"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin her gün arkadaşları ile dışarı çıkmak istediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, küfür ettiğini, müşterek çocuğa da senin annen yalancı, anneni sevmiyorum şeklinde sözler söylediğini, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek süresinde cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında özetle; davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, eşinden boşanmak istemediğini, davacı kadının ... isimli bir ilacı kullandığını, bu ilaç nedeni ile dengesiz davranışlarda bulunduğunu, karşılıklı olarak birbirlerine küfür ettiklerini, karşılıklı olarak birbirlerine vurduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının ilk evliliğinden olma kızının davalı erkeğe saldırması sonucunda davalı erkeğin, davacı kadına ve kızına tokat attığı, davalı erkeğin şiddet eğilimin olduğu, zaman zaman davalı erkeğin, davacı kadını ortak haneye almadığı, davalı erkeğin ... Asliye Ceza Mahkemesinde eşine fiziksel şiddet uygulaması nedeni ile yargılandığı, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğu, tarafların ayrı yaşadıkları, sürekli tartıştıkları, tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, evlilik birliğinin tamamen davalı erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı kabul edilerek, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun yaşı, anneye olan ihtiyacı, sosyal inceleme raporu, müşterek çocuğun beyanı göz önünde bulundurulduğunda, müşterek çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek; taraflar arasında geçimsizliğe ilişkin somut deliller bulunmadığı, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, davacı kadının davasını ispat edemediği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğu, ortak çocuğun uzunca bir süredir babasının yanında kaldığı, davacı annenin ortak çocuğu hiç görmediği belirtilerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi ve velâyet düzenlemesi yönlerinden ilk derece mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespitinin doğru ve maddî gerçeğe uygun olduğu, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesindeki koşulların gerçekleştiği, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, müşterek çocuğun yaşı, uzman raporu içeriği gözetildiğinde velâyetinin davacı anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına olduğu, bu nedenle velâyet düzenlemesinin de uygun ve yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu, bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesi olmadığını belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı kadının boşanma davasının kabulü, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ve 182 nci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.