Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3692 E. 2024/4928 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan katılma alacağı davasında, edinilmiş malın tespiti, kişisel mal savunmasının ispatı ve denkleştirmenin doğru yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozmaya uygun olarak verdiği kararın, usul ve yasaya uygun olduğu, bozma kararının kapsamı dışında kalan ve kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği ve bozmaya uyulmasıyla karşı taraf lehine oluşan kazanılmış hakların da yeniden değerlendirilemeyeceği gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1543 E., 2023/262 K.

KARAR : Kısmen kabul kısmen ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen katılma alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve katılma yoluyla davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına taşınmaz ve aracın alındığını, taşınmazı davalının boşanma aşamasında devrettiğini, taşınmazın eklenecek değer olduğunu belirterek; taşınmaz ve araç yönünden bütün alacaklarının tespit edilerek mal rejiminin tasfiyesini, tasfiye sonunda ortaya çıkacak alacağın şimdilik 1.000,00 TL'sinin (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 26.04.2021 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesinde talep miktarının araç yönünden 100,00 TL, taşınmaz yönünden 900,00 TL olduğunu açıklayarak araç yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sadece taşınmaz yönünden talep miktarını 85.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kardeşinin konut almak için 45.000,00 TL kredi çekerek müvekkiline verdiğini, evin bütün bedelinin müvekkilinin kardeşi tarafından ödendiğini, kredi borcunu ödeyemediği için taşınmazı satmak zorunda kaldığını, davacının hiç bir katkısının olmadığını, aracın müvekkiline ait olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.07.2021 tarih ve 2018/143 Esas, 2021/459 Karar sayılı kararı ile, taşınmazın satılarak borçların ödendiği, aracın da davalı adına kayıtlı olmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2021 tarih ve 2021/1458 Esas, 2021/1481 Karar sayılı kararı ile, taşınmazın eklenecek değer olduğu, taşınmazın 120.000,00 TL'den daha düşük bir bedele alındığı, çekilen kredi ödemelerinin evlilik birliği içinde tamamlandığı, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değerinin 1/2'si oranında davacının katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle; davacı kadın vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle taşınmaz yönünden 85.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, araç yönünden davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili taşınmaz yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 27.06.2022 tarih ve 2021/10670 Esas, 2022/6261 Karar sayılı kararı ile, öncelikle mevcut delil durumuna göre taşınmazın 120.000,00 TL’ye alındığının kabul edilmesi gerektiği, davalının ağabeyi ...’ın 29.05.2015 tarihinde 12 ay vadeli 42.500,00 TL kredi kullandığı, kredi ödemelerinin evlilik birliği içinde tamamının ödendiği, davalının ağabeyi ...’ın hesap hareketlerine göre kredinin çekildiği gün hesapta bulunan 100.074,27 TL’nin tarafların evlenme tarihinden (08.05.2015) önce de hesapta olduğu, kredi ile birlikte hesapta toplam 143.574,27 TL olduğu, 29.05.2015 tarihinden sonraki hesap hareketlerinin dosyada bulunmadığı, ancak davalının sunduğu banka dekontuna göre taşınmazın satın alındığı gün (01.06.2015) hesaptan 100.000,00 TL çekildiği, davacı tanıklarının beyanlarına göre taşınmazın edinme bedelinin bir kısmının peşin para bir kısmının da kredi kullanılarak karşılandığı, davalı ve ağabeyin aynı işletmede çalıştıkları anlaşılmakla, mevcut delil durumuna göre, taşınmazın edinilmesi için kullanılan kredinin evlilik birliği içinde ödendiği ve taşınmazın edinilmesinde davalının ağabeyi ...’ın banka hesabından çekilen 100.000,00 TL’nin kullanıldığı sabit olmakla, peşinat için kullanılan bakiye kısmın davalının ağabeyi ...’ın hesabından çekilip çekilmediğinin mevcut banka kayıtlarından anlaşılamadığı, o halde Mahkemece, ilgili bankadan davalının ağabeyi ...’ın 08.05.2015-01.06.2015 tarihleri arasındaki hesap hareketleri getirtilerek 100.000,00 TL dışında hesaptan taşınmazın edinildiği tarihte para çekilip çekilmediğinin tespit edilmesi, sonucuna göre taşınmaz bedelinin bakiye kısmının da aynı hesaptan çekildiğinin tespit edilmesi halinde kredi hariç kısmın banka hesabında tarafların evlenme tarihinden önce mevcut olduğundan bu kısım yönünden davalı lehine kişisel mal denkleştirmesi yapılması, aksi halde sadece banka hesabından çekilen paradan kredi miktarı düşülerek bakiye kısım yönünden (100.000,00 TL- 42.500,00 TL=57.500,00 TL) yönünden davalı lehine kişisel mal denkleştirmesi yapılması gerektiği belirtilerek; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bilirkişi raporunda edinme değerinin 57.500,00 TL'si yönünden davalı lehine kişisel mal denkleştirmesi yapılarak yapılan hesaplamaya göre davacının katılma alacağının 156.250,00 TL belirlendiği, önceki kararın davacı kadın tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle davalı lehine usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek 85.000,00 TL katılma alacağının tahsiline karar verildiği, araç ile ilgili katılma alacağı talebinin de ispat edilemediği gerekçesiyle; davacının taşınmaz yönünden 156.250,00 TL katılma alacağı olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek 85.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, araç yönünden davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve katılma yoluyla davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepler

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve harç yönünden hüküm kurulmadığını, önceki karar ortadan kalktığından yeniden bu hususlarda karar verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki değerin güncelliğini yitirdiğini, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, talep artırım için süre verilmesi gerektiğini, davalının kişisel mal savunmasını ispatlayamadığını, kredinin taşınmazın alınmasında kullanılmadığını, araç yönünden verilen ret kararının da hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; bozmaya uygun denkleştirme yapılmadığını, yargılama giderlerinin eksik hesaplandığını, reddedilen araç yönünden lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, bozmaya uygun araştırma ve denkleştirme yapılıp yapılmadığı, güncel değeri, hükmün kuruluş şekli, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 297 nci maddesi, 323 üncü maddesinin birinci fıkrası, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.