"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; eşinin, müvekkilini bir başkasıyla aldattığını, başkasıyla sosyal medya üzerinden mesajlarını yakaladığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı- davalı erkeğin, müvekkiline iftira attığını, müvekkilinin telefonunu kendi telefonuna yönlendirerek onun adına yazışmalar yaptığını belirterek müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksuluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- davacı kadının, davacı- davalı erkeği aldatarak evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, evlilik birliğinin sarsılmasında davalı- davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek lehine 5.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 300,00 TL' ye indirilmesine ve tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığını, erkeğin sahte delil ürettiğini ve kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurlu olmadığını belirterek asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda güven sarsıcı davranışta bulunan kadın ile boşanmayı gerçekleştirmek için sosyal medyada eşi (karısı) gibi yazışmalar yapan erkeğin eşit kusurlu olduğu, her iki boşanma davasının kabulü gerekirken kadının davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı- davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceğinden tarafların tazminat taleplerinin reddine, dava açmakla ayrı yaşamaya hak kazanan kadın lehine aylık 300.00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar devamına, kusuru daha ağır olmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından tarafların yaşları ve evlilik süreleri, müşterek çocuklarının bulunmayışı gözetilerek takdiren aylık 300,00 TL' den dört yıllık toptan 14.400,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin kadının kusurunu başka türlü ispat etmesinin mümkün olmadığını, davalı- davacı kadın kusurlu olduğu halde kadının davasının kabulünün hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında karşılıklı görülen boşanma davasında davacı- davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, kadının birleşen boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına toptan yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.