Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1916 E. 2023/4845 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve varsa kusurun kimde olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile delillerine göre, davacı erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2404 E., 2022/2409 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bor 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/590 E., 2022/698 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının çocukların bakımına ve evin temizliğine gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, müvekkilinin ailesi ile görüşmediğini, müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, fiziksel saldırıda bulunduğunu, müvekkilinin davalı ile iletişimi kestiğini ve yaklaşık yedi aydır kendi ailesinin yanında kaldığını, sadece çocukları ile görüştüğünü, davalının iddialarını kabul etmediklerini, davalının kusurlu davranışları sebebi ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçek olmadığını, davalının müvekkiline fiziki şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, evi, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, davalının, evlilikleri boyunca elde edilen araç ve taşınmazı kendi ailesinin üzerine kayıt ettirdiğini, ortak evi terk ettiğini ve başka bir kadınla nikahsız yaşayarak müvekkilini aldattığını, beş aydır eve uğramadığını ve arayıp sormadığını, müvekkilinin çocukları ile birlikte, engelli çocuklarının engelli aylığının da davalının işe girmesi nedeniyle kesildiğinden komşularının yardımı ile geçinmeye çalıştığını, bu nedenle engelli çocuğun ihtiyaçlarının da karşılanamadığını, davalının kusurlu olduğunu beyanla davanın reddi ile ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini, boşanmaya karar verilmesi halinde talep edilen tedbir nafakalarının iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına göre davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, davalının kusurlu davranışlarının değerlendirilmediğini, tarafların yıllardır ayrı yaşadıklarının tanık beyanları ile kanıtlandığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine göre davanın, İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, davalının kusurlu davranışlarının değerlendirilmediğini, tarafların yıllardır ayrı yaşadıklarının tanık beyanları ile kanıtlandığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.