"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/261 E., 2022/995 K.
VASİ : ...
DAVA TARİHİ : 30.04.2014-25.06.2014
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1007 E., 2021/85 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kısmen kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde, davacı-karşı davalı erkek vekili karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; tarafların 17.02.2012 tarihinde evlendiğini, tarafların bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, kadının, eşini istemediğini söylediğini, ortak konutu terk ettiğini, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, eşinin ailesine kötü davrandığını, iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından sunulan cevap, karşı dava ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davacı-karşı davalı erkek tarafından sunulan dava dilekçesini kabul etmediklerini, erkeğin cinsel birliktelik kuramadığını, cinsel ve psikolojik rahatsızlığı olduğunu, ailesine bağımlı olarak yaşadığını ve ortak hayatın kurulamadığını, sürekli olarak erkeğin ailesinin evinde zaman geçirdiklerini, eşinin babasının, kadının maaş kartına el koyduğunu ve erkeğin bu duruma sessiz kaldığını, savunarak ve iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulü ile sayılan ziynetlerin aynen, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 2014/477 Esas, 2018/205 Karar sayılı ve 09.02.2018 tarihli kararı ile erkeğin cinsel birlikteliğe engel bir rahatsızlığının olmadığı, kadının evlenmeye engel psikolojik rahatsızlığının olduğu, kadın açısından ortak hayatın devam ettirilmesinin çekilmez bir hâl aldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu, erkeğin ise cinsel birliktelik kurmaması nedeniyle hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu davranışın bulunmadığı, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kadının feri taleplerinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek her iki dava ve fer'îeri yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 2018/1431 Esas, 2019/1394 Karar ve 01.10.2019 tarihli kararı ile davalı-karşı davacı kadın hakkında taraf ehliyeti araştırması yapılarak, usule uygun olarak yargılama işlemleri yapılıp, sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının evlenmeye engel teşkil edecek akıl hastalığı olduğu, bu sebeple kadına kusur yüklenemeyeceği, asıl davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 165 inci maddesi istemine ilişkin olmadığı bu nedenle asıl davanın reddi gerektiği, karşı dava yönünden ise alınan Adli Tıp Kurumu raporu uyarınca, erkeğin cinsel birlikteliğe engel bir rahatsızlığı olmadığı, karşı davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi gerektiği ve karşı boşanma davası ile birlikte açılan ziynet alacağı davasının da ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın olmadığı, düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının uhdesinde olmadığı belirtilerek karşı boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesinin hatalı olduğu, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; erkeğin cinsel birliktelik kuramadığı, manevi yönden bağımsız konut temin etmediği ve eşine ekonomik şiddet uyguladığının sabit olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu karşı boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle; kadın vekilinin karşı boşanma davasının reddi ve fer'îleri yönünden istinaf itirazının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının çalışmadığı, boşanma davası açılmakla ayrı yaşamakta haklı olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası ve aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu, hakkaniyet ilkesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfeat dikkate alındığında kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadın vekilinin ziynet alacağı davası yönünden istinaf itirazının ise yerinde olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; Bölge Adliye Mahkemesince delillerin yeterince incelenmeden hüküm kurulduğu, erkeğe yüklenen kusurlu davranışların ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte davacı-karşı davalı erkekten kaynaklanan geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine maddî tazminat, manevî tazminat ile tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu maddeleri, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve 175 inci maddesi; 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50 nci, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.