Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9904 E. 2023/602 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin davasının kabulünün şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarının uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının boşanma davası istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden erkeğin boşanma davasının konusuz kaldığı ve yargılama giderlerinin haklılık durumuna göre belirlenmesi gerektiği, ayrıca hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyet ilkesine ve ilgili kanun maddelerine göre az olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü ilgili yönlerden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin evi terk ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, işten ayrıldığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının müvekkiline hakaret ettiğini, kovduğunu, müvekkiline hiçbir konuda fikrini sormadığını, davacı-karşı davalının annesinin uzun süre evlerinde kaldığını, anlaşmalı boşanmak istemediğini,süründüreceğim seni dediğini, kavgacı ve geçimsiz olduğunu, psikolojik rahatsızlığının olduğunu, tedaviyi yarım bıraktığını, şüpheci ve kıskanç olduğunu, 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... 9. Aile Mahkemesinin 2021/36 Esas-2021/44 Karar sayılı dosyası incelendiğinde açılan anlaşmalı boşanma davasında anlaşma protokolünde ikisinin de imzası olduğu ve her ikisinin de dosyaya 18.01.2021 tarihinde feragat dilekçesi verdiği, eldeki davanın ise 24.03.2021 tarihinde açıldığı, mahkemenin taraflar arasındaki uyuşmazlığı incelediği dönemin 19.01.2021 tarihi ile 24.03.2021 tarihi aralığı olduğu bu dönemde tarafların birbirlerine karşı istemiş oldukları maddî ve manevî tazminat şartlarının incelendiği, bu iki aylık dönemde birbirlerine karşı maddî ve manevî tazminat şartları oluşmadığından taleplerinin reddine karar verildiği, tarafların karşılıklı boşanma kabulü nazara alınarak her iki tarafında eşit kusurlu olmaları iki ay önce davanın anlaşmalı olarak açılması ve feragat ile sonuçlanması nedenine dayandırıldığı eşlerin boşanma iradesini mahkemeye sunmalarının kusur olduğu ve eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile tarafların açmış olduğu davanın kabulü ile, 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine yine kadının çalışıyor olması nedeni ile tedbir ve yoksulluk nafakaları talebinin reddine, davalı-karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığını, anlaşmalı boşanmada dosyaya sunulan feragat dilekçesinde kadının imzasının bulunmadığını, erkeğin anlaşmalı boşanma davasından feragat ettiğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkeğin davasının kabulünün ve erkek lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatların reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından tarafların ... 9. Aile Mahkemesinin 2021/36 Esas-2021/44 Karar sayılı anlaşmalı boşanma davasında anlaşma protokolünde ikisinin de imzası olduğu ve her ikisinin de dosyaya 18.01.2021 tarihinde feragat dilekçesi verdiği belirtilmiş ise de, davacı- karşı davalı kadının ... 9. Aile Mahkemesi'nin 2021/36 Esas-2021/44 Karar sayılı dosyasında davalı olduğu, davalının davadan feragat etmesinin mümkün olmadığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına isnat edilen boşanma iradesini mahkemeye sunması kusurunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, kadına yüklenen bu kusurun çıkarılmasına karar verildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen boşanma iradesini mahkemeye sunması kusuru davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf yoluna başvurulmayarak kesinleştiği, davalı-karşı davacı erkeğe sık sık evi terk etmesi ve ... değiştirmesi, kıskançlık yapıp kadını kısıtlaması, başka kadınlarla tanışmak için mesajlaşmak sureti ile güven sarsıcı davranışta bulunması vakıalarının da kusur olarak yüklenmesi gerektiği buna göre erkeğin tam kusurlu olduğu, değişen kusur gerekçesi karşısında, erkeğin karşı boşanma davasının kabulünün hatalı olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davacı kadının kusur belirlemesine, kabul edilen karşı dava, kadının reddedilen tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, ilamının hüküm kısmında bulunan ilgili bentlerin kaldırılmasına, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine, kadın yararına 400,00 TL tedbir nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; boşanma kararı verildikten sonra çalışmaya başladığını, dava sırasında çalışmadığını, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, tedbir nafakasının ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakasının reddi, tedbir nafakasının ve tazminatların miktarı

yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın reddinin ve kusur tespitinin hatalı olduğunu, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesine rağmen, tedbir nafakası talebinin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı ve kadın yararına hükmedilen tazminatlaın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasının kabulünün şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminatın şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilerek fer'îlere hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın, hükme karşı, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü ve erkek lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatların reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ve Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiş, erkeğin tam kusurlu olduğu, değişen kusur gerekçesi karşısında, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine, kadın yararına 400,00 TL tedbir, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de davacı-karşı davalı kadının davasında verilen boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası konusuz kalmıştır. O halde, mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davada haklılık durumuna göre yargılama gideri konusunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

4. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci maddeleri gereğince daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin boşanma davasının reddi ile maddî ve manevî tazminatın miktarları yönlerinden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.