"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/740 E., 2022/1126 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gelibolu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/688 E., 2019/479 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı ... vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 05.12.2023 gününde temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ...'ın 30.10.2002 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, taraflar arasında 21.10.2002 tarihli anlaşmalı boşanmaya dair protokol yapıldığını, her ne kadar mahkemece, boşanma kararının gerekçe kısmına taşınmazların kadına devrine dair protokol maddesi ve protokol hükümlerinin kabul edildiği yazılmışsa da kararın hüküm bölümünde bu hususta karar verilmediğini, 125 ada 7 numaralı parselde 4 adet daire bulunduğunu ve ikinci katta olan dairenin davacı ve eski eş davalı ... tarafından evli oldukları süre boyunca aile konutu olarak kullanıldığını, boşanma kararından sonra da davacı ve ortak çocukların bu taşınmazda 12 sene oturduklarını, davacının 2014 yılı Haziran ayında evlendiğini ve taşınmazda ikamet etmeye devam ettiğini, davacı kadının, davalı eski eş ...'tan anlaşmalı boşanmaya dair protokol hükümleri gereği taahhüt edilen 25 ada 16 parselde bulunan dükkan vasıflı taşınmazı ile 125 ada 7 parselde kayıtlı evin devrinin yapılmasını istediğini, ancak eski eş davalı ...'ın bunu kabul etmediğini, davalı ...'ın ise davalı eski eşin kardeşi olduğunu ve aynı apartmanda ikamet ettiklerini, her ne kadar davalı eski eş tarafından dava konusu 125 ada 7 parselde bulunan taşınmaz davalı ...'a devredilmişse de davalı eşin kardeşi olan diğer davalı ...'ın taraflar arasında yapılan anlaşmalı boşanma protokolünden ve taşınmazın evlilik birliği boyunca aile konutu olarak kullanıldığından bilgi sahibi olduğunu, davalıların kötü niyetli olduğu ve muvazaalı olarak hareket ettiklerini, taşınmazın gerçek değerinin çok altında bir bedelle devredildiğini iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu 125 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin 21.03.2018 tarihinde davalı ...'a kötü niyet ve muvazaa ile devri nedeniyle tapu kaydının iptali ile taraflar arasında yapılan anlaşmalı boşanma protokolü gereği davacı kadın adına tesciline yine taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolü gereği dava konusu 25 ada 16 parsel sayılı taşınmazın davalı eski eş ... adına kayıtlı 1/2 hissesinin iptali ile davacı kadın adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını, işbu dava ile ilgili yargılama yapmakla görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ilamın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında yapılan protokol hükmünün, boşanma kararında yer almadığını, işbu davada taraflar arasında yapılan protokolün mahkemece onaylanmış olması gerektiğini, davanın mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davacı ile davalı ...'ın anlaşmalı olarak boşandıklarını, ancak anlaşmalı boşanma kararında dava konusu edilen taşınmazın kadına devrine dair herhangi bir karar bulunmadığını, anlaşmalı boşanma kararının 31.10.2002 tarihinde kesinleştiğini, talebin zamanaşımına uğradığını, davanın öncelikle bu sebepten reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasında yapılan protokolden davalının herhangi bir bilgisi olmadığını, taşınmazın 2017 yılında davalı ... tarafından üçüncü bir kişiye kiralandığını, kadının kötü niyetli olduğunu, davalının taraflar arasındaki boşanma kararından ve protokol hükümlerinden bu davanın açılması ile bilgi sahibi olduğunu, davalının, dava konusu taşınmazın bulunduğu apartmanda ikamet ettiğini, gerçek bedeli üzerinden satın aldığını, davanın haksız olarak açıldığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, bu sebeple davanın aile mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verildiği, somut olayda; dava konusu 25 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davalı ... adına, dava konusu diğer taşınmaz olan 125 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ise 1/2 hissesinin 21.03.2018 tarihinde satış hukuki sebebiyle davalı ... adına kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki boşanma kararının incelenmesinde; 24.10.2002 tarihinde tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, boşanmanın fer'îleri olan velâyet, kişisel ilişki, iştirak nafakası yönünden de hüküm kurulduğu, taraflar arasında düzenlenen protokole dair ise hüküm bulunmadığı, taraflarca düzenlenen protokolün geçerli olabilmesi için hâkim tarafından protokolün tasdikine karar verilmesi gerektiği, somut olayda hâkim tarafından tasdik edilmeyen protokolün geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, 23.350,00 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, tarafların el ve işbirliği ile hareket ettiği, kötü niyetli oldukları, taraflar arasında taşınmazların kadına devredileceğine dair hüküm bulunmasına rağmen davalı ... tarafından protokolün gereğinin yerine getirilmediği, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından vekâlet ücreti ile ilgili hükmün hatalı olduğu, davada iki davalının olduğu belirtilerek; vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, davacı ile davalı ...'ın 2002 yılında anlaşmalı olarak boşandıkları ve taraflar arasında imzalarını taşıyan ve boşanma davası yargılaması sırasında içeriği kabul edilen protokolün düzenlendiği, bu protokolün beşinci maddesinde "......'a ait ve tapunun ... de kayıtlı bulunan ev ve dükkanın tapularının her türlü hak ve vecibeleriyle ...'a ... tarafından devredileceğinin..." şeklinde belirtildiği ve boşanma davasının yargılaması sırasında 24.10.2002 tarihli celsede, davalı ... alınan imzalı beyanında; "...adıma tapuda kayıtlı ... ada 7 nolu parsellerin tapu kaydını davacı eşimin üzerine boşanma kararı kesinleştikten sonra geçireceğim..." şeklinde belirttiği ve mahkemece bu kapsamda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, kararın gerekçe kısmında ise davalının taşınmazların devrine dair duruşmada alınan imzalı beyanının aynen yazıldığı ve yine gerekçe kısmında taraflar arasındaki protokolün uygun bulunduğunun belirtildiği, dava konusu 25 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davalı ... adına, dava konusu 125 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davalı ... adına diğer 1/2 hissesinin ise davalı ... tarafından 21.03.2018 tarihinde davalı ...'a satıldığı, 125 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, davacı ve eski eş davalı ... tarafından evlilik birliği boyunca aile konutu olarak kullanıldığı, tarafların boşanmasından sonra da kadın ve ortak çocuklar tarafından kullanılmaya devam ettiği, davalı ...'ın, davalı ...'ın kardeşi olduğu, devir işleminin kötü niyetli olduğu, davacı kadından mal kaçırmak kastı ile yapıldığı, bu nedenle geçersiz olduğu, boşanma kararı veren mahkeme tarafından tarafların anlaşmaları ve protokol hükümleri çerçevesinde taşınmazların davalı ... tarafından davacı kadına devretmesi konusunda hüküm kurulmamışsa da duruşma tutanaklarında davalı ...'ın bizzat taşınmazları davacı kadına devretmeyi kabul ettiği, bu beyanının altını imzaladığı, gerekçeli kararın gerekçe kısmında da protokol hükümlerinin uygun bulunduğunun belirtildiği, davalı erkeğin taşınmazları kadına devir yükümlülüğü doğduğu, mahkeme kararının hüküm kısmındaki eksikliğin ve kötü niyetli davalı eski eşin taşınmazları davacı kadına devretmemesinin sorumluluğu davacı kadına yüklemenin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği, kadının davayı açmakta haklı olduğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kabule göre de İlk Deerce Mahkemesi hüküm kısmında vekâlet ücretinin davacıdan ne şekilde ve ne miktarda alınarak tahsil edileceği hususunda tereddüt oluştuğu ve doğru olmadığı belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile dava konusu ... sayılı parselin davalı ... adına kayıtlı 1/2 hissesinin tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu ... parselin, davalı eski eş ... adına kayıtlı 1/2 hissesinin 21.03.2018 tarihinde diğer davalı kardeşi ...'a satılarak devredilmesi işleminin iptaline, davalı ... adına kayıtlı 1/2 hissesinin tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline oy çokluğu ile karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kabul kararının hatalı olduğu, dava konusu talebin zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığı, boşanmaya dair mahkeme kararının zamanaşımına uğradığı, öncelikle bu yönden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davanın esası yönünden ise taraflar arasında düzenlenen protokol hükmünün boşanma kararında hüküm kısmına yazılmadığı, bu hali ile protokolün geçerli olmadığı, hukuki nitelendirmenin de hatalı olduğu, davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklandığı belirtilerek hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı ... vekili Bölge Adliye Mahkemesinin kabul kararının hatalı olduğu, her ne kadar taraflar 2002 yılında boşanmışsa da bu durumun ailelerden saklandığı, davalının bu durumu işbu dava dosyası ile öğrendiği, 2018 yılında dava konusu 1/2 hissesi kendisine ait olan taşınmazın kiraya verildiği, kadının kötü niyetli olduğu, taraflar arasında yapılan protokolün mahkeme kararına da yazılmadığı ve bu hali ile geçerli olmadığı, taşınmazın güncel değeri üzerinden bedeli ödenmek üzere davalı ... tarafından satın alındığı belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup uyuşmazlık davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, hukuki nitelendirmenin yerinde olup olmadığı, zamanaşımı itirazının yerinde olup olmadığı, taraflar arasında yapılan protokolün geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
....