Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9921 E. 2023/734 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin de güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve evi terk ettiği gözetilerek tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları kabul edilerek, ilk derece mahkemesince kadına yüklenen ağır kusur ve erkeğe hükmedilen tazminat yönünden bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabul ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, baskı uygulayabilmek için tutarlı bir şekilde duygusal olarak istismar ettiğini, bu davranışlarını bir yaptırım ve tehdit aracı olarak kullandığını, müvekkilinin önceki evliliğinden olan çocuklarıyla ve annesi babasıyla görüşmelerini sorun ettiğini, ekonomik yönden de şiddet uyguladığını, sürekli olarak kendine pahalı ve lüks harcamalarda bulunduğunu, evin tüm geçimini ve faturaların ödenmesini müvekkiline bıraktığını, giderlerle hiç ilgilenmediğini, müvekkilinin çocukları için ... olduğu 1.315,00 TL iştirak nafakasını problem olarak gördüğünü, tarafların evlilik birliğini sürdürdükleri konutun davalı-karşı davacının babasına ait olduğunu, bu durumu sürekli olarak tehdit ve baskı aracı olarak kullandığını, en ufak problemde "burası babamın evi, buradan defol git, seni istemiyorum" gibi ifadeler ve sinkaflı küfürlerle müvekkilini ortak konuttan kovduğunu, ev işleri yapmadığını, geç saatlere kadar arkadaşları ile kafe ve barlarda olduğunu ileri sürerek tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata ödenmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, erkeğin sürekli olarak müvekkilinin namusuna yönelik hakaret, küfürler ve aşağılamalarda bulunduğunu, “eski eşini mi özledin, ona git” diyerek aşağıladığını, müvekkilinin asgari ücretli bir işte çalıştığını ve evin tüm geçimini üstlenmek zorunda kaldığını, tüm ödemelerin müvekkilinin kredi kartından yapıldığını, erkeğin müvekkiline karşı ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin babası tarafından “kirada gezmeyin kendi evinizde oturun” denilerek ev alındığını, bu durumun karşı taraf açısından hiç problem olmadığını, karşı tarafın hem bu evde oturmaya devam ettiğini, hem de müvekkilinin ailesiyle görüşmesine izin vermediğini, görüştüğü zamanlarda da kavga çıkardığını, çoğu zaman müvekkilini habersiz bırakıp 2-3 ay eve gelmediğini, geldiğinde elinde gecelere kadar telefonla görüştüğünü, yazıştığını, başka bir bayanla bir evde görüştüğünü, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, erkeğin, kadının kendisini aldattığına inandığını, gizlice ses kayıtları aldığını, aşırı kıskançlık gösterip baskıcı davrandığını, ... yerinde küçük düşürdüğünü, davacı-davalı erkeğin iddialarının asılsız olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadının, eşine fiziksel şiddet uygulayıp hakaret ettiği, evden kovduğu, eşinin önceki evliliğinden olan kızıyla ve ailesiyle görüştürmesinde problem yaşatması nedeniyle tam kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; maddî ve manevî tazminatın miktarlarına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı kadına yüklenen kusurlu davranışların kanıtlandığı, davacı-karşı davalı erkeğin de kadının davası açılmadan önce davalı-karşı davacı kadına karşı şiddet uyguladığının sabit olduğu, gerçekleşen bu duruma göre de; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı-karşı davacı kadının davacı-karşı davalı erkeğe nazaran daha ziyade kusurlu olduğu gerekçesi davalı-karşı davacı kadının kusur belirlemesi, reddedilen karşı davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının karşı dava yönünden kaldırılmasına, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili, kadının istinaf dilekçesiyle iddia ve savunmasını genişlettiğini, ancak bu aşamada iddia ve savunmanın genişletilemeyeceğini, ileri sürdükleri iddialara ve istinaf dilekçesinin ekinde yer alan yeni delillere muvafakat etmediklerini, bu iddia ve delillerin hükme esas alınamayacağını, müvekkiline kusur yüklenilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili yararına hükmedilen tazminat miktarlarının da çok az olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili, davacı-davalı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğunu, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, sürekli telefonu ile ilgilendiğini, işten eve gelip yatana kadar telefonu elinden düşürmediğini, hatta yatağa yattıklarında bile telefonla uğraşmaya, mesajlaşmaya devam ettiğini, telefon görüşmeleri incelendiğinde gece geç saatlerde hatta sabaha kadar görüşmeler yapıldığı ve bu şekilde güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, evi terk ederek başka bir kadınla yaşamaya başladığını, çektiği kredinin borcunun bittiği gün evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, asıl davanın reddinin gerektiğini, erkek yararına tazminat koşullarının oluşmadığını, müvekkili yararına tazminata hükmedilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, tazminata hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemelerce taraflara yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında, dosya arasında bulunan tanık beyanları, ceza dava dosyaları ve telefon görüşmelerine ilişkin dökümler bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı-karşı davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve birlik görevlerini yerine getirmesine engel olacak şekilde evi sık sık ve uzun süreli olarak terk ettiği de anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı-karşı davalı erkeğe güven sarsıcı davranışlarda bulunma ve evi sık sık terk etme kusurlarının da yüklenilmesi gerekmektedir. O halde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Hal böyle iken davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

3. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata karar verilemez. Davacı-karşı davalı erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında düzenlenen maddî ve manevî tazminata hükmedilme koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-karşı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden davalı-karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin ...'e yükletilmesine,

İstek halinde temyiz peşin harcının ...'e geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.