"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki babalığın hükmen tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın dahili davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden dahili davalılar vekilleri Av. ... ile Av. ..., karşı taraf davacı vekilleri Av. ..., Av. ... ve Av. ...'ün sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, miras bırakan ... ve ...'in ortak çocuğu olduğunu, davacının evlilik birliği içerisinde doğmadığını ve doğduğu tarihte annesi ile evli olan dava dışı ... isimli kişinin nüfusuna kaydedildiğini, davacının, miras bırakan ...'nın oğlu olduğunun herkes tarafından bilindiğini ve miras bırakan ile baba oğul ilişkisini sürdürdüklerini, ancak miras bırakan tarafından bu hususun resmi olarak belgelendirilmediğini, iş bu davanın da bu sebeple açıldığını belirtilen sebeple ...'nın, davacının babası olduğunun tespitine, nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine, taraflar arasında soy bağı kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dahili davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taraf teşkilinin sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerektiğini, her ne kadar davacı vekili tarafından feth-i kabir yapılması talep edilmişse de dosya kapsamında tüm deliller toplandıktan sonra son çare olarak DNA incelemesinin yapılması gerektiğini ve miras bırakan ...'nın mezarı açılmadan alt soyundan alınacak örneklerle de DNA incelemesinin yapılabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dahili davalılar vekili tarafından 25.03.2021 tarihli dilekçe ve 25.03.2021 tarihli duruşma sırasında hakimin reddi talebininde bulunulduğu, yargılama sırasında daha önceden de hakimin reddi talebinde bulunulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/208 Esas 2020/352 Karar sayılı ilamı ile hakimin reddi talebinin reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, dahili davalılar vekilinin, hakimin reddi talebinin sözlü yargılamanın yapılacağı duruşma günü olan 25/03/2021 günü saat 09:41 'de ve duruşma sırasında yapıldığı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun(6100 Sayılı Kanun) 41/1-b ve c maddesi uyarınca hakimin reddi sebebine ilişkin inandırıcı delil veya emare gösterilmediği ve ret talebinin açıkça davayı uzatmak amacıyla yapıldığı gerekçesiyle hakimin reddi talebinin, geri çevrilmesine karar verildiği ve esas hükümle birlikte istinaf yolu açık tutulduğu, mahkemece miras bırakan ...'nın mezarı başında keşif yapılarak DNA testine esas donelerin alındığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından gerekli incelemelerin yapıldığı ve Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 12.01.2021 tarihli rapora göre miras bırakan ...'nın %99.99 ihtimalle davacının biyolojik babası olabileceğinin belirtildiği, davacının davasının söz konusu denetime elverişli ve bilimsel olan rapor ile ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ...'nın, davacı ...'ın babası olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Dahili davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada usul hükümlerine dikkate edilmediği, verilen kararın gerekçeli olmadığı, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığı, bekletici mesele yönünde verilen ara kararlardan dönülmeden yargılamaya devam edildiği, feth-i kabir işlemi ve Adli Tıp Kurumu raporunun usul ve yasaya aykırı olduğu, raporun tebliğ edilmediği ve itiraz haklarının elinden alındığı, hâkimin reddi talebinin hukuka aykırı şekilde ret edildiği, hukuki dinlenilme hakkı ve adli yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiği, ... Anadolu 6. Aile Mahkemesinin 2018/1027 Esas ve aynı Mahkemenin 2019/331 Esas sayılı dosyalarının bu dava dosyası açısından bekletici mesele yapılması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'nın dava açıldıktan sonra 28.06.2018 tarihinde vefat ettiği ve mirasçılarının davaya dahil edildiği, taraf teşkilinin sağlandığı, dahili davalılar vekilinin, dahili davalılardan ...'nın mirası reddetmesi nedeniyle, bu dahili davalının mirasçılarının davaya dahil edilmesi yönündeki talebinin, kişiye sıkı sıkıya bağlı, kamu düzenini ilgilendiren babalık davasında mali hükümleri ilgilendiren mirası reddeden mirasçının taraf sıfatı ortadan kalkmadığından, inceleme tarihi itibariyle mirası reddedenin muhtemel mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekmediği, İlk Derece Mahkemesince, ilgililere usulüne uygun dava ihbarı yapılarak taraf teşkilinin sağlandığı, İlk Derece Mahkemesince, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm celselerinin usulüne uygun olarak tamamlandığı, hakimin reddi isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dosya kapsamında toplanılan tüm deliller, taraflarca öne sürülen iddia ve savunmalar ile davanın niteliğine göre getirtilen kayıt ve belgeler, soybağının reddine ilişkin kesinleşen ilamlar, usulüne uygun yöntemlerle yapılan DNA incelemesine ilişkin raporda tespiti yapılan babalığa ilişkin bulgular bir arada değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince, delillerin değerlendirilmesi ile kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata yapılmadığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunduğu belirtilerek dahili davalılar vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Dahili davalılar vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen babalığın hükmen tespiti davasında, taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı, feth-i kabir işleminin usule uygun olarak yapılıp yapılmadığı, Adli Tıp Kurum raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı, soybağının reddine ilişkin kararların bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamada usul hükümlerine uyulup uyulmadığı ve davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 36 ve devam maddeleri, 114 ve devamı maddeleri, 165 inci madde, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve devam maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup dahili davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekalet ücretinin dahili davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.