"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2271 E., 2022/2687 K.
DAVA TARİHİ : 06.09.2018 - 30.11.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/632 E., 2022/10 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kadının davasının kabulüne, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak kadının boşanmanın fer"î niteliğinde olmayan maddî tazminat talebinin harcının tamamlanmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kadının davasının kabulüne, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında kısmen hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, şiddet uyguladığını, bu hususta Gölköy Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğünü, hakaret ve küfür ettiğini, evlilik birlikteliğindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğin ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili 30.11.2018 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, evlenmeden önce uzun süre bir başka biri ile nişanlı kaldığını, evlilik akdinden sonra müvekkili ile davacı tarafından düğün gecesi dahil cinsel birliktelik yaşamadıklarını, davacının bu durumdan hep kaçtığını, bunun sebebinin ise eski nişanlısını hala unutmadığını, sürekli aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler söylediğini, sevmediğini söylediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî , 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İlk Derece Mahkemesi KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 04.02.2021 tarih ve 2018/348 Esas ve 2021/91 sayılı kararı ile kadının davasının kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat ve 10.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından, kendi davasının reddi ile kadının davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.09.2021 tarih ve 2021/1262 esas, 2021/2464 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulüne, kadının boşanma davasının eki niteliğinde olmayan maddî tazminat talebinin harçlarının tamamlanmak üzere kararın kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderme kararı verilmiştir
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına iziksel ve psikolojik şiddet uygulayarak ağır kusurlu olduğu, kadına yüklenilecek bir kusurun ispatlanamadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin karşı davasının reddine, kadın yararına 7.500,00 TL manevî tazminat ile aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tazminat ve nafaka miktarlarının belirlenen kusurlara göre az olduğunu ileri sürerek kararın nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2. Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, davasının kabulünün hatalı olduğunu, kadın yararına hükmedilen nafakaların ve tazminatların haksız ve çok olduğunu, ileri sürerek her iki dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın yararına hükmedilen 7.500,00 TL manevî tazminat miktarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesinin 04.02.2021 tarihli ilk kararına karşı sadece davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusu yapıldığı, kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmadığı, belirtilen karar ile kadın yararına hükmedilen 10.000,00 TL manevî tazminat miktarının davalı karşı davacı erkek yönünden usuli kazanılmış hak oluşturduğu bu nedenle kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesinin yerinde olacağı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) üncü alt bendi gereğince kısmen kabulüne infazda tereddüt yaratmaması için hükmün kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, dosya arasına sunulan raporların gerçekliğinin şüpheli olduğu, cinsel birliktelikten kaçındığı, ters cevaplar verdiği ve ilk nişanlısını unutamadığını söylediğini, emri vaki konuşmaları nedeniyle kadının tam kusurlu olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın her iki dava yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl dava yönünden kabul ve karşı dava yönünden ret kararının doğru olup olmadığı, hükmedilen tazminatlar ile nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları ile reddedilen tazminatlar üzerinden erkek lehine vekâlet ücretinin verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.