"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/772 E., 2022/1166 K.
DAVA TARİHİ : 10.10.2017 - 22.11.2017
KARAR : Kısmen esas hakkında yeniden karar verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/1037 E., 2021/1019 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı - davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün boşanma hükmü dışında kalan bölümleri yönünden kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlenmelerinden beri alkol kullandığını, eşine sözel ve fiziksel şiddet uyguladığını, düzenli bir işte çalışmadığını, eve manevî destekte bulunmadığını, sık sık evi terk edip ailesinin yanına gittiğini, müvekkilinin yardımlarla yaşamak zorunda kaldığını, eşine küfürler ederek evden kovup mağdur duruma düşürdüğünü belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin kadına verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL tazminata hükmedilmesini talep etmiş, beyan dilekçesi ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ile şimdilik 5.000,00 TL ziynet eşyasının erkekten tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının duygusal, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, ortak konutu sürekli terk edip uzun süreler gelmediğini, çocuğun rahatsızlığı sırasında dahi yanında olmadığını, ailesinin etkisi altında kaldığını, kardeşi ve ablaları ile aralarında çıkan tartışma sonrasında kadının ailesinin saldırarak fiziki şiddet uygulayıp hakaret ettiklerini, evle ilgilenmediğini, çocuğa ve erkeğe hakaret edip şiddet uyguladığını, eşine tehditlerde bulunarak tahrik etmeye çalıştığını belirterek asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline tevdiine, müvekkili yararına 10.000,00 TL manevî ve 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
Çerkezköy 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 21.02.2019 tarih ve 2017/781 Esas, 2019/188 Karar sayılı kararı ile erkeğin kadını darp ettiği, kadının ise kız kardeşinin evliliğe müdahalesine izin verdiği, erkeğin asli kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 400,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyası talebinin ve erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili kusur belirlemesi, velâyet, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddî-manevî tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2021 tarih, 2019/1575 Esas, 2021/1451 Karar sayılı kararı ile erkeğin istinaf talebinin kabulüne, kararın boşanma ve fer'ileri açısından kesinleşen kısımları hariç olmak üzere kusur belirlemesi, velâyet, iştirak-yoksulluk nafakası ile kadın yararına hükmedilen manevî tazminatlara ilişkin hükümlerin kaldırılmasına, yargı çevresi içinde görevli ve yetkili Aile Mahkemesine devredilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını darp ettiği, kadının ise kardeşinin evliliğe müdahalesine izin verdiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin asli kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davada boşanmanın kesinleşmesiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; astım hastası olan çocuğa kadının şiddet uygulaması nedeniyle velâyet düzenlemesinin yerinde olmadığını, tam kusurlu olan kadın yararına nafaka ve tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu, müvekkili yararına maddî-manevî tazminata hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar ile tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının da kadına kusur yüklenilmesi nedeniyle erkeğin karşı boşanma davasının da kabulü gerektiği halde bu talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu ancak 07.10.2021 tarihli kaldırma kararı öncesinde ve sonrasında açıkça bu yönde istinaf talebinde bulunulmadığından hataya değinilmekle yetinildiği, boşanmaya neden olaylarda erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, boşanma yüzünden kadının evlilikten mevcut veya beklenen maddî menfaatlerinin zedelendiği, çalışmayan ve düzenli bir gelire sahip olmayan kadının ihtiyaç içerisinde olduğu ve boşanma kararı sonrasında da yoksul duruma düşeceği, bu nedenle kadın yararına yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminata hükmedilmesinin isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı öncesinde verilen maddî ve manevî tazminat, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile miktarlarına karşı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmadığını, tazminat ve nafaka miktarları yönünden erkek yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu miktarın üzerinde tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) üncü alt bendi gereğince kısmen kabulüne infazda tereddüt yaratmaması için hükmün bu kısmının kaldırılmasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 200,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına erkeğin sair istinaf sebeplerinin ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; astım hastası olan çocuğa kadının şiddet uygulaması nedeniyle velâyet düzenlemesinin yerinde olmadığını, istinaf incelemesi sırasında kadının çocuğun velâyetinin babaya verilmesi konusunda bir dilekçe sunduğunu, istinafın karar tarihinden sonra olduğundan geçici velâyet talebinin reddi ile okula yazdırabilmek için babaya yetki verildiğini, tam kusurlu olan kadın yararına nafaka ve tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu, müvekkili yararına maddî-manevî tazminata hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar ile tazminatlar yönünden usul ve kanuna aykırı kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ile erkeğin reddedilen tazminat taleplerinin kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile velâyet değerlendirmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 28.03.2018 tarihli sosyal inceleme raporu dikkate alınarak müşterek çocuk 2011 doğumlu Emirhan’ın velâyetinin anneye verilmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da velâyet ve kişisel ilişki düzenlemelerinin toplanan deliller ve alınan sosyal inceleme raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin çocuğun üstün yararına uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı babanın velâyete yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de bu karardan sonra davacı-davalı anne tarafından Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazdığı dilekçe ile çocuğun baba yanında kaldığı, velâyetin babaya verilmesi konusunda tarafların anlaşma sağladığını bildirir bir dilekçe verildiği, bu dilekçenin karardan sonra olması nedeniyle geçici velâyet talebinin reddi ile çocuğun okul kaydı için davalı-davacı babaya yetki verildiği görülmüştür.
3.Velâyet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamından, çocuğun baba yanında kalmasının üstün yararına aykırı olduğu, bir başka deyişle baba yanında kalmalarının ortak çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimlerine engel olacağı yönünde ciddi sebep ve delil bulunmadığı anlaşılmaktadır.
4.Bu hale göre velâyetin babaya verilmesinde ortak çocuğun yararına aykırı bir hususun kanıtlanamadığı gibi annenin de 18.08.2022 tarihli dilekçesi ile velâyetin babaya verilmesine muvafakat ettiği, hali hazırda çocuğun baba yanında kaldığı hatta okula yazdırılması için Bölge Adliye Mahkemesince babaya yetki verildiği de dikkate alındığında ortak çocuk 02.11.2011 doğumlu Emirhan'ın velâyetinin üstün yararı gereği babaya verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının velâyet hükmü yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.