"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/3 E., 2021/270 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15494922882 TC kimlik numaralı ...’in torunu olduğunu, ...'in 04.05.1964 tarihinde ölmesine rağmen her nasılsa nüfus kayıtlarında 04.05.1956 tarihinde öldüğünün yazıldığını, ancak bu durumun ...’in gerçek ölüm tarihini yansıtmadığını, ayrıca, Muris ... tarafından 24.02.1959 tarihinde düzenlenmiş olan taşınmaz satışına ilişkin muhtar senedini dilekçe ekinde sunduklarını, murisin ölüm tarihinin davacı açısından önem arz ettiğini, ...’den intikal eden bir kısım taşınmazlarla ilgili olarak davacı ve kardeşleri tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının görüldüğü ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/387 Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, bu dava dosyasında, ... tarafından 24.02.1959 tarihinde düzenlenmiş olan taşınmaz satışına ilişkin muhtar senedi davaya delil mahiyetinde dayanak teşkil etttiğini ileri sürerek davasının kabulüne ...’in ölüm tarihinin 04.05.1964 olarak değiştirilmesi ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını ispat etmesi gerektiğini beyan etmiştir.
2.Davaya Fer'i müdahil olarak davalı yanında katılmak isteyen ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizde derdest bulunan 2015/559 Esas sayılı davanın sonucunda verilecek karardan hukuki olarak etkileyeceğini, davacı vekili tarafından acılan davanın öncelikle usul açısından reddi gerektiğini, ölüm tarihinin düzeltilmesi için açılan davada ölüm tarihi düzeltilecek olan murisin tüm mirasçıları tarafından açılması gerekirken sadece bir mirasçının başvurusu ile davanın açıldığını, usul gereği tüm mirasçıların birlikte açma zorunluluğu olduğunu, öncelikle davanın taraf ehliyeti sağlanmadan açıldığı için usulden reddi gerektiğini, dava dosyasında mevcut Belekcehan Köyü Muhtarlığınca düzenlenen ölüm tutanağından da anlaşıldığı gibi ölüm tarihinin düzeltilmesi istenen kök murisin ölüm tarihinin açıkça belirtildiğini ve muhtarlıkça imza altına alındıktan sonra ölüm kaydı düşüldüğünü, dosya içerisinde başka bir resmi kayıt bulunmadığını, tüm köy halkının da murisin ölüm kaydında belirtilen tarihte öldüğünü bildiklerini, zaten davacı tarafın tanık beyanı dışında bir delil de sunamadıklarını, köy muhtarlığınca murisin ölüm tarihinin düzenlendiği resmi belge mevcut iken sadece tanık beyanlarına dayanarak ölüm tarihinin istenildiği gibi düzeltilmesinin yanlış olacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkeme’nin 19.04.2016 tarih ve 2015/559 Esas, 2016/178 Karar sayılı kararı ile yapılan tahkikat sonucunda, ...'in ölüm tarihi hakkında ifadesine başvurulan kişilerin beyanları arasında çelişkiler olduğu, ölüm tarihi 1964 şeklinde düzeltilmesi talep edilirken bir kısım tanıkların adı geçenin 1965 yılında öldüğünü, diğerlerinin ise 1956 yılında öldüğüne ilişkin olayları anlattıkları, 1964 yılında öldüğüne dair tanık beyanı bulunmadığı gibi ölüm tarihine ilişkin tek somut belgenin ölüm kağıdı olduğu, iddia edilen tarihe ilişkin belge sunulmadığı; murise ait nüfus kayıtlarındaki bilgilerin düzeltilmesi davalarında mirasçılıkları etkilenebilecek olmalarından dolayı tüm mirasçıların davada taraf olmaları gerektiği, Muris ...'in ölüm tarihinin düzeltilmesi davasında ise davacı ... dışındaki diğer mirasçılar taraf olmadığı, davada taraf teşkili sağlanamadığı, davacı tarafından murisin gerçek ölüm tarihi olduğunu iddia ettikleri tarihe ilişkin yeterli delil de sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 06.11.2018 tarih ve 2017/7985 Esas, 2018/18205 Karar sayılı kararı ile davanın sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiği; nüfus kaydı düzeltilmesi istenilen ...'in bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları, gösterecekleri deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Mahkeme Kararı
Bozmaya uyan Mahkemece verilen yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... İlçe Jandarma Komutanlığına muteveffa ...'in gerçek ölüm tarihinin araştırılması için yazılan müzekkere neticesinde verilen cevapta tanık anlatımlarının çelişkili olduğu,Adli Tıp Kurumundan alınan raporda Fatma'nın ölüm tarihinin fethi kabir yapılarak tespitinin mümkün olmadığı, yine bozmadan sonra ...'in yaşı itibari ile ölüm tarihini bilebilecek tanıkların tespiti için kolluğa müzekkere yazıldığı, kolluk yazı cevabında Fatma'nın ölüm tarihini bilen kimselerin olmadığı ayrıca 75 yaş üzeri akrabasının da olmadığının bildirildiği, Yargıtay uygulaması da dikkate alınarak resen tanıkların dinlendiği, her ne kadar tanık Muttalip 1960 yılında askerden terhis olduğunu ve bu tarihten sonra Fatma'nın vefat ettiğini belirtmiş ise de Askeralma Genel Müdürlüğünün yazı cevabında tanığın 1957 tarihinde terhis olduğu, tanık Salim'in ise ... babamın amcasının hanımıydı. Biz o tarihlerde ... köyünde birlikte aynı avlu içerisinde yaşıyorduk. Orman Memurları amcamı 1956 yılında vurmuşlardı, daha sonra dedem üzüntüye dayanamayarak vefat etti. Dedemin ölmesinden 1-2 ay sonra Fatma öldü. Fatma'nın ölümüne bizzat şahidim şeklinde beyanda bulunduğu, kurumlara ...'e ilişkin kayıtların gönderilmesi için yazılan yazıların olumsuz olduğu, tarafların başkaca da delil sunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir .
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dosya arasında bulanan taşınmaz satış senedinin incelenmediğini, tanık beyanları ile ölüm tarihinin belirttikleri tarih olduğunun ispatlandığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Müteveffa ...’ in ölüm tarihinin düzeltilmesi davasında, muhtarlık tarafından düzenlenen satış belgesine itibar edilip edilmeyeceği, gerekli incelemenin yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 39 uncu maddesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 35 inci maddesi, YHGK, 11.2.1998 gün ve 2-87/77 sayılı kararı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelene Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme oylu açık olmak üzere,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.