Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9199 E. 2024/1876 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmazın satışında eşin rızasının bulunup bulunmadığı ve satış işleminin geçerliliğine ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu niteliğindeki taşınmazın eşin açık rızası olmadan satılamayacağı ve davada kadının rızasının ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1855 E., 2022/949 K.

DAVA TARİHİ : 17.04.2015

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri Aile Mahkemesi

SAYISI : 2015/229 E., 2019/524 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekili Avukat ... ile davalı ... gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı eşi Abdi ile ikametgah olarak kullanmaya devam ettikleri taşınmazı eşinin diğer davalı ...'den para alarak evi tapuda satış göstermiş olduğunu hatta danışıklı kira sözleşmesi düzenleyerek davalıya tahliye taahhütnamesi verdiğini, Silivri İcra Müdürlüğünün 20015/444 Esas sayılı dosyasından eve tebligat geldiğinde durumdan haberdar olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydına teminatsız tedbir ve aile konutu şerhi konulmasına, icra dosyasının infazının durdurulmasına ve satış işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacı eşin, aile konutunun satışında açık rızası olmadığını beyan etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının satış işlemlerini başından beri bildiği, ayrıca dosya kapsamında taşınmaz üzerinde icrai haciz işlemlerinin mevcut olduğu, Mudanya İcra Müdürlüğünce kıymet takdiri raporunun davacıya 20.10.2014 'te tebliğ edildiği, Silivri İcra Müdürlüğünce taşınmazla ilgili 15.09.2014 tarihli keşif sırasında keşif mahallinde davacının oğlu Volkan'ın da bulunduğu, taşınmazın cebri satışa konu olduğunun bilindiği, işlemlerin yukarıda açıklanan şekilde olduğunu baştan beri bilen davacının, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takip başlatılması üzerine, taşınmazın değerinin altında bedelle satışının engellenmesi amacıyla satış işlemini bildiği ve bu işleme rıza gösterdiği, haciz tehdidi kalktıktan sonra devir işlemine olur vermediğini ileri sürmesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinin sağladığı haktan yararlanması, aynı Kanun'un 2 nci maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı olup, dosya kapsamında taşınmazın muvazaalı devredildiği yönündeki davacı iddiası ile davalı ...'in kötüniyetli olduğu hususunun da kanıtlanamadığı, taşınmazın satış işleminin gerçek bir satış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aile konutu olan taşınmaz hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılmış bir takip bulunmadığını, sadece davalının tanıklarının beyanlarına göre hüküm kurulduğunu, taşınmazın davacının açık rızası olmadan satıldığını, davacının rızası alınmadan yapılan tescilin yolsuz tescil olduğunu, Mudanya İcra Dairesine davalı eşin borcunun davacının oğlu tarafından çekilen kredi ile ödendiğini, davalının babasının 70.000,00 TL'lik senet için ihtiyati haciz kararı aldığı gün taşınmazın diğer davalı tarafından satıldığını, tahliye emrinin tebliği ile davacının taşınmazın satışından haberdar olduğunu, davacının satıştan bilgisi ve rızası bulunmadığını, davalının taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğini ileri sürerek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı eşin dava konusu aile konutunu, diğer davalı ...' e sattığı, yapılan yargılama ve toplanan delillerle bu işlem sırasında davacı eşin açık rızasının alındığının ispatlanamadığı, aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi olan eş tarafından üçüncü kişiye devrinin, davacının açık rızasını gerektirdiği, eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğu gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; üzerinde haciz bulunan ve cebri icra yoluyla satış tehdidi altında bulunan davaya konu taşınmazın müvekkilinin babası tarafından üzerinde bulunan haciz kaldırılarak, borçlar da ödenerek müvekkil adına alındığını, babası daireyi satın almadan önce emlakçı ile birlikte daireye gittiğinde davacının da evin satın alınması halinde minnettar olacağını söylediğini, davacı tarafından gayrimenkulün cebri icra yoluyla satışından haberdar olunmadığı iddia edilse de gayrimenkulde yapılan keşif tutanağında davacının oğlu Volkan'ın imzası bulunduğunu, kıymet takdiri raporunun da davacıya tebliğ edildiğini, taşınmazın cebri icra yoluyla satılacağını bilen davacının, taşınmazın değerinin çok altında satılmasını önlemek üzere satışına rıza göstermesine rağmen cebri icra tehdidi kalkıp satış gerçekleştikten aylar sonra dava açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ileri sürerek; davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tapu iptali ve tescil davasında taşınmazın aile konutu niteliğinde olup olmadığı, kadının açık rızasının alındığının ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulüne karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı ve 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.