Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9792 E. 2023/345 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan geçimsizliğin varlığı ve kusurun kimde olduğu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğu ile ziynet alacağının iadesi hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1731 E., 2022/2341 K.

DAVA TARİHİ : 15.05.2019

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Suluova Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/149 E., 2021/570 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun ) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferileri ile ziynet alacağının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 30.755,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davalı erkeğin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, yükümlülükleri yerine getirmediğini, sürekli psikolojik ve fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, aşağılayarak hor gördüğünü, hakaret ve tehdit ettiğini, çocuklarına da şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, hakaret ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyet, 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00TL maddî tazminat ile 45.000,00 TL manevî tazminata, hileli davranışlarla kandırılarak kadından haksız olarak alınan; 2 adet 50 gram değerinde ve toplamda 50 gram olmak üzere 4 adet bilezik, bir metre uzunluğunda baklava desenli tabiriyle kuyumcular tarafından bilinen altın zincirin bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesinin davalı erkeğe 31.05.2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, davalı erkeğin ise 26.06.2019 tarihinde cevap dilekçesi sunduğu, cevap dilekçesinin süresinden sonra verildiği görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine hitaben hakaret içeren ve küçük düşüren sözler söylediği, seni orada yaşatmayacağım diyerek tehdit ettiği ve ortak konuttan kovduğu, birlik görevlerini ihmal ettiği, ziynet alacağı davasında ise, kadının ziynet eşyalarının elinden alındığını ispatladığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 450,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 12.000,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanma ve ziynet alacağının kabulüne dair hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek her iki davanın tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kusur belirlemesi, davanın kabulü ile tazminat ve nafakaların koşullarının oluştuğu, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu, ziynet eşya alacağı talebinde, talepten fazlasına hüküm kurulamayacağı, ıslah ile yeni ziynet alacağının eklenilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) üncü alt bendi gereğince kısmen kabulüne infazda tereddüt yaratmaması için yeniden esas hakkında karar verilmesine, kadın yararına 350,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata ziynet alacağı yönünden kabul ve kısmen karar verilmesine yer olmadığına tarafların sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine ziynet alacağı yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının tam kusurlu olduğunu, tanıkların aralarında yaşanan hiç bir olaya tanık olmadıklarını bu nedenle itibar edilemeyeceğini, arada meydana gelen olayların ise bir anlık kızgınlıkla ve kadının açıklama yapmamasından kaynaklandığını, eve dönmesi için uğraştığını ancak dönmediğini, soruşturma dosyasının sonucunun ne olduğunun sorulmadığını, ziynetlerin elinden zorla alındığını ispatlayamadığını, boşanma ve fer'îlerine dair hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile nafaka yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, hükmedilen tazminatlar ile nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 ncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 352 nci maddesi, 353 üncü maddesi, 362 nci maddesi, 366 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyizi yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Davalı erkeğin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.