"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1322 E., 2023/1359 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/250 E., 2023/485 K.
Taraflar arasındaki mutat meskene iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın iade talep eden vekili ve Savcılık tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı iade talep eden vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... 15.02.2021 tarihli davaname ile, anne ... ile baba ...`nun evliliklerinden olan ortak çocukları 18.03.2018 Frankurt doğumlu Türkiye Cumhuriyeti ve İtalya Cumhuriyeti vatandaşı ...'nin, annesi tarafından 16.06.2019 tarihinde yaz tatili için, başvurucu babanın bilgisi ve rızası dahilinde Türkiye'ye getirildiği; ancak, aynı yılın Kasım ayı içerisinde Almanya'ya geri götürülmesi gerekirken, götürülmeyerek halen ülkemizde alıkonulmakta olduğu, çocuğun mutat meskeninin bulunduğu Almanya ülkesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Baba vekili 12.04.2021 tarihli dilekçesinde özetle; davalını sadece 2019 yaz tatili için Bodrum`a geldiğini, daha sonra diş tedavisi için Ankara`ya gittiğini, babanın rızası olmadan çocuğun alıkonulduğunu, babanın da bu aşamada zaman zaman Türkiye`ye ailesinin yanına geldiğini, davalının boşanma isteğinden bahsetmediği, babanın 8-11 Kasım tarihleri arasında aileyi Almanya`ya götürmesi için Ankara`ya geldiğini, babanın Almanya`da velâyet ve ikamet yerinin belirlenmesi için dava açtığını, annenin işi olmadığını, çocuğun babadan uzakta büyümemesi gerektiğini belirterek davanın kabul edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı anne vekili cevap dilekçesinde özetle, babanın rızası ile geldiklerini, çocuğun mutat meskeninin Ankara olduğunu, üç yaşından küçük bebeğin mutat meskeninin anne yanı olması gerektiğini, taraflar arasında boşanma davası olduğunu, tedbiren velâyetin anneye verildiğini, babanın çocuğu İtalya`ya kaçırma ihtimali olduğunu, çocuğun emzikte olması nedeni ile anneden ayrılmasının psikolojik ve bilişsel travmaya sebep olabileceğini, davalı annenin Almanya`da bir işi olmadığını, babanın sürekli çocukla kişisel ilişki kurduğunu, Almanya`ya dönmesinin imkansız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2022 tarih ve 2021/107 Esas 2022/759 Karar sayılı kararı ile, tarafların evlilik birlikteliklerinin Almanya'da devam ettiği, davalı, çocuk ve baba ...'nun hep birlikte Almanya'da yaşadıkları, davalının tatil yapma amacıyla 16.06.2019 tarihinde başvurucu babanın bilgisi ve rızası dahilinde Türkiye'ye geldiği, kasım ayına kadar çocuğun anne ile birlikte Türkiye'de kaldığı, kasım ayı içerisinde babanın çocuğu Almanya'ya götürmek istediği, ancak davalının geri dönmek istemediği, çocuğu da baba ile göndermediği, yine aynı zaman içerisinde davalının Ankara 14. Aile Mahkemesinin 2019/585 Esasına kayden ... aleyhine boşanma davası açtığı, ayrıca gerek kasım ayından sonra ve gerekse huzurdaki davanın devamı sırasında da çocuğun halen Türkiye'de olduğu, çocuğun geri dönmesinin çocuğu fiziksel ve psikolojik tehlikeye maruz bırakmayacağı gibi müsamaha edilemeyecek ciddi bir riskin de varlığının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile çocuğun mutat meskeni olan Almanya`ya iadesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2023 tarih ve 2023/146 Esas 2023/255 Karar sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesince sosyal inceleme raporu aldırılmış ise de, düzenlenen raporda çocuğun mutat meskene iade koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmediği, velâyet düzenlemesi açısından değerlendirme yapıldığı, İlk Derece Mahkemesince alınan sosyal inceleme raporunnu bu nedenle yetersiz olduğu, İlk Derece Mahkemesince iade halinde çocuğun fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz kalıp kalmayacağı ya da başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşeceği yolunda ciddi bir riskin bulunup bulunmadığı konusunda sosyal çalışmacı, psikolog veya pedagogtan oluşan uzmanlardan rapor alınarak sonucu uyarınca çocuğun iadesi hususunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çocuğun yaşı itibariyle küçük olduğu, anne şevkatine muhtaç çağda olduğu, anne ile Türkiye'ye yerleştiklerinde çocuğun 1,5 yaşında olduğu, o tarihten sonra çocuğun sürekli anne ile kaldığı baba ile aynı dili dahi konuşamadığı, yine çocuğun Türkiye'de mevcut düzenine uyum sağladığı ve anne ile uyumlu bir bağının da olduğu, çocuğun yaşı itibariyle kendisini ilgilendiren konularda görüşlerini açıklama olgunluğuna eriştiğinden söz edilemeyeceğinden beyanlarının alınmadığı, sosyal inceleme raporları, tanık beyanları ve dosyaya sunulan diğer deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; ortak çocuğun geri dönmesi halinde fiziki bir tehlikeye maruz kalacağı ispatlanamamışsa da çocuğun yaşının küçük oluşu, anne ile olan bağı ve alıştığı ortamdan koparılarak dilini dahi bilmediği bir ülkeye iadesinin çocuk üzerinde ileride telafisi mümkün olmayan hasarlara neden olabileceği hususunda müsamaha edilemeyecek bir duruma düşeceği yolunda ciddi bir risk olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı iade talep eden baba vekili ve Başsavcılık istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1.İade talep eden baba vekili, davanın kabulü gerektiği ve aleyhine vekâlet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. ..., kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Küçük ...'nin 18.03.2018 doğumlu olduğu, alınan uzman raporu, dinlenen tanık beyanları ve toplanan delillere göre, çocuğun annesi ile birlikte Türkiye'ye geldiği, anne ile birlikte yaşamaya başladıkları, çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve ilgisine ihtiyacı olduğu, yabancı dil bilmediği, anne olmadan çocuğun baba ile iletişim kuramadığı, alınan sosyal inceleme raporunda çocuğun mevcut yaşam düzeninden ayrılmasının, çocuğu psikolojik olarak örseleyebileceğinin belirtildiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, geri dönmesinin çocuğu psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde, müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceği yolunda ciddi bir risk olduğu, bu itibarla çocuğun mutad meskene iade talebinin reddine karar verilmesinin çocuğun yüksek yararına olduğu, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin yine davanın reddi sebebiyle kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin isabetli olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde iade talep eden baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İade talep eden baba vekili, delil durumu değişmemesine rağmen tam tersi karar verildiğini, çocuğun Almanya`ya iadesinde ciddi bir risk olduğunu gösteren herhangi bir delilin dosyada olmadığını, çocuğun babadan uzaklaştırıldığını, iade talep eden aleyhine vekâlet ücreti hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çocuğun mutat meskeni olan Almanya ülkesine iadesine karar verilmesi gerekip gerekmediği, iade koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yöne ve Kapsamına Dair Kanun`un (5717 sayılı Kanun) 4 üncü, 5 inci ve 9 uncu maddeleri, 1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşmenin 4 üncü, 12 nci ve 13 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup iade talep eden vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.