"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sürekli uyuşturucu madde kullandığını, yalanlar söylediğini, müvekkilin kredi kartından uyuşturucu almak için harcamalar yaptığını, ev eşyalarını sattığını, en son uyuşturucu alabilmek için müşterek konutun ev eşyalarını habersiz sattığını, çıkan tartışmada davacıya hakaret ve tehdit ettiğini, bunun üzerine kadının baba evine gittiğini iddia ederek tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili usulünce yapılan tebliğe rağmen cevap vermemiş, 11.11.2020 tarihli beyan dilekçesinde boşanmak istemediğini, iddiaların asılsız olduğunu, kadının davasının ve taleplerinin reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin uyuşturucu madde kullandığı, evin geçimini sağlamadığı, müşterek evin eşyalarını ve altınları uyuşturucu madde temini için sattığı, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, dava tarihinden itibaren davacı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı kadın lehine 14.000,00 TL maddî ve 14.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını davalı erkek vekili istinaf etmiştir.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf başvurusunda özetle; boşanmak istemediğini, iddiaların asılsız olduğunu belirterek hükmün tamamını istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu; ancak tarafların evliliklerinin kısa sürmesi, çocuklarının olmaması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle, kadın için toplu olarak 20.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını davalı erkek vekili temyiz etmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek hükmün tamamının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, buradan varılacak sonuca göre, maddî-manevî tazminat ile yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.