Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9521 E. 2023/270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının 03.09.2013 tarihinde kaza geçirerek çalışma gücünü %98 oranında kaybettiğini, kadının ailesinin kızlarına ve torunlarına bakmak amacıyla taraflarla birlikte yaşamaya başladıklarını, müvekkilinin kendisini evde sığıntı gibi hissetmesine sebep olduklarını, erkeğin ailesinden hiç kimsenin ortak konuta gelemediklerini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 75.000,00 maddî, 75.000,00 manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kazadan sonra bakıma muhtaç hale gelen kadına bakmak için bakıcı bulunamadığı için kadının ailesi ile birlikte yaşandığını, maaş kartının erkekte bulunduğunu, erkeğin kendisine ait sosyal hayatı olduğunu, ... isimli bir kadınla gönül ilişkisi yaşadığını, evi terk ettiği, evi terk ederken kendi kullandığı aracı ve kadın eşe ait olan ve kadının tedaviye giderken kullandığı aracı da götürdüğünü iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, velâyeti müvekkiline verilecek olan müşterek çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğu, evi terk ettiği, evi terk ederken kendisine ait aracın yanında engelli eşine ait olan ve eşinin tedaviye giderken kullandığı aracı da götürerek eşini mağdur ettiği, davalı-davacı kadının ise trafik kazası geçirdikten sonra kendi anne-babası tarafından bakılmak istediğini söyleyerek eşini kendi ailesi ile birlikte yaşamaya mecbur bıraktığı, davacı-davalı erkeğin ailesinin eve gelmesine engel olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır, davalı-davacı kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulü ile, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyeti hususunda pedagog, sosyal hizmet uzmanı ve psikolog bilirkişi tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 08.11.2021 tarihli sosyal inceleme raporu, içeriği ve tüm dosya kapsamı gözetilerek çocuğun yüksek yararına olduğu kanaatine varıldığı belirtilerek ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına, 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kabulü ile 12.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davalı-karşı davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı davalı erkek vekili, ispat edilemediği halde müvekkiline kusur yüklendiğini, kadının ağır kusurlu olduğunu, kadın yararına hükmedilen tazminatlarının kaldırılmasını, tazminat taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kusur tespitinde hata yapıldığını, maddî ve manevî tazminatların miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu ve diğer hususlarda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı-davacı kadının tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî - manevî tazminata yönelik bölümünün kaldırılmasına, davalı-davacı kadın yararına 40.000,00 TL maddî - 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde yer alan gerekçeler ile karara karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, tazminat taleplerinin reddi ile velâyet yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde yer alan gerekçeler ile asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylara yönelik kusur belirlemesi, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarları, ortak çocuğun velâyetine yönelik düzenlemenin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 saylı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.