Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9736 E. 2024/1693 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davası öncesinde noterde düzenlenen mal ayrılığı sözleşmesi ile edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine dair anlaşma protokolü ve karşılıklı feragat beyanının iptaline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, sözleşmelerin yapıldığı tarihte irade bozukluğuna ilişkin iddiasını ispatlayamaması ve sözleşmelerin şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1244 E., 2022/1866 K.

DAVA TARİHİ : 09.03.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/160 E., 2021/45 K.

Taraflar arasındaki mal rejimi sözleşmesinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi.Karşı taraf davalı ... gelmedi. Gelenin sözlü açıklanması dinlendi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen13.03.2024 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 1998 yıllında evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak dört çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin hemşire, davalının doktor olduğunu, davalının daha önce müvekkiline karşı boşanma davası açtığını, davalının davasından feragat ettiğini, davalının boşanma davasından feragat edecekleri gün müvekkiline yeni bir başlangıç yapmak için pırlanta yüzük alacağını, önce feragat dilekçelerini adliyeye vermeleri gerektiğini, aynı gün Tarsus'a notere giderek sözleşme yapmaları gerektiğini belirttiğini, müvekkilinin de davalıya güvenerek birlikte Tarsus 6. Noterliğine gittiklerini, Tarsus 6. Noterliğinin 29.02.2016 tarih ve 02298 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Mal Ayrılığı Sözleşmesi ile tarafların mal ayrılığı rejimini kabul ettiklerini, Tarsus 6. Noterliğinin 29.02.2016 tarih ve 02299 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Tasfiyesine Dair Anlaşma Protokolü ve Karşılıklı Feragat Beyanına Dair Sözleşme ile de edinilmiş mallara katılma sözleşmesinin tasfiyesi ve mal rejiminden kaynaklanan alacaklar konusunda anlaştıklarını, aradan 4 yıl geçmesine rağmen sözleşmelerin ifa edilmediğini, davalının Yenişehir ilçesindeki taşınmazı müvekkili adına tescil ettirmediği gibi kiraya verip kira paralarını aldığını, ayrıca Gaziantep'teki taşınmazı ve Yenişehir'deki taşınmazı da yine davalının kiraya verip kira paralarını aldığını, dava konusu sözleşmelerin hukuken ve fiilen ifa edilmediği gibi, davalı tarafın yıllarca bu sözleşmelerin tam aksini uyguladığını, davalının müvekkiline verdiği sözleri hiçe sayarak boşanma davası açtığını, müvekkilinin dava konusu sözleşmeleri evlilik birliğinin devam edeceği inancıyla imzaladığını, davalının müvekkilini aldatma kastıyla hareket ettiğini belirterek taraflar arasında yapılan Tarsus 6. Noterliğinin 29.02.2016 tarih ve 02298 yevmiye nolu Düzenleme Şeklindeki Mal Ayrılığı Sözleşmesi ile Tarsus 6. Noterliğinin 29.02.2016 tarih ve 02299 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Tasfiyesine Dair Anlaşma Protokolü ve Karşılıklı Feragat Beyanına Dair Sözleşmenin geçersizliğinin tespiti/ iptali ile eşler arasında geçerli olan mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresinde sonra sunduğu cevap dilekçesinde; dava şartı ve hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacının sözleşme yapıldıktan 4 yıl sonra açılan boşanma davasından sonra bu davayı açmasının iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığını, davacının noterde yapılan sözleşmenin geçersizliğini aynı güçte bir belge ile ispat etmek zorunda olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların 05.06.1998 tarihinde evlendikleri, tarafların noterde yaptıkları sözleşme ile 29.02.2016 tarihi itibari ile mal ayrılığı rejimine geçiş yaptıkları, davacının sözleşmenin akdi esnasında fiil ehliyetine sahip olduğu ve sözleşmenin şekil şartlarına uygun olarak yapıldığı, davacının sözleşmenin yapıldığı tarihte irade bozukluğuna ilişkin iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; 02298 yevmiye nolu sözleşmede evlilik tarihinden itibaren mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğunun düzenlendiği, sözleşmenin geçmişe etkili olamayacağı, 02299 yevmiye nolu sözleşmenin de tasfiyeye ilişkin hükümlere uygun olmadığını, edinilmiş mallara katılma rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimine ilişkin hükümlere göre tasfiye edilmesi gerektiğini, sözleşmede tasfiyeden bahsedilmiş ise de edinilmiş mallara katılma rejimine ilişkin hükümlere göre tasfiyenin yapılmadığını, katılma alacağı ve değer artış payı alacağına ilişkin düzenleme bulunmadığını, boşanma davasından feragatin akabinde noterde yapılan sözleşmenin geçerli olmadığını, yok hükmünde olan sözleşmede geçen feragatin hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, davalının da cevap dilekçesinde sözleşmenin geçersiz olduğunu ikrar ettiğini, doğmamış haktan feragat edilemeyeceğini, müvekkilinin iradesinin davalının aldatması nedeniyle sakatlandığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Mahkemenin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre İlk Derece Mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle; başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; 02298 yevmiye nolu sözleşmede evlilik tarihinden itibaren mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğunun düzenlendiği, sözleşmenin geçmişe etkili olamayacağı, 02299 yevmiye nolu sözleşmenin de tasfiyeye ilişkin hükümlere uygun olmadığını, edinilmiş mallara katılma rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimine ilişkin hükümlere göre tasfiye edilmesi gerektiğini, sözleşmede tasfiyeden bahsedilmiş ise de edinilmiş mallara katılma rejimine ilişkin hükümlere göre tasfiyenin yapılmadığını, katılma alacağı ve değer artış payı alacağına ilişkin düzenleme bulunmadığını, boşanma davasından feragatin akabinde noterde yapılan sözleşmenin geçerli olmadığını, yok hükmünde olan sözleşmede geçen feragatin hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, davalının da cevap dilekçesinde sözleşmenin geçersiz olduğunu ikrar ettiğini, doğmamış haktan feragat edilemeyeceğini, müvekkilinin iradesinin davalının aldatması nedeniyle sakatlandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iradenin sakatlanıp sakatlanmadığı, sözleşmelerin geçerli olup olmadığı, feragat beyanının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, taraflar arasında noterde düzenlenen düzenleme şeklinde imzalanan mal ayrılığı sözleşmesi ile edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine dair anlaşma protokolü ve karşılıklı feragat beyanının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 188 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 307 ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 ve 3 üncü maddeleri 5 inci maddesi, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 203 üncü maddesi, 204 üncü maddesi, 205 inci maddesi, 225 inci maddesinin birinci fıkrası; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 30 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.