Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3548 E. 2023/2432 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında, ortak çocuk ile baba arasında belirlenen kişisel ilişki günlerinin arttırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yüksek yararı ve mevcut kişisel ilişki düzenlemesinin baba ile çocuk arasında yeterli manevi bağ kurulmasına imkan sağladığı gözetilerek, kişisel ilişki günlerinin arttırılması talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1829 E., 2022/2095 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/984 E., 2022/801 K.

Taraflar arasında velâyetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının arttırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davada kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin ayrı ayrı reddi ile karşı davada iştirak nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı baba tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı baba vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile kadının İstanbul 8. Aile Mahkemesi'nin 2015/432 Esas, 2017/454 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, 24.09.2019 tarihinde bu kararın kesinleştiğini, ortak çocuk ...'in velâyetinin tedbiren ve hükümle kesin olarak anneye bırakıldığı, müvekkili ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki düzenlendiği, ortak çocuğun, erkek çocuğu olarak ergenlik çağına girdiği dönemlerde baba rol modeli olarak babasına daha fazla ihtiyacının olduğunu, ortak çocuğun anne bakımına muhtaç bir yaşta olmadığını, birçok kişisel bakım işlerini kendisi yapabildiğini, ortak çocuğun tüm eğitim, kurs programları müvekkili tarafından ayarlandığını belirterek; ortak çocuğun velâyet hakkının dava sonuna kadar tedbiren müvekkiline verilmesine, dava sonunda velâyetin kesin olarak anneden alınıp müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı anne cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın açmış olduğu velâyetin değiştirilmesi davasında somut bir sebep ve vakıaya dayanılmadığını, işbu davanın ortak çocuğun hırpalanmasına sebep olduğunu, babanın tutarsız ve agresif davranışları olduğunu, ortak çocuğun psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kaldığını ve zarar gördüğünü, babanın ortak çocuğun sosyal hayatına ve gelişimine herhangi bir katkıda bulunmadığını belirterek; asıl davasının reddine, karşı davanın kabulüne karar verilerek ortak çocuk ile yeniden kişisel ilişki günlerinin düzenlenmesine, iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'den 10.000,00 TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İstanbul 8. Aile Mahkemesinin 2015/432 Esas ve 2017/454 Karar sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verildiği, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verildiği, her ayın birinci ve üçüncü hafta Cumartesi günü saat 09.00'dan Pazar günü saat 19.00'a kadar, sömestr tatilinin başladığı hafta Cumartesi günü saat 09.00 ile bir sonraki hafta Cumartesi günü saat 19.00 arası boyunca, dini bayramların ikinci günü saat 09.00 ve üçüncü günü saat 19.00 arası, Temmuz ayının birinci günü saat 09.00 ila otuz birinci günü saat 19.00 arasında baba ile arasında kişisel ilişki tesisine ve ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına karar verildiği, kararın 24.09.2019 tarihinde kesinleştiği, tarafların boşanma dava tarihi ile işbu dava tarihi arasında velâyetin değiştirilmesini gerektirecek yeni bir olayın varlığı veya annenin velâyet görevini ihmal ettiğini gösterir bir delil dosya kapsamında mevcut görülmediği, dosyaya ekli sosyal inceleme raporunda çocuk ile baba arasındaki var olan bağın geliştirilmesinin çocuğun psikososyal gelişimi için önem arz ettiğinin bildirildiği, baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki tesisisin kaldırılmasını gerektirir dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, aksine babanın çocuk konusunda gerekli hassasiyeti gösterdiği, çocuğuna karşı ilgili ve özverili bir baba olduğu, ortak çocuğun baba ile vakit geçirmekte istekli olduğu ve bu yönde motivasyonunun da yüksek olduğu, babanın makine mühendisi olduğu ve şirket sahibi olduğu, geçim durumunun ... olduğu, yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüş, iştirak nafakasına hükmedilen tarihten bu yana geçen süre ve ortak çocuğun büyümesinden kaynaklı oluşan yeni eğitim masrafları da dikkate alınarak iştirak nafakasının kısmen artırılmasının hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle; babanın velâyetin değiştirilmesi davasının ve annenin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine, annenin iştirak nafakasının artırımı talebinin kısmen kabulü ile karşı dava tarihinden itibaren ortak çocuk için aylık 4.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı baba vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; velâyet değişikliği davasının reddi kararının yerinde olmadığını, annenin açtığı kişisel ilişkinin azaltılması davasının reddi kararının ... olmakla birlikte kabule göre de artırılmamasının hukuka aykırı olduğunu, nafaka artırım kararının da kadının gelir durumu yeniden tespit edilerek davanın tümden reddine veya eksik inceleme nedeniyle kaldırılması gerektiğini belirterek; kararı reddedilen velâyet davası ve annenin kabul edilen iştirak nafakası davası ile kişisel ilişki yönünden süresinde karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı anne vekili katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde özetle; çocuğun masraflarının takdir edilen nafakadan katbekat fazla olup çocuğun ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını, nafaka hükmü dışında kalan hükümlerin onanması gerektiğini belirterek; iştirak nafakasının miktarı yönünden süresinde karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılar, toplanılan deliller, tanık anlatımları, denetime elverişli üçlü bilirkişi heyeti tarafından tarafların ikamet ve çevre koşulları incelenmek suretiyle düzenlenen sosyal inceleme raporundaki tespit ve değerlendirmeler, çocuğun eldeki davada göz önünde bulundurulması gereken yüksek yararı dikkate alındığında, velâyetin anneden alınmasını gerektirir somut bir olgunun, annenin velâyet görevini ihmal veya istismar ettiğine dair bir hususun varlığının ispat edilemediği, çocuğun fiili durumu, alıştığı ve benimsediği ortamdan ayrılmasını gerektirir koşulların bulunmayışı, bedensel, fikri ve ahlaki değişimi, ... olan kardeşi ile bir arada yaşaması ve kardeşlerin birbirinden ayrılmaması ilkesi gereği ile çocuğun yüksek yararı dikkate alındığında velâyet değişikliğinin reddi kararında usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği, yine çocukla baba arasında anlaşmalı boşanma davası ile kurulan kişisel ilişkinin anayasal hak olan baba ile çocuğun birbirlerini tanımak, ... ilişki kurmak ve manevi bağlarının devamını sağlamak ve babalık duygularının tatmini açılarından yeterli ve doyurucu nitelikte olduğu, azaltılmasını veya artırılmasını gerektirir somut yeni durumların varlığının ortaya konulmadığı anlaşılması nedeniyle kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddi kararında da bir isabetsizlik görülmediği, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, nafakanın tayin edildiği tarihten itibaren aradan geçen süre, paranın alım gücü, ekonomik göstergelere göre ortak çocuğun yaşına uyumlu artan ihtiyaç düzeyi, annenin gelir durumuna göre bu giderlere yapacağı katkı oranı ile babanın gelir durumu karşılaştırıldığında, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası artırım miktarının hakkaniyet ilkesine ve davalı babanın gelir durumuna uygun görüldüğü gerekçesiyle taraf vekillerinin bu konudaki istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine, kişisel ilişki yönünden temyiz yolu açık, nafaka ve velâyet yönünden ise kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı baba vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kamu düzeninden olması nedeniyle yedi yıldır iki haftada bir ve (bayram sömestr yaz tatili) şeklindeki kişisel ilişkinin modern hayatta yetersiz kaldığı, bu sürede ebeveynlik ilişkisinin sağlıklı kurulmak üzere yeterli olmadığı,annenin kişisel ilişkinin azaltılmasına yönelik davasının reddi isabetli olmakla beraber velâyet kimde kalırsa kalsın uzman raporları doğrultusunda çok daha sıkı bir kişisel ilişki kurulması yönünde karar oluşturulmamasının hatalı olduğunu, hele ki babasını daha fazla görmek isteyen ortak velâyet olmazsa velâyet babama verilsin diyen ...'nın beyanlarına rağmen çocuğun babası ile bu kadar kısıtlı sürede görüşmek zorunda kalması çocuk haklarına açıkça aykırı olduğu, üç yıl sonra ergin olacak bir çocuk için önümüzdeki üç yılı babası ile geçirmesi son derece önemli ve gerekli iken iki haftada bir görüşmek zorunda olmasının eziyet olduğunu belirterek kararı kişisel ilişki yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak çocuk ile baba arasında boşanma kararı ile düzenlenen kişisel ilişkinin arttırılarak yeniden düzenlenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182 nci maddesi, 323 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası, 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci maddeleri ile 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı baba vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.