliyeti; hak ehliyetinin, dava ehliyeti ise fiil ehliyetinin medeni usul hukukunda büründüğü şekildir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesine göre; dava şartı olarak düzenlenen "dava ve taraf ehliyetinin" olup olmadığının mahkemece kendiliğinden araştırılması ve dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir ise de dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için davacıya kesin süre verilmeli, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmelidir. Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.Sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu hâlde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen (nitelendirilen) kişiler, şeklen (biçimsel açıdan) o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olasalar dahi, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı sıfatı yoksa dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemez. Dava sıfat yokluğundan reddedilir.Somut olayda TMK. 194. md gereğince kadın eş tarafından aile konutu olarak kullanıldığı belirtilen taşınmaz üzerine rızası dışında konulan ipoteğin kaldırılması istemiyle; erkek eş, ipotek alacaklısı banka ve banka tarafından alacağın temlik edildiği 3. kişiler aleyhine dava açılmışsa da taşınmazın eşler tarafından çocuklarına devredildiği ve ipotek tesis edildiği tarihte eşlerin malik olmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ipotek tesis edildiği tarihte davacı ve davalı eşlerin malik olmadığı bu nedenle de rızalarının aranmasının gerekmeyeceği gerekçesi ile sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, davacı, davalı eş ve banka tarafından istinaf yoluna gidilmesi üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, reddedilen dava nedeniyle davalı banka yararına nispi vekâlet ücreti takdiri gerektiği gerekçesi ile bankanın istinaf isteminin kabulüne, sair taleplerin esastan reddine karar verilmiştir. Karar hakkında davacı ve davalı eş tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur. Yukarıda ki açıklamalar gereğince aile konutu olduğu belirtilen taşınmaza ipotek tesis edildiği tarihte eşlerin malik olmaması nedeniyle TMK. 194. md korumasından faydalanılamayacağı, ...'ün davacı sıfatının bulunmadığı ve davanın esası hakkında bir karar verilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde verilen karar doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozmanın niteliği gereği vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.14.11.2022 (Pzt.)