"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2613 E., 2023/34 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/651 E., 2021/470 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, yalan söylediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, yüz kızartıcı suçlar işlediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, borçlandığını, erkek aleyhine icra takibi başlatıldığını, birlik görevini ihmal ettiğini, alkol kullandığını, tehdit ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 21.01.2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaları tekrar ettiklerini, dava dilekçesinin sonuç kısmında tazminat talep etme haklarını saklı tuttuklarını belirttiklerini, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu iddia ederek kadın yararına 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, iftira attığını, ortak konutun kilidini değiştirdiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadının ve ortak çocukların maddî ihtiyaçları ile yeteri kadar ilgilenmediği, kadın adına kayıtlı olan hattın faturalarını ödemediği ve kadının hattının kapanmasına neden olduğu, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların yaşları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği ve üstün yararları dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk ... yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk ... için aylık 250,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL iştirak nafakası, davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, evlilik süresi, paranın alım gücü, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanma sebebiyle zedelenen mevcut ve beklenen menfaat, paranın alım gücü dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında az olduğu belirtilerek; tazminatların ve nafakaların yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin hatalı olduğu, tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, velâyet düzenlemesinin hatalı yapıldığı belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen kusurlu davranışların ispatlandığı, gerçekleşen bu kusurlu davranışların yanında erkeğin, ortak konutta bulunan eşyaları aldığı, alacaklıların eve gelmesine neden olduğu, ortak konutun elektrik ve su faturalarını ödemediği ve ortak konuta geç geldiği, bu vakıaların da erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin yine de tam kusurlu, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ortak çocuk ... ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin infaz kabiliyeti bulunmadığı, kişisel ilişkinin kamu düzenine ilişkin olduğu ve re'sen gözetilebileceği, velâyet düzenlemesinin, ortak çocuklar ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakaları miktarlarının isabetli olduğu, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak az olduğu, erkeğin tam kusurlu davranışları sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu belirtilerek; davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına ortak çocuk ...'in yaşı da dikkate alınarak ortak çocukla baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası Cumartesi günleri saat 10.00'dan Pazar günü saat 17.00'ye kadar, her yıl Dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 17.00'ye kadar, her yıl 1 Temmuz saat 10.00'dan, 10 Temmuz saat 17.00'ye kadar, her yıl babalar gününde saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakası, 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle birlikte ortak çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin hatalı olduğu, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğu, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kadın yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğu, belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları, ortak çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişki ve vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası, iştirak nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyet uygun olup olmadığı, kişisel ilişki düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı ile Bölge Adliye Mahkemesince fer'î taleplerin kabulü veya reddi nedeniyle ayrıca vekâlet ücreti takdiri gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 323 üncü maddesi, 327 inci maddesi 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümlerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat miktarı yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesin gönderilmesine,04.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.