Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3856 E. 2024/3039 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, davanın kısmi dava olarak açıldığı halde belirsiz alacak davası hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve ödenen miktarın davayı konusuz bırakıp bırakmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, belirsiz alacak davasına ilişkin hükümlerin uygulanmasında isabetsizlik görülmediği, yapılan ödemenin davayı tümüyle konusuz bırakmayacağı, taşınmazların güncel sürüm değerinin karar tarihine en yakın tarihli değer esas alınarak hükme esas alındığı gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/460 E., 2023/426 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/16 E., 2022/1081 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmalarına, ziynet eşyalarının müvekkiline iadesine, davalı adına kayıtlı taşınmazlara tedbir konulmasına, dava sonunda edinilmiş malların paylaştırılmasına, devredilmiş olması halinde ikame değerinin dikkate alınarak paylaşım yapılmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 08.12.2022 tarihli dilekçesiyle; talep miktarını 1.856.753,34 TL' ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinde davacının kusurlu olduğunu, ziynet eşyalarının davacının kendisinde olduğunu, edinilmiş malların boşanma davasının fer'î olmadığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulü ile davaya konu 354 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden 317.147,37 TL, davaya konu 13256 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden 1.009.620,72 TL, davaya konu 1557 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden 531.985,26 TL olmak üzere davacının toplam 1.858.753,35 TL katılma alacağı olduğu, yargılama aşamasında ödenen 1.348.765,00 TL ve bu paranın getirisi olan 45.229,82 TL olmak üzere toplam ödenen 1.393.494,82 TL'nin mahsubu ile kalan 464.758,53 TL katılma alacağının davalıdan karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının ıslah dilekçesi ile talebini genişletmesinin yasaya aykırı olduğunu, ülkede yaşanan enflasyon ve gayrimenkul piyasasındaki fiyat hareketlerinden dolayı dava konusu gayrimenkullerin değerlerinin güncellenmesi gerektiğini, karar tarihine en yakın tarihteki değerin baz alınması gerektiğini, bilirkişilerin kullandığı değerlendirme yöntemine itiraz ettiklerini, emsal karşılaştırma yönteminin uygulanması gerektiğini, Mahkeme karar tarihi olan 20.12.2022 tarihi ile katılma alacağı hesabında kullanılan taşınmazların değer tespitlerinin yapıldığı 28.05.2021 tarihi arasında bir yıldan fazla zaman bulunduğunu, taşınmazların keşif tarihindeki değerlerinin karar tarihine kadar yüksek oranda artış gösterdiğini, keşif sonrası itirazlarının değerlendirilmediğini, yeniden keşif yapılması taleplerinin kabul edilmediğini, taşınmazın güncel durumunun keşif tarihinden sonra değiştiğini, yeniden keşif yapılarak taşınmazın güncel sürüm değerinin belirlenmesi gerektiğini, emsal taşınmaz değerleri göz önüne alınarak taşınmazların sürüm değerlerinin belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek kabul edilen miktarlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava kısmi dava olarak açılıp görüldüğü halde Mahkemenin davayı belirsiz alacak davası olarak hükme bağladığını, davacının dava türünü değiştirme hakkının bulunmadığını, Mahkemenin mevcut olmayan bir hak üzerinden davacı lehine hüküm tesis ettiğini, davanın kısmi dava olduğunu ve tamamının konusuz kaldığını, dava konusu edilen 2.000,00 TL ve henüz dava ve talep konusu edilmeyen güncel değer üzerinden bakiyesi davacısının hesabına ödendiği için 17.06.2022 tarihi itibari ile alacağının kalmadığını, davanın konusuz kaldığı halde 15.09.2022 tarihli duruşmada değer tespiti konusunda ek rapor aldırılmasının hatalı olduğunu, alınan ek rapordaki değer artışının hiç bir somut vakıaya dayandırılmadığı, sadece Tüfe güncellemesi yapılarak değer tespit edildiğini, bu rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, harç konusunda verilen kararın hatalı olduğunu, alacak miktarını kabul etmemekle birlikte 464.758,53 TL üzerinden alınması gerektiğinin gözetilmediğini, dava açılışında talep edilen 2.000,00 TL dışındaki talep yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama aşamasında sundukları delil, beyan ve itirazlarının göz ardı edildiğini ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların edinim tarihleri itibarıyla edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olduğu, eldeki davada belirsiz alacak davasına ilişkin hükümlerin uygulanmasında isabetsizlik görülmediği, davalının davacıya 17.06.2022 tarihinde 1.348.765,00 TL ödeme yaptığı, hesap bilirkişisi tarafından 31.10.2022 havale tarihli 4 üncü ek rapor ile dava konusu taşınmazların sürüm değeri esas alınarak davacının toplam katılma alacağının 1.858.753,35 TL olarak hesaplandığı, davalının davacıya karardan önce ödemiş olduğu 1.348.765,00 TL'nin ödeme tarihinden ek rapor tarihi olan 31.10.2022 tarihine kadar getireceği getiri ile birlikte hesaplandığı görüldüğünden İlk Derece Mahkemesince usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında ve karar ilam harcının dava tarihinden sonra ödeme yapılması gözetilerek toplam katılma alacağı olan 1.858.753,35 TL üzerinden hesaplanmasında isabetsizlik görülmediği, dosya kapsamı ve toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece taşınmazların güncel sürüm değerinin 30.09.2022 tarihi itibarıyla tespit edildiği 20.12.2022 tarihinde karar verildiği gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesi tarar tarihine en yakın tarihli güncel sürüm değeri esas alınarak katılma alacağına hükmedildiği, henüz dava konusu taşınmazların güncel sürüm değeri tespit edilmeden yapılan ödemenin davayı tümüyle konusuz bırakmayacağı gerekçesiyle usul ve kanuna uygun olan hükme karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kabul edilen miktarlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; katılma alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık davanın kabulü, koşullarının oluşup oluşmadığı miktarında taplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.