Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9855 E. 2023/569 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kusurun kimde olduğu, boşanmaya ve fer'i taleplere ilişkin kararların yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, erkeğin tehdit ve psikolojik şiddet uyguladığının dosya kapsamıyla sabit olduğu, evlilik öncesi olayların boşanma sebebi olarak değerlendirilemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına kusur yüklenemeyeceği ve evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçeleriyle asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmasına, karşı davanın reddine ve fer'i taleplerin reddine karar verilmiş olup, bu karar Bölge Adliye Mahkemesince onandığından, temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 23.03.2018 tarihinde evlendiğini, tarafların bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, kadına hakaret ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kıskanç ve baskıcı olduğunu, kadını tehdit ettiğini, kadına iftira attığını, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, yalan söylediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava ve karşı davada sunduğu cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından sunulan dava dilekçesini kabul etmediklerini, kadının, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, müsrif olduğunu, kıskanç olduğunu, erkeğe ve erkeğin ailesine hakaret ettiğini, birlikte yaşamaktan kaçındığını, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, "seni rezil ederim" demek suretiyle kadını tehdit ettiği, psikolojik şiddet uyguladığı, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, her ne kadar karşı dava dilekçesinde erkek vekili tarafından kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiği vakıasına dayanılmışsa da bu iddiaya ilişkin olarak disiplin soruşturmasına ait kayıtlar ve jandarma kayıtları içerisinde bulunan görüntüler dava dosyası arasına alındığı ve incelendiği, iddiaya konu eylem tarihinin 24.05.2017, tarafların evlenme tarihinin ise 23.03.2018 olduğu, evlilik birliğinin kurulmasından önceki olayların boşanmaya esas alınamayacağı, evliliğin nispi butlanına konu olabileceği, dava dosyası içerisinde bulunan mesaj kayıtlarından tarafların 27.03.2019 tarihine kadar aşkım, canım, kocacım şeklinde mesajlaştıkları, bu tarihe kadar olan ve tarafların dava dilekçelerinde dayanılan vakaların, evlilik birliğine devam ettikleri anlaşıldığından taraflara yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, evlilik birliğinin sarsıldığı gerekçesiyle asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, karşı davanın reddine, erkeğin manevî tazminat isteminin, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olması nedeniyle reddine, erkeğin maddî tazminat talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesi tarafından eksik inceleme ve hatalı kusur belirlemesi ile karar verildiği, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların erkek tarafından affedilmediği, dayanılan vakıaların ispatlandığı, asıl davada dayanılan vakıaların ispatlanmadığı belirtilerek her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki dava ve fer'îleri yönünden bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, erkeğin davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına tazminata hükmedilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.