Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2204 E. 2023/4759 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evliliğin butlanına ilişkin davada tüm mirasçıların davaya dahil edilmemesi nedeniyle yargılamanın iadesi talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın iadesi sebeplerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı ve davacı tarafından ileri sürülen hususların bu sebeplerden hiçbirine uymadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1602 E., 2022/2179 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gönen Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/60 E., 2021/836 K.

Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı asıl tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asıl dava dilekçesinde özetle; Gönen Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2017/531 Esas ve 2019/151 Karar sayılı evliliğin mutlak butlan nedeniyle iptal davasında yapılan yargılamada amcası olan merhum Adil Taşdelen'in tüm mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekirken, bu işlem yapılmayıp eksik yargılamayla davaya devam edilerek usul ve kanuna aykırı karar verildiğini bildirerek, tüm mirasçılar davaya dahil edilerek ve beyanları alınarak tüm deliller yeniden toplanarak yargılamanın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davayı sürüncemede bırakmak amacıyla yasal 3 aylık süre geçtikten sonra açıldığından reddinin gerektiğini, davacının talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesinde sayılan şartları taşımadığı gibi davasını 3 aylık hak düşürücü sürede açmadığından davanın esasa girmeden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ileri sürülen hususların kanunda belirtilen yargılamanın iadesi nedenlerinden hiçbirine uymadığı, davacının mutlak butlan sebebi ile evliliğin iptali davasında verilen karar hakkında Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin vermiş olduğu karara karşı temyiz dilekçesinde yargılanmanın iadesi talebini içerir iddialarına da dayandığı, dosyanın Yargıtay incelemesi sonucu onanarak 21.10.2020 tarihinde kesinleştiği, yapılan bu sınırlı incelemede davacının ileri sürdüğü iade sebeplerinin 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uymadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Gönen Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2017/531 Esas 2019/151 Karar sayılı dosyası ile açtığı evliliğin butlanı konulu davaya Adil Taşdelen mirasçıları dahil edilmeden ve İlk Derece Mahkemesince bu durum gözetilmeden taraf teşkili tam sağlanmadan karar verildiğini bildirerek, kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ...'ün eldeki dava açılmadan önce 28.11.2019 tarihinde vefat ettiğini, 6100 sayılı Kanun'un 50 ve devamı maddelerine göre ölü kişinin taraf ehliyetinin bulunmadığı, davacının davasını açarken gerekli özeni göstererek davalının ehliyet durumuna ilişkin tüm araştırmayı yaparak davasını açması gerektiği, genel kural bu olmakla birlikte 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesi ile bazı hallerde tarafın değiştirilebileceğinin düzenlendiği, buna göre dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği, şu durumda, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi; maddî bir hatadan kaynaklanması, ya da dürüstlük kuralına aykırı olmayan bir durumun söz konusu olması veya kabul edilebilir yanılgıya dayanması halinde karşı tarafın rızası aranmaksızın taraf değişikliğinin kabul edilebileceği, yani davacı; kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edememişse ya da tespit edememe durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmiyorsa, bu dava ilişkisinde, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan miraçlara, yani gerçek taraflara karşı davaya devam etmesinin mümkün olduğu (HGK 2013/14-612E. , 2013/1297K. sayılı 11.09.2013 tarihli kararı), davacının, yargılamanın iadesini istediği davada da husumeti ...'e yönelttiği, dürüstlük kuralına aykırı olmayan ve yanılgıya dayanan taraf değişikliğinin ve ölenin mirasçıları ile davaya devam edilmesinin kabul edilebilir olduğunun Dairece değerlendirildiğini, 6100 sayılı Kanun'nun 375 inci maddesinde yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin sınırlı olarak sayıldığını, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların maddede sayılan nedenlerden hiçbirine uymadığı, talebin reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı asıl temyiz dilekçesinde özetle; evliliğin butlanı davasında muris Adil Taşdelern'in tüm mirasçılarının mahkeme başkanınca davaya dahil edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan karar verilerek kararın kesinleştirildiğini bu durumun mahkemenin tam olarak teşekkül etmemesi niteliğinde olduğundan yargılamanın iadesi nedeninin oluştuğunu belirterek kararın bozularak davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan yargılamanın iadesi davasında yargılamanın iadesi yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 124 üncü, 334 üncü, 336 ncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci ve 375 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı asıl tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.