Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4922 E. 2024/2092 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince ergin çocuğa iştirak nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı, ergin çocuğa tedbir nafakasının da yalnızca ergin olduğu tarihe kadar ödenebileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2396 E., 2023/471 K.

DAVA TARİHİ : 25.01.2021

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nizip Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/38 E., 2022/19 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiş, erkeğin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, baskı uyguladığı, birlik görevlerini ihmal ettiği, aşağıladığı, tehdit ettiği, yıllardı alkol aldığı, çocuklar da hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ZELİHA şuan üniversite okuduğu için eğitim giderleri olarak 1.000,00 TL tedbir ve yardım nafakasına; kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100,000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 1997 yılında Birecik barajında çalışmaya başladığı ve yaklaşık 3 yıl burada düzenli olarak çalıştığını, 2000 yılında ise biriktirdiği paralarla bir ev almış ve ailesiyle birlikte yaşamaya başladığını, davacı tarafın iddiasının aksine davacı eş evlilik süresince hiç çalışmadığını, sadece kendi isteğiyle bir iş bulmuş ve orada 10 gün çalıştığını, müvekkilinin bu hususta herhangi bir isteği ve baskısı söz konusu olmadığı ve davacı eşine 10 günün sonunda çalışmak istemediğini söylemiş; erkeğin ise ''ben zaten çalışmanı gerekli görmüyorum sen bilirsin'' dediğini, davalının müvekkilinin kahvehane, kumar yahut içki kullanımı gibi alışkanlıklarının olmadığını, karşı tarafın dayanaktan yoksun iddiaları ile birlikte talep ettiği maddî ve manevî Tazminat ile birlikte nafaka taleplerinin de reddedilmesi ile birlikte Türk Medeni Yasasının 166. maddesi uyarınca “Evlilik birliğinin temelden sarsılması” nedeniyle boşanmaya karar verilmesini, ortak çocukların dava süresince himayesinin ve dava sonunda velâyetinin davacı eşe verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının alkol alışkanlığının olduğu, eşine sürekli olarak fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığı, çocuklarını çalışmaya zorladığı, onlara fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığı, tarafların en son ayrılık olayında davalının davacı eşine fiziksel şiddet uyguladığı, mevcut durumda taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda eşine ve çocuklarına şiddet uygulayan; alkol alışkanlığı olan davalı kocanın tam kusurlu olduğu, davacı kadına atfı kabil bir kusurun tespit edilemediği anlaşılmakla tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 450,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata; reşit olan çocuk için talep edilen yardım nafakasının boşanma davasının fer'îsi olmaması, davacının taraf ehliyeti bulunmadığından, bu davayı münhasıran yardım nafakası talep edenin açabileceği göz önüne alınarak yardım nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı ile ortak çocuk Zeliha yönünden reddedilen yardım nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, davacının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir/yoksulluk/iştirak nafakalarının miktarlarının az olduğu, ortak çocuk Zeliha tarafından açılmış yardım nafakası davasının bulunmadığı, bu nedenle ortak çocuk Zeliha yönünden tedbir/yardım nafakası talebine ilişkin ret kararının doğru olduğu, ortak çocuk ...'in yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocuğun üstün yararı gereğince velâyetin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden kabulü ile ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; sadece tanık beyanları ile tarafına kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, iddiaların asılsız olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve taazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince ortak çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarının az olduğu gerekçesiyle ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiş ise de; ortak çocuk 22.06.2004 doğumlu ...'in istinaf aşamasında 22.06.2022 tarihi itibariyle ergin olduğu, ergin çocuğa iştirak nafakasına hükmedilemeyeceği, ortak çocuk yararına hükmedilmiş olan tedbir nafakası çocuğun ergin olduğu tarih itibariyle son bulacağı gözetilmeden, ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına ilişkin (3/a) numaralı hükmünün düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Davalı erkeğin Bölge Adliye Mahkemesince ortak çocuk için belirlenen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3/a) numaralı bendinde yer alan "Velâyeti anneye verilen ve anneyle birlikte kalan ortak çocuk lehine dava (25.01.2021) tarihinden itibaren TMK'nın 169. maddesi kapsamında aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak, ortak çocuk yararına harcanmak üzere davacı kadına VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren TMK'nın 182. maddesi kapsamında iştirak nafakası olarak DEVAMINA" ibaresinin çıkartılarak yerine "Anne yanında kalan ortak çocuk ... lehine dava (25.01.2021) tarihinden itibaren TMK'nın 169. maddesi kapsamında aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak, ortak çocuğun ergin olduğu (22.06.2022) tarihine kadar ortak çocuk yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, ortak çocuk 22.06.2022 tarihi itibariyle ergin olduğundan ortak çocuk için iştirak nafakasına karar verilmesine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.