Logo

2. Hukuk Dairesi2023/153 E. 2023/4705 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine eşin rızası olmaksızın konulan ipoteğin kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, ipotek tesisinde davacının açık rızasının bulunduğunu ispatlayamaması ve taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı gözetilerek, ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2095 E., 2022/2118 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yahyalı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/325 E., 2022/7 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... ile davalı eşi ...'ın 24.07.2001 tarihinde evlendiklerini, Kayseri ili ...yalı ilçesi ... Mah. 40 ada 53 parsel nlu 5 bağımsız bölüm sırasında kayıtlı bulunan daireyi çoğunluğu müvekkilinin ziynet eşyalarının bozdurulmasından elde edilen parayla 2013 tarihinde satın aldıklarını, ancak dairenin davalı ... adına tescil edildiğini, bu dairenin 2013 yılından beri aile konutu olarak kullanıldığını, davalı ...'ün, diğer davalılardan ... A.Ş ile kredi ilişkisine girdiğini, bu ilişkiden dolayı taşınmaza müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında teminat olarak 10.06.2013 tarih ve 1048 yevmiye nolu birinci dereceden ve yine 15.10.2015 tarih ve 3022 yevmiye nosu ile ikinci dereceden ipotek koydurduğunu, müvekkilinin bu ipotekler için rızası ve imzası olmadığını iddia ederek, ipoteklerin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kaldırılmasını taşınmaza ait aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının öncelikle taşınmazın aile konutu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhinin bulunmadığını, davanın hukuki dayanaktan yoksun ve iyi niyetten uzak olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davada davalılardan ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı ... lehine birinci ve ikinci derecede ipotek tesisi gerçekleştirildiği, davacı eş ...'nin açık rızasının alınmadığı, davaya konu taşınmazın davacı ... ile davalı ...'ın aile konutu olduğu ve aile konutu olarak kullanıldığı, davalılar tarafından davacı eş ...'nin ipotek tesisi sırasında açık rızasının alındığı kanıtlanamadığına göre davaya konu bağımsız bölüm üzerinde tapu maliki davalı eş ... tarafından davalı ... lehine tesis edilen ipoteğin kesin hükümsüzlüğünün söz konusu olduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi raporu ve ilgili yasal mevzuat hükümleri kapsamında davacının sübut bulan davası hakkında kabul kararı verildiği gerekçesi ile Kayseri ili ... ilçesi ... Mahallesi 40 ada 53 parsel nolu 5 bağımsız bölüm sayısında kayıtlı daire üzerindeki 10.06.2013 tarih ve 1048 yevmiye nolu 1 inci dereceden ve 15.10.2015 tarih 3022 yevmiye nolu 2 nci dereceden konulmuş ipoteklerin kaldırılmasına, dava konusu dairenin tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı açısından adli yardım koşullarının oluşmadığını, davacı kadının dava konusu ipotekler için eş muvafakatının olduğunu, bunun dosya arasında bulunduğunu, Adli Tıp Kurumu tarafından bu belgeye ilişkin sunulan raporun eksik ve hatalı olduğunu, raporun objektif denetiminin mümkün olmadığını, bilirkişi raporunun görüntülerinin rapora eklemediğini, muvafakatnamenin 15-16 yıl öncesine ait olduğunu ve zaman içerisinde kişilerin imzasının değişebileceğini, bu kapsamda kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilen taşınmazın aile konutu olduğu, davacı eşin aile konutu olarak kullanılan dava konusu taşınmaza ipotek konulmasına açık rızasının bulunduğu husunun davalı banka tarafından kanıtlanamadığı, İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararda usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde öne sürdüğü sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek, hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.