Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4692 E. 2023/3547 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, boşandığı eşiyle evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazlara yaptığı katkı nedeniyle katkı payı alacağına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazlara maddi bir katkısının ispatlanamadığı, ziynet eşyalarının satış bedelinin dava dışı bir taşınmazın ediniminde kullanıldığı ve ev işleri ile çocuk bakımının yasal yükümlülüğü kapsamında kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/129 E., 2023/523 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıgöl Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2011/14 E., 2019/356 K.

Taraflar arasındaki katkı payı alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına 2091,405, 805, 994, ve 995 parsel sayılı taşınmazların edinildiğini, taşınmazların müvekkilinin kazancı ve katkısı ile alındığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2. Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin ev hanım olduğunu, evi ve müşterek hanenin devamı için elinden gelen gayreti gösterdiğini, evinin tüm işlerini yaptığını, müşterek çocuklarına baktığını ve böylece davalının evini geçindirmesine ve müşterek hanenin devamına ve davalının rahat huzur içinde para kazanmasına yardımcı olduğunu, davalının müvekkilinin takıları ve ziynet eşyalarını taşınmazların edinirken satıp kullandığını ileri sürmüş; davacı kadın vekili 02.04.2012 tarihli dilekçesinde de, evlilik sırasında takılan takıların dava dışı ...'de bulunan ev alınırken davalı tarafından habersizce satılarak kullanıldığını açıklamıştır.

3. Davacı kadın vekili 03.06.2015 tarihli dilekçesi ile, 27.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda 2091 parsel sayılı taşınmaz için yapılan hesaplamaya göre talep miktarını toplam 28.360,00 TL'ye yükselterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 28.360,80 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının katkısının olmadığını, 2091 parsel sayılı taşınmazın 1999 yılında alındığı ve yıllar önce satıldığını, 405,994,995 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline ait olmadığını, 805 parsel sayılı taşınmazı müvekkilinin evlenmeden önce edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece benimsenen usul, yasaya uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli 29.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda, 405, 994 ve 995 parsel sayılı taşınmazların taşınmaz maliki ...ye miras yolu ile intikal ettiği ve taraflarla bir ilgisinin bulunmadığı; 805 sayılı parsel sayılı taşınmazın tarafların evlilik birliği kurulmadan önce 28.08.1989 tarihinde davalı adına tescil edilmiş olduğundan davalının kişisel malı olduğu, dosya kapsamı ve taraf iddiaları arasında bu taşınmazın korunması, tadilatı, iyileştirilmesi gibi faydalı masraflara katkıya yönelik bir iddia ve bu yönde veri bulunmadığından davacının katkısının bulunmadığı; bununla birlikte 2091 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak katkıda bulunması durumuna göre hesaplama yapıldığı ancak davacının 02.04.2012 tarihli imzalı beyanında ziynet eşyalarının dava dışı ... ilinde bulunan evin alınmasında kullanıldığına ilişkin beyanı kabul edildiğinde davacının bu taşınmaza ilişkin katkısının bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği; tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları, tanık beyanları ve davacının 02.04.2012 tarihli, davacı vekilinin 03.07.2012 tarihli dilekçesinin ekinde dosyaya ibraz edilen beyan dilekçesinde altınların dava dışı ... ilinde alındığı belirtilen taşınmazın alımında kullanıldığına ilişkin beyan bir arada değerlendirildiğinde, davacının davalıdan dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak katkı payı alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; ileride dava açılması ihtimaline karşı davalının dava dışı taşınmazların mülkiyelerini üzerine almadığını, müvekkilinin aile birliği içinde saçını süpürge ettiğini, dava dışı ...'deki dairenin alınması için tüm ziynetlerini vererek katkı sağladığını, bilirkişi raporunun göz ardı edildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde edinilen mallara davacının mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddî bir katkısının olması gerektiği, kadının eve ve çocuklara bakması, ev işleri yapmasının 734 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 153 üncü maddesi uyarınca kadının ödevi olduğu; toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, davaya konu edilen taşınmazların tedavüllü tapu kayıtları ve edinme tarihleri, evlilik tarihi, bizzat davacı tarafından vekiline gönderilen ve vekili tarafından cevaba cevap dilekçesinde bahsedilerek ekinde sunulan belge içeriği, bu belgeye göre davacı kadın tarafından ziynetlerinin dava dışı ...'deki taşınmazın alımı için kullanıldığını bildirmesi, dava dışı ...'deki bu taşınmazın tapu kaydı ve edinme tarihi, dava konusu taşınmazların edinme tarihlerine göre dava dışı ...'deki taşınmazın satışı ile ikame edilmiş olmasının mümkün bulunmaması, bir kısım tanıkların ziynetlerin taşınmazların alımında kullanıldığına ilişkin beyanlarının soyut, tahmin, kendi düşünceleri ve yorumlarından ya da davacı kadından duyuma ilişkin olması karşısında ev hanımı olan davacı kadının bir kısmı en başından itibaren dava dışı kişiye ait olan bir kısmı evlilik öncesinde edinilen davaya konu tüm taşınmazların edinilmesinde katkısının ispatlanamadığı; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, yeterli, denetime açık, hükme elverişli, dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı, her ne kadar davacı vekilinin istinaf dilekçesinde bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını iddia etmiş ise de, bilirkişinin alternatifli rapor ibraz ettiği, bu alternatiflerden dosya içeriğine uygun olan alternatife Mahkemece itibar edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece bir kadının evde çalışmasının onun görevi olduğu savı ile müvekkiline katkı payı verilmemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olarak evinde çalışmamış, çocuklarına bakmamış olsaydı yanı iş bulup dışarıda çalışsaydı yardımcı bir kadına ihtiyaçları olacağını, en azında asgari ücret ödenip sigortasının yapılacağını, sırf bu durum gözetilerek ve bilirkişi raporu göz ardı edilmeseydi müvekkiline katkı payı verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının dava dilekçesinde talep konusu yaptığı taşınmazların edinilmesine katkısının olup olmadığı ve ispatı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ncı maddesi; 743 sayılı Kanun'un 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 285 inci ve devamı maddeleri, 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.