"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/546 E., 2023/538 K.
DAVA TARİHİ : 21.09.2022
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçakoca Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/143 E., 2023/25 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası ve ferilerinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın istinaf başvurusunun karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile 30 yıla yakın süredir resmi olarak evli olduklarını, evlendikten beş yıl sonra aynı köyden bir bayanı kuma olarak getirdiğini, bu nedenle her günlerinin kavga ve gürültüyle geçtiğini, davalının kuma yüzünden kendisini boynuna zincir takıp hayvanların ahırına kapattığını, yirmi yıla yakın zamandan ayrı yaşadıklarını, davalının hala kuma getirdiği Binnaz Atik ile dost hayatı yaşadığını, davalının üzerinde bulunan taşınmazları kendisinden kaçırmak için satılığa çıkarttığını, bu haliyle evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, boşanmalarına karar verilmesini ve 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek dava dilekçesinin özetle; davacı tarafla otuz yıldır evli olduklarını, ancak yirmi beş yıldır bir araya gelmediklerini, ortak iki çocuklarının olduğunu, evliliklerinin mutlu devam ettiğini ancak davacının ailesinin evliliklerine müdahale etmesi nedeni ile huzursuzluk başladığını, davacının müşterek haneyi terk ederek babasının evinde yaşadığını, daha öncede davacı ile aralarında boşanma davası açıldığını ancak davacının boşanmayı istememesi nedeni ile boşanamadıklarını, davacıya bu dava nedeniyle nafaka bağlandığını ve 1999 yılından bu yana nafaka ödediğini, davacı taraf ve ailesinin tüm bu süreçlerde iki çocuklarınıda kendisine göstermediğini, hali hazırda ikamet ettiği üç katlı evi annesi ve kendisinin 1987 yılında evlenmeden önce inşa ettiğini, sahip olduğu bütün fındık bahçelerinin babasından intikal ettiğini, ekonomik durumunun iyi olmadığını, bankalara kredi borçları olduğunu, boşanma talebi yönünden davayı kabul ettiğini, davanın nafaka ve diğer tüm talepler yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirildiğinde; davalının da kabul ettiği üzere, davacı ile evliyken, birlikte yaşama amacı taşıdığı başka bir kadını davacı ile yaşadığı eve getirdiği, davacının bu olaydan sonra babasının evine gittiği ve çocukları da yanında götürdüğü, davalının barışma ve evlilik birliğini devam ettirme düşüncesini gösterir bir yaklaşımının ayrı yaşadıkları süre boyunca olmadığı, ortak çocukların anne yanında büyüdüğü, davalı babanın çocuklarla ilgilendiğine dair somut bir delilin bulunmadığı, taraflar arasında geçmiş tarihlerde dosya esas numarası bilinmeyen ve mahkememizce de tespit edilemeyen boşanma davaları açıldığı ancak davanın reddine karar verildiği, bu durumun davacıya kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmakla davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği ispatlanmakla, davalının başka bir bayan ile yaşadığını ikrar ettiği de göz önünde bulundurulduğunda, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadına yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların uzun yıllardır ayrı yaşadığı sabit olup tarafların tekrar bir araya gelerek evliliklerini sürdürme imkanları kalmadığından, tarafların boşanmalarına, davacının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile mahkememizin 2022/120 Esas sayılı dosyasında verilen tedbir nafakasında tahsilde tekerrür olmamak üzere aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; davalı hakkında boşanma davası açıldığını, boşanma davasının sonuçlandığını, fakat boşanma ile birlikte yürütülmekte olan mal paylaşımı dosyasının tefrik edilerek başka bir esasa kaydedilen mal paylaşımı davasının devam ettiğini, davalı eşin son sözlerinde boşanmayı kabul ettiğini, ancak nafaka ve diğer tüm talepler yönünden davanın reddini talep ettiğini, bu nedenlerle Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/31 Esas sayılı dava dosyası sonuçlanıncaya kadar iş bu boşanma davasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı eşi ile, Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açmış olduğu 2023/31 Esas sayılı mal rejimi davasının derdest olup bu dava sonuçlanıncaya kadar boşanma davasının bekletici neden sayılmasına karar verilmesini talep ettiği, kadının boşanma ve nafaka konusunda herhangi bir istinafının bulunmadığı, boşanma davasının mal rejimi davası için bekletici mesele sayılması talebini mal rejimi davası görülen mahkemeden talep edebileceği, istinafa konu yaptığı husus nedeniyle, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, mal rejimi davasının sonuçlanıncaya kadar boşanma davasının bekletilmesini talep ederek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasının sonuçlanmasının mal rejimi davasının sonuçlanmasına bağlı olup olmadığı, bekletici mesele yapılmasının mümkün bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Meryem'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.