"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1612 E., 2022/1852 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/924 E., 2019/281 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince dosyanın Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 22.08.2022 ek kararı ile, ... erkek vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Ek karar ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ... erkek vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde; kadının aşırı kıskanç olduğunu, güvensizlik problemi bulunduğunu, hakaret ettiğini, müvekkiline saygı göstermediğini, psikolojik baskı uyguladığı, onur kırıcı ve aşağılayıcı şekilde davrandığını, kadının bir ay önce habersizce adına kayıtlı aile konutunu muvazaalı şekilde devretmesinin sadakatsizlik olduğunu beyanla, şiddetli geçimsizlik nedeniyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, müvekkili lehine 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; erkeğin iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve kabul etmediklerini, erkeğin eşine ve çocuğuna maddî ve manevî sahip çıkmadığını, ilgisiz olduğunu, eve geç saatlerde geldiğini, evi otel gibi kullandığını, hakaret ve küfür ettiğini, 2017 yılı Ramazan Bayramının birinci günü ortak evi terk ettiğini, sonrasında sürekli telefon ve mesajlarla müvekkilini rahatız ettiğini, ev konusunda 14.09.2017 tarihinde müvekkilini görüşmeye çağırdığını, eşyalara zarar verdiğini, ortak çocuğun bilgisayarını ve cep telefonunu kırdığını, evin tapusunun yarısının yada 150.000,00 TL para verilmesini istediğini, müvekkiline "Git sokakta bedenini sat, bana parayı getir" şeklinde söylediğini, elinde bıçak ile müvekkilini ve telefon ile arayarak kız kardeşini öldürmekle tehdit ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 16.04.2019 tarih ve 2017/924 Esas, 2019/281Karar sayılı kararı ile; erkeğin, kadına bıcak çekmek, rehin almak suretiyle şiddet uyguladığı, hakaret ve küfür ettiği, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olduğu ve geçimsizliğe neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve devamında bir fayda kalmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin asıl davası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili, boşanma kararına itiraz etmediklerini beyanla, asıl davanın reddi, duruşmada hazır bulundurulan tanıklarının dinlenilmemesi, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çoçuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden; davalı-davacı kadın vekili, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 19.07.2022 tarih ve 2019/2088 Esas, 2022/1171 Karar sayılı kararı ile; boşanma davasında, istinaf karar harcının ikmali için gönderilen davetiyeye rağmen erkek tarafından istinaf karar harcının ikmal edilmediğinin anlaşıldığı, Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 344 üncü ve 346 ncı maddeleri gereğince karar verilmesi, bu karara karşı erkeğin istinaf yoluna başvurması halinde, aksi takdirde usulüne uygun süresinde istinaf yoluna başvuran kadının istinaf başvurusunun incelenmesi için gönderilmek üzere dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 22.08.2022 tarih ve 2017/924 Esas, 2019/281 Karar sayılı kararı ile; istinaf yoluna başvuran erkek vekiline, istinaf başvurma harcı, istinaf karar harcı ve posta giderinin yatırılmaması nedeniyle muhtıra çıkartıldığı, muhtıranın 05.06.2019 tarihinde tebliğ edildiği, erkek vekilinin istinaf yoluna başvurma harcını ve posta giderini 10.06.2019 tarihinde mahkemeler veznesine yatırdığı, ancak istinaf karar harcının tebliğ edilen muhtıraya rağmen verilen kesin süre içerisinde ödenmediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanunu'nun 344 üncü maddesi gereğince Mahkemenin 16.04.2019 tarih ve 2017/924 Esas, 2019/281 Karar sayılı kararına karşı ... erkek vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... erkek vekili istinaf başvurusunda özetle; gönderilen muhtıra ile verilen süre içerisinde istinaf harçlarının yatırıldığını beyanla, ek kararın kaldırılarak başvurusunun incelenmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda özetle; nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çoçuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek vekilince istinaf harçlarının yatırıldığı belirtilerek ek karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş ise de, fiziki olarak ve UYAP sisteminde maktu karar harç makbuzunun bulunmadığı gibi, erkek vekilince de ibraz edilmediği, Mahkemece gönderilen muhtıra ile verilen süre içerisinde, erkek tarafından sadece istinaf başvuru harcının yatırıldığı, maktu istinaf karar harcının ise yatırılmadığı gerekçesi ile Mahkemece verilen 22.08.2022 tarihli ek kararın usul ve kanuna uygun olduğu, buna göre erkek vekilinin ek karara karşı istinaf talebinin yerinde olmadığı, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları, tarafların ekonomik sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesine göre tedbir ve iştirak nafakasının miktarlarının az olduğu, hakkaniyet ilkesine göre kadın lehine belirlenen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı ve hakkaniyet ilkesine göre kadın lehine takdir edilen maddî, manevî tazminatların miktarının az olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin tedbir ve iştirak nafakası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kararın ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, ortak çocuk lehine aylık 350,00 TL tedbir, aylık 700,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir, aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ... erkek vekilinin ek karara karşı istinaf talebi ile davalı-davacı kadın vekilinin diğer istinaf taleplerinin 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek vekili, hatalı olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf itirazlarını tekrarla asıl karar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çoçuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğin istinaf başvurusunun usulüne uygun olup olmadığı, erkeğin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair kararın yerinde olup olmadığı, erkeğin istinaf itirazlarının incelenmesi gerekip gerekmediği, kadın ve çocuk lehine hükmedilen nafakaların ve kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarlarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci madddesi, 182 nci maddesi, 327 inci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 344 üncü ve 346 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...