Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2209 E. 2023/1816 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında, babanın talebiyle artırılan kişisel ilişki süresinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, gelişimi ve baba ile yeterli ilişki kurabilmesi için Anayasal hakları da gözetilerek, ilk derece mahkemesince verilen ve kişisel ilişki süresinin artırılmasına dair hükmün çocuğun üstün yararına olduğu değerlendirilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2019/316 Esas, 2019/591 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, 2018 doğumlu ... isimli çocuklarının olduğunu, tarafların boşanma kararı ile ortak çocuğun velâyetinin annesine verildiğini, davacı erkeğin boşanma aşamasında sürecin uzamaması, tarafların ve ortak çocuğun yıpranmaması için boşanma protokolünde yer alan, ortak çocuk ile kişisel ilişki hususundaki anlaşmayı kabul ettiğini, mahkemenin kişisel ilişkiye dair kararının kısa süreli olduğunu, kesinleşen boşanma kararına rağmen davalı tarafın kısa olan görüş günlerini daha da kısaltacak şekilde davranmaya başladığını, boşanma sürecinde 1,5 yaşında olan ortak çocuğun şu anda 4 yaşında olduğunu, kişisel ihtiyaçlarının farkında olduğunu, kişisel ihtiyaçlarını kendisinin karşılayabildiğini, karşılayamadığında ise yardım isteyebildiğini, kısıtlı zaman içerisinde yeterli aktivite yapamadıklarını, görüş günleri dışında davacının çocuk ile görüşme talebinin davalı tarafından reddedildiğini ileri sürerek ortak çocuk ile yatılı olacak şekilde her ayın 2 nci ve 4 üncü Cuma günü saat 18.00'den takip eden Pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2 nci günü saat 10.00'dan 3 üncü günü saat 18.00'e kadar, resmi bayramlarda saat 10.00'dan saat 14.00'e kadar refakatsiz şekilde, her yıl yaz dönemi Temmuz ayında 1 ay süre ile yatılı olarak, çocuğun doğum günlerinde saat 18.00'den saat 21.00'e kadar kişisel ilişki tesis edilmesine, çocuğun okul ve kreş sürecinde yapılan özel etkinlik, bayram, gösteri gibi törenlerin davacı babaya bildirilmesi ve katılımının sağlanması şeklinde çocuk ve baba arasında kişisel ilişki tesisinin artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın kendi hür iradesi ile boşanma protokolünü kabul edip imzaladığını, davacı tarafın daha önce de aynı konu ile dava açtığın ve feragat ettiğini, davacı tarafın niyetinin hak aramak değil, davalıyı korkutmak ve yıpratmak olduğunu, davalının sürekli olarak çocuk ile görüşme bahanesi ile çeşitli iletişim kanalları vasıtası ile ve kamuya açık alanda kadına yönelik hakarete varan ithamlarda bulunduğunu, bu baskılar nedeniyle davacı aleyhinde 3 ay süreli uzaklaştırma kararı verildiğini, davalı annenin kişisel ilişki konusunda davacıya zorluk çıkarmadığını, çocuğun yaşı itibariyle hala anne bakımına muhtaç olduğunu, çocuğun anneden ayrı yatılı olarak ayrılmasının çocukta ayrılık anksiyetesine neden olabileceğini, davacı tarafın çalışma saatleri dolayısıyla da çocuğa evinde yeterince vakit ayıramayacağını, çocuğun davacı ve davacının ailesi ile kalmasının çocuğun sağlığı ve gelişimi açısından da riskli olduğunu, davacı ve ailesinin sigara ve alkol kullandıklarını, çocuğun belirlenen görüş günleri sonrasında evde içine kapandığını, davacının görüş günlerini aksattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sosyal inceleme raporuyla davacı babanın ortak çocuğa karşı duygusal yatırımlarının olduğu ve devam etme eğilimi gösterdiği, davacı ile ortak çocuğun yatılı şahsi ilişki kurmasında ortak çocuğun fiziksel, zihinsel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyebilecek önemli bir bulguya rastlanmadığının tespit edildiği, uzman raporunun yanı sıra dinlenen tanık beyanları da dikkate alınarak davacı baba ile tarafların ortak çocuğu ...'ın anlaşmalı boşanma davasına konu protokolde belirlenen şekilde kısa süreli, yatısız ve anne refakatindeki kişisel ilişkisinin artık çocuğun üstün yararına hizmet etmediği değerlendirilerek tarafların ortak çocuğu ... ... ile babası ... arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü Cumartesi günü saat 12.00’den takip eden Pazar günü 18.00’e kadar, dini bayramların 2 nci günü saat 12.00’den üçüncü günü 18.00’e kadar baba ile kalacak şekilde kişisel ilişki tesisine, her yıl somestr tatilinin ilk Pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü 18.00'e kadar, yaz tatillerinde de 01 Temmuz saat 10.00’dan 31 Temmuz saat 18.00’e kadar baba ile kalacak şeklinde kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davacının amacının çocukla olan kişisel ilişkiyi artırmak değil davalıyı yıpratmak olduğunu, davacının ortak çocukla görüş günlerini bahane ederek davalı kadına hakaret ettiğini, bu sebeple 3 ay süre ile uzaklaştırma kararı alındığını, davacının çalışma saatleri nedeniyle ortak çocuğuna zaman ayıramayacağını, yaşı küçük olan ortak çocuğun 1 ay süre ile baba yanında yatılı kalmasının fiziksel ve fikirsel gelişimine olumsuz yönde etki edeceği, bu süreçte ortak çocuğun kreşteki aktivitelerden uzak kalacağını, davacının ve davacının ailesinin sigara ve alkol kullanması nedeniyle çocuğa kötü örnek olacağını, davacının dava dilekçesindeki taleplerini aşacak şekilde sömestr tatillerine ilişkin olarak da kişisel ilişki tesis edildiğini ileri sürerek erkeğin kabul edilen davası, talep aşılmak suretiyle hüküm tesisi, aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararı ile gündüzlü şekilde kurulan kişisel ilişki süresinin babalık duygularının tatmini açısından yetersiz olduğu, çocuğun üstün menfaatleri gözetilerek, baba ve çocuğun anayasal hakkı olan birbirlerini tanıma, iyi ilişki kurma ve manevî bağlarının olumlu bir şekilde devamını sağlayacak ana-babalık duygusunu da tatmine yeterli ve bu esasları içerecek şekilde uygun ve yeni bir düzenleme yapılması gerektiği, inceleme tarihine kadar geçen sürede çocuğun büyüyen yaşı, bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi, yüksek yararı, anayasal hak olan baba ile çocuğun birbirlerini tanımak, iyi ilişki kurmak ve manevî bağlarının devamını sağlamak ve babalık duygularının tatmini açılarından yeniden düzenlenen kişisel ilişkinin şekli ve süresinin yeterli ve doyurucu nitelikte olduğu gözetilerek İlk Derece Mahkemesi'nce verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğundan bahisle davalı kadının davanın kabulüne yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını aynen tekrarla erkeğin kabul edilen davası, talep aşılmak suretiyle karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı baba tarafından müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebiyle açılan davada baba ile ortak çocuk arasında yeniden kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişki düzenlemesi davalarında talep dışında karar verilip verilemeyeceği, aleyhine hüküm kurulan tarafa yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin yükletilip yükletilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nn 3 üncü maddesi; Çocuk Hakları'nın kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi; 5395 sayılı Çocuk koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bend; 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ile 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.