Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7851 E. 2023/5413 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasında, davalı erkeğin sunduğu delillerin eksik değerlendirildiği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu iddiasını destekleyen düğün görüntülerinin incelenmesi ve bilirkişi incelemesi taleplerinin reddedilerek eksik inceleme yapılması ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmesi sebebiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1341 E., 2022/1345 K.

DAVA TARİHİ : 09.08.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/568 E., 2022/205 K.

Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen 14.11.2023 gününde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı ... Uzun ve vekili gelmediler. Gelenin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2019 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, taraflar arasında Kayseri 9. Aile Mahkemesi'nin 2020/177 Esas sayılı dosyası ile görülen boşanma davasının halen derdest olduğunu, taraflar arasındaki boşanma davası açılmadan önce kadının, erkek tarafından ortak konuttan zorla uzaklaştırıldığını, taraflar arasında yaşanan tartışma sonrasında erkeğin, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediği, kadının, babasını arayarak gelip kendisini almasını istediğini ve eşyalarını toplamak için yatak odasına gittiğini, bu sırada erkeğin gelerek kadına ait alyans ve yüzükleri aldığını ve kendi çekmecesine koyduğunu, kadının eşyalarını yatak odasından dışarıya fırlattığını ve kadını ortak konuttan kovduğunu, kadına düğünde takılan ziynet eşyalarının, düğünden hemen sonra erkek tarafından alındığını ve ailesine ait kasaya konulduğunu, özel günlerde dahi takması için verilmediğini, taraflar arasında son yaşanan olaydan sonra kadına ait ziynet, kişisel ve çeyiz eşyalarının iade edilmediğini iddia ederek davanın kabulü ile dava dilekçesi içeriğinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000,00 TL ziynet alacağı bedelinin yasal faizi ile birlikte kadına iadesine, yine dava dilekçesinde belirtilen kişisel ve çeyiz eşyalarının da aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL çeyiz eşyası alacağının yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma kararının henüz kesinleşmediğini ve öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca zamanaşımı itirazları olduğunu ve yine davanın usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, boşanma dava dosyasında, kadının ortak konutu kendisinin terk ettiğini beyan etmesine rağmen işbu dava dosyasında erkeğin kendisini ortak konuttan kovduğunu beyan ettiği, kadının, taraflar arasında son yaşanan olayda kadının tüm eşyalarını alarak ortak konuttan ayrıldığını, düğünden hemen sonra erkeğin ailesi tarafından ziynetlerin alınmadığını ve kasaya konulmadığını, evlilik birliği süresi içerisinde kadın tarafından ziynet eşyalarının kullanıldığını, düğünde kadına, dava dilekçesinde iddia edildiği kadar ziynet ve para takılmadığını, kadının, tarafların yaşadığı eve çeyiz eşyası getirmediğini, zira tarafların geçici olarak erkeğin anne ve babası ile yaşadığı, kadının birlikte yaşanılan eve sadece çamaşır makinesi, fırın, buzdolabı, bulaşık makinesi getirdiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ziynet alacağı davası yönünden yapılan değerlendirmede; dinlenen tanık beyanları, fotoğraf, video kaydı, bilirkişi raporu uyarınca düğünde kadına, 7 adet 22 ayar burma bilezik, 1 adet 14 ayar Osmanlı Tuğralı zinciri ile birlikte kolye, 1 adet 22 ayar altın kaplama saat, 1 adet 14 ayar tektaş yüzük, 1 adet 14 ayar alyans, 1 çift 14 ayar küpe, 2 adet 14 ayar şanel model bilezik, 2 adet yarım altın, 8 adet çeyrek altın, 1 adet gram altın, 10 Dolar, 80 Euro ve 2.160,00 TL nakit para takıldığının anlaşıldığı, dava dilekçesine konu edilen diğer ziynet eşyalarının ise varlığının ispatlanamadığı, taraflar arasında son yaşanan olayda, tartışmaları üzerine kadının ailesinin, kadını, erkeğin ailesi ile birlikte yaşadıkları ortak konuttan almak için geldikleri, taraflar arasında yaşanan tartışma sırasında kadının plan dahilinde ziynet eşyalarını yanına alarak götürmesinin düşünülemeyeceği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile 7 adet, 22 ayar toplam 175 gram burma bilezik, 1 adet 14 ayar Osmanlı Tuğralı zinciri ile birlikte ortalama 15 gram kolye, 1 adet 22 ayar altın kaplama saat, 1 adet 14 ayar tek taş yüzük, 1 adet 14 ayar alyans yüzük, 1 çift 14 ayar 4 gram küpe, 2 adet 14 ayar şanel model hediyelik 15 gram bilezik, 2 adet yarım altın, 8 adet çeyrek altın, 1 adet gram altın, 10 Dolar, 80 Euro, 2.160,00 TL'nin kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise 25.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren, 87.307,90 TL'nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, çeyiz alacağı davası yönünden ise kadının, ortak konuttan ayrılma şekli itibariyle bilirkişi tarafından tespiti yapılan çeyiz eşyalarını davalı erkekte kaldığı gerekçesiyle çeyiz alacağı davasının kabulü ile hükümde belirtilen çeyiz eşyalarının aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren, kalan 4.380,00 TL'nin ise ıslah tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına iadesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, dosya kapsamına sunulan deliller ile 1 adet 25 gram bileziğin varlığının ispatlandığı ve bu yönden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, çeyiz alacağı davası yönünden bilirkişi raporunun hatalı olduğu, keşif yapılmadan rapor düzenlendiği, ziynet alacağı davası yönünde ise cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere ziynetlerin kadın tarafından götürüldüğü, kadının ortak konutu terk ettiği ve bunu tasarladığı ve davanın ispatlanamadığını, reddi gerektiği, iki davanın bir arada görülemeyeceği ve tefrik kararı verilmesi gerektiği, yargılama gideri ve vekâlet ücreti düzenlemesinin hatalı olduğu ve kadının tarafların evlenmesinden uzun bir süre sonra katıldıkları düğünde ziynetlerini taktığı, dosya arasına sunulan görüntülerin incelenmesi durumunda bu hususun tespit edilebileceği, faiz yönünden karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan araştırma, toplanan delillerle dinlenen tanık beyanlarının irdelenmesi, delillerin tartışılması ve ulaşılan sonuç ve kabul hükmünde hata edilmediği, davacı kadının evlilik birliği süresince, davalı erkeğin ailesi ile birlikte yaşadığı tam anlamı ile bağımsız bir konutlarının olmadığı, davacı kadın tanığı ...'nın düğünden on gün sonra el öpmeye gelen kızlarının üzerinde ziynet eşyalarının bulunmadığını, bu durumu kızına sorması üzerine kızının hırsızlık gibi nedenlerle saklanması amacıyla ziynetlerin davalı erkeğin ailesine verdiğini kendisine söylediğini belirttiği, davacı kadın tanığı...'nın ise davacı kadını ziyarete gittiğinde davacı kadının üzerinde takılarının olmadığın gördüğünde davacı kadına takıları sorması üzerine hırsızlık gibi nedenlerle ziynetlerin saklanması amacıyla davalı erkeğin ailesinin aldığını beyan ettiği sırada erkeğin annesi ve kardeşinin eşinin yanında olduklarını belirttiği, tanıkların farklı zamanlara ait görgülerine dayanan anlatımlarından anlaşıldığı üzere davacı kadına ait takıların düğün sonrası davalı erkeğin ailesi tarafından çalınması ihtimaline karşı alındığı, bu durumun yöresel adet ve geleneklere de uygun düştüğü, davacı kadının tartışma üzerine babasını çağırıp ortak konuttan babası ile ayrılması, baba evine vardığında üzerinde ziynet eşyalarının bulunmadığına ilişkin inandırıcı tanık beyanlarının varlığı da göz önüne alındığında kadının ziynetlerle ilgili iddiasını ispat ettiği yönündeki kanaatinin doğru olduğu, çeyiz eşyalarının ortak konutta kaldığının da sabit olduğu, davalı erkeğin, kadının katıldığı düğünde ziynetleri taktığına ilişkin görüntülerin varlığını iddia etse de bu görüntülerin dosyada ispat yönünden bir yenilik kazandırmayacağı, kadın vekilinin 1 bilezik yönünden istinaf itirazının incelenmesinde ise davalı erkek tanıklarının 6 adet bilezik takıldığı, davacı kadın tanıklarının ise 8 adet bilezik takıldığını beyan ettikleri, dosyada alınan bilirkişi raporunda 7 adet bileziğin takıldığının tespit edildiği, taraf tanıklarının çelişkili beyanları karşısında bilirkişi tarafından fotoğraf ve görüntülerden varlığı tespit edilen kadarına hüküm kurulmasında hata bulunmadığı belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, eksik inceleme ile karar verildiği, kararın hukuka aykırı ve gerekçesiz olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının ispatlanıp ispatlanamadığı, davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı, davalı erkeğin delillerin eksiksiz olarak değerlendirilip değerlendirilmediği, kararın gerekçesiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 1 inci maddesi, 2 nci maddesi 6 ncı maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 27 inci maddesi, 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 191 inci maddesi, 297 nci maddesinin ikinci fıkrası, 298 inci maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Davacı kadın tarafından açılan ziynet ve çeyiz alacağı davasının yapılan yargılaması sonucunda; İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, çeyiz alacağı davasının ise kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiş, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı kadın vekili tarafından ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden, davalı erkek vekili tarafından ise adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, kararın gerekçesiz olduğu, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme yapıldığı ve davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek tamamı yönünden temyiz edilmiştir. Davalı erkek vekili tarafından cevap dilekçesinde, dava konusu edilen ziynet eşyalarının tarafların birlikte katıldığı bir düğünde kadının üzerinde olduğu ve buna ilişkin görüntülerin dava dosyası arasına delil olarak sunulduğu belirtilmiş, bunların çözümünün yapılması ve bilirkişi raporu alınması talep etmiştir. Dosyada yapılan incelemede, davalı erkek vekilinin delil olarak dayandığı, tarafların birlikte katıldıkları düğün görüntülerinin incelenmesi, çözümünün yapılması ve bilirkişi raporu alınması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı erkek vekili tarafından delil olarak dayanılan görüntülerin incelenip çözümünün yapılması ve bilirkişi raporu alınması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluşturacak şekilde, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin davacı ...'den alınarak davalı ...'a verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde yatıranlara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.