"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2683 E., 2022/1704 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/10 E., 2020/483 K.
Taraflar arasındaki soybağının reddi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ...'in evlilik birliği devam ederken çocuk ...'ün dünyaya geldiğini, tarafların ... bir süre önce boşandıklarını ve ayrı yaşadıklarını, ...'ün davalı annesiyle birlikte yaşadığını, müvekkilinin Alper'i kendi çocuğu gibi sevdiğini ve onu babası olarak tanımladığını, kısa bir süre önce Alper'in müvekkilinden olmadığını öğrendiğini, bu duruma çok üzüldüğünü, bunu kabullenemediğini iddia ederek soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ...'ün Almanya'nın Münih Şehrinde yaşadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının açmış olduğu dava nedeniyle müvekkilini derinden sarsıldığını ve manevî olarak çöküntüye uğradığını, davacının amacının müvekkilini nüfustan çıkararak onu mirasından mahrum etmek olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı ...'ın 02.01.1976 yılında evlendikleri, evlilik birliği içinde 09.11.1978 doğumlu davalı ...'in doğduğu, dosya arasına alınan İstanbul Adli Tıp Kurumunun 07.02.2020 tarihli raporunda; davacı ...'ün % 99,99 ihtimalle davalı ...'ün biyolojik babası olabileceğinin tespit edildiğinin bildirildiği, her ne kadar davacı tarafça Adli Tıp Kurumu raporunun güvenilir olmadığı iddia edilmiş ise de, Adli Tıp Kurumu raporunun usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın ve davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunda davacının % 99,99 oranında davalı ...'in babası olduğu tespit edilmiş ise de, raporda davalı anne Gülizar'ın İlk Derece Mahkemesi kanalıyla İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilmediğini, bu nedenle kimin gidip örnek verdiğinin belli olmadığını, raporun tartışmalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesine bu konuda itirazlarını bildirmelerine rağmen taleplerinin değerlendirilmediğini ve davanın reddine karar verildiğini İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı ... 02.01.1976 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten ortak çocuk 09.11.1978 doğumlu Alper'in dünyaya geldiğini, tarafların İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.05.1990 kesinleşme şerhli 1990/132 Esas- 990/161 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları ve davacı ile davalı ...'ın 01.11.1990 tarihinde tekrar evlendikleri, Kapatılan Fatih Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.1994 tarih ve 1992/919 Esas-1993/142 Karar sayılı ilamı ile tekrar boşandıkları, İstanbul Adli Tıp Kurumunun 07.02.2020 tarihli raporu ile davacının % 99,99 ihtimalle davalı ...'in babası olabileceği tespit edildiği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, soybağının reddi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286 ncı, 289 uncu, 291 ..., maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.