"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1066 E., 2023/267 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/767 E., 2022/171 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kök ailesinin müvekkiline kötü davrandıklarını, kadına " sen ne biçim kadınsın, terbiyesiz kapımıza gelmişsin seni biz besliyoruz neden çocuğa bakmıyorsun." diyerek bahaneler ürettiğini, müvekkil üzerinde baskı kurduğunu, ağzına gelen hakaretleri ve sinkaflı küfürleri sarf ettiğini,davalının annesi ve ablası sık sık davacıya "..orospu çocuğu hırsız..besleme"' tarzında ağza alınmayacak hakaretler sarf ettiğini, son olayda davalının ailesi ile birlikte davalıya şiddet uyguladığını, davalının ailesinin tarafların evliliğine sürekli müdahale ettiklerini, davalı erkek ve ailesinin kadının ailesini "görgüsüz " olarak dile getirdiklerini iddia ederek; evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, çocukların hen biri için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına müvekkili için aylık 1.750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 350.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının; müvekkilinin kardeşine şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının ağır kusurlu olduğunu, ortak çocuk ...'a şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin devamında menfaat kalmadığını belirterek; davacının boşanma talebinin kabulüne, ortak çocuk ...'ın velâyetinin müvekkiline verilmesine, davacının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, müvekkili yararına 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin ailesinin, özellikle çocukların bakımı konusunda evlilik birliğine müdahale ettikleri ve erkeğin müdahaleye sessiz kaldığını, kadının yanında olmadığı, kadının ailesinin ortak haneye gelmesini istemediğini ve davacının ailesine "görgüsüz" oldukları yönünde söylemde bulunduğu, annesi ve ablası birlikte kadına fiziksel şiddet uyguladıkları; kadının ise son hadisede gerçekleşen olayda davalının ablasının gözünü kanattığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kusurlu kadının ise az kusurlu olduğu, her ne kadar, davalı erkek eşin tanıkları davacı kadının ev işleriyle ilgilenmediğini beyan etmişlerse de bu hususta davalı erkeğin iddiası bulunmadığından kadına bu konuda kadına kusur yüklenemeyeceği, yine davalı tanıkları tarafından davacının, ortak çocuklardan sadece ... ile ilgilenmediği ve ona şiddet uyguladığı yönünde beyanlarda bulunmuşlarsa da, davacı kadının , diğer çocuk Roni ile ilgilendiğine yönelik davalı tanık anlatımları ve tüm davacı tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, davalı erkeğin tanıklarının davalının ortak çocuklardan sadece ... ile ilgilenmediği ve ona şiddet uyguladığı yönündeki anlatımları hayatın olağan akışına aykırı bulunmakla itibar edilmediği ve tarafların iddialarının ispatı noktasında dinlenen diğer tanık beyanlarının ise soyut ifadelerden ibaret davalı/davacıdan aktarma, eski hadiselere ilişkin veya iddia konusu olmayan vakıalara yönelik olduğu bu sebeple hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı tarafların sair iddialarının ispat edilemediği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 1.300,00 TL tedbir nafakasının 03.02.2022 tarihi itibariyle aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine ve kararın kesinleşmesinden sonra aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuklardan ... için aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile Roni için aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;kusur belirlemesi, hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın tümü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun tazminatların miktarı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacı kadın yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş ve erkeğin tüm, kadının sair yönlere ilişkin istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle kusur tespiti nafakalar (tedbir-iştirak-yoksulluk) maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın tümü yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilin sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.