"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2989 E., 2023/690 K.
DAVA TARİHİ : 10.08.2018- 27.11.2019
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemer 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/364 E., 2021/371 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen dosyada ise asıl dosyada karar verildiğinden tazminat ve boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın (asıl) dava dilekçesinde özetle; davalının iyi niyetini kullanarak kendisi borç batağına sürüklediğini, tatlı sözlerle kendisini ve üçüncü kişileri dolandırdığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, erkek yüzünden açılmış borçlarını ödeyebilmek için Mahkemece hesaplanacak borçlarının 750.000,00 TL'sinin maddî tazminat olarak ödenmesine, 250.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl dava devam ederken erkeğin kendiisne hakaret ve küfürler edip üzerine saldırdığını, müvekkili sayısız icra takibine maruz bıraktığını, ceza dosyasında erkeğin şirketin asıl sahibinin kendisi olduğunu doğruladığını, "eşim bu işlerden anlamaz" dediğini, eşi yüzünden müvekkilinin itibarının zedelendiğini, müvekkilinin aldatıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, 250.000,00 TL maddî, 250.000.00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek (asıl) cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, ekonomik sorunlar nedeniyle ayrı yaşadıklarını ancak eşini sevdiğini, eşinin talebi üzerine şirketi davacı üzerine devrettiğini, taşınmazın ise evlilik öncesi üçüncü kişiye devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı erkek vekili birleşen davaya verdiği cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının hakaretler ettiğini belirterek davanın ve fer'î taleplerin reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanları dikkate alındığında erkeğin, kadın adına bir kısım maddî tesebbüslerde bulunarak kadını maddî anlamda zor duruma sokarak hakkında takipler başlatılmasına sebep olduğu, erkeğin kusurunun daha ağır olduğu, tarafların fiili olarak zaten ayrı yaşadıkları gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, asıl dava dosyasında kadının maddî tazminat talebinin boşanma davası ve sonuçlarından bağımsız bir talep olduğu gerekçesiyle reddine, koşulları oluştuğundan kadın yararına 25.000,00 TL manevî tazminata, asıl dosyada boşanma ve tazminat konusunda karar verildiğinden birleşen davada yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının aktarıma dayalı olduğunu, kadının yaşlılık aylığı aldığı, bu husus araştırılmadan nafakaya hükmedildiğini belirterek boşanma talebinin kabulü, kusur, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından, açılan her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak gerekirken kadının boşanma ve maddî-manevî tazminat talepleri yönünden asıl davada karar verildiğinden bahisle birleşen davadaki karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi hatalı ise de, bu karar yönünden taraflarca istinaf yoluna başvurulmadığından sadece yapılan yanlışlığa değinildiği belirtilerek sunulan delillerle, erkeğin eşinin iyi niyetini kullanarak onu borca sürüklediği ve kendisine ait taşınmazı mal kaçırmak için devrettiği ispatlanmadığı gibi asıl dava yönünden tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu ayrıca Mahkemece kadının birleşen boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği halde boşanmanın fer'îsi niteliğinde yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin de hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun asıl davanın kabulü ve birleşen davada yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, asıl davada kadının boşanma talebinin reddine, birleşen davada boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden yoksulluk nafakası isteği yönünden de karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili özetle; erkeğin aldattığını, müvekkilini dolandırdığını, hakaret edip ceza aldığını, psikolojik şiddet uyguladığını, Bölge Adliye Mahkemesince bu hususların görmezden gelinerek ret kararı verildiğini belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının asıl boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince, asıl davada "erkeğin, kadın adına bir kısım maddi tesebbüslerde bulunarak kadını maddi anlamda zor duruma sokarak hakkında takipler başlatılmasına sebep olduğu, erkeğin kusurunun daha ağır olduğu" gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ise; tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, sunulan delillerle erkeğin eşinin iyi niyetini kullanarak onu borca sürüklediği ve kendisine ait taşınmazı mal kaçırmak için devrettiğinin ispatlanmadığı, evlilik birliğinin erkekten kaynaklanan nedenlerle temelinden sarsıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin asıl davanın kabulüne ilişkin hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadının adına kayıtlı şirket nedeniyle birden çok icra takibine maruz kaldığı, İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/97 Esas sayılı dosyasında yer alan erkeğe ait ifade tutanağında, erkek tarafından şirketin sadece kağıt üzerinde kadına ait olduğu, asıl sahibinin kendisi olduğuna dair ikrarının bulunduğu, bu suretle davalı erkeğin, davacı kadın hakkında icra takibi açılmasına sebep olduğu, davacı kadını ekonomik anlamda zor durumda bıraktığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve evliliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Davacı kadın boşanma davası açmakta haklıdır. O halde kadının boşanma davasının kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ve yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının asıl boşanma davasının reddi yönünden BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.