Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7859 E. 2022/9755 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kısıtlı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle yaptığı eylemler sebebiyle evlilik birliğinin temelden sarsılması ve erkeğin kusurlu sayılıp sayılamayacağı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olması ve bu nedenle eylemlerinin iradi olmaması gözetilerek, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında kusurlu sayılamayacağı ve tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Tüm dosya kapsamından davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve TMK m. 405 uyarınca kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından açılan dava, münhasıran Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olup, akıl hastalığına (TMK m.165) dayalı bir dava bulunmamaktadır. Davalının hareketleri hastalığı nedeniyle iradi olmadığından Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı "evlilik birliğinin sarsılması" hukuki sebebine dayanarak boşanmaya karar verilemez. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru görülmemiştir. Ne var ki, boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.

2-Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

b-Mahkemece, davalı erkek tamamen kusurlu kabul edilerek kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastası olan erkeğin davranışları iradi olmadığına göre, kusurundan söz edilemez. Bu durumda mahkemece davalı erkeğin tam kusurlu kabul edilmesi hatalıdır.

c-Davalı erkek, Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereğince kısıtlanmış olması nedeniyle davranışlarının iradiliğinden söz edilmeyip kendisine bu nedenle kusur yüklenemeyeceğine göre Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi koşulları davada gerçekleşmemiştir. Erkeğin kusurundan bahsedilerek davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 2-b ve 2-c bentlerinde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 2-a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 30.11.2022 (Çrş.)