"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3060 E., 2023/800 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/404 E., 2021/609 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve birleşen tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca davalı karşı davacı kadın vekilinin bağımsız açılan tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre bağımsız açılan tedbir nafakası davasında talep edilen tedbir nafakasının bir yıllık bedelinin toplam miktarı 6.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.735,737 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı karşı davacı kadın vekilinin bağımsız açılan tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı karşı davalı erkek mirasçılarının tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin daha önce boşanma davası açtığını, ancak müvekkilinin eşini affetmesi sonrasında davasından feragat ettiğini, bu tarihten itibaren tarafların bir araya gelmediklerini, evlilik birliğinin fiilen tekrar kurulmadığını, karşı tarafın müvekkiline iyi davranmadığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkili ile evlenmesindeki amacının sonradan anlaşıldığını, taraflar evlendikten sonra davalının borçları sebebiyle eve icra geldiğini, müvekkilinin bu borçları ödemek zorunda kaldığını, davalı karşı davacı tarafın müvekkilini yıldırmak için asılsız şikayetlerde bulunduğunu, karşı tarafın psikolojisinin iyi olmadığını, ilaç kullandığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, evlilik birliği içerisinde alınan taşınmazdan dolayı katkı ve katılma alacağının müvekkiline verilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
II. CEVAP
1.Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ilaç kullanmadığını, müvekkilinin kendisine yüklediği tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, eşine saygılı davrandığını, taraflar arasında mal ayrılığı sözleşmesinin yapıldığını, karşı tarafn davranışları sebebiyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, karşı tarafın müvekkiline fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddet uyguladığını belirterek davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın müvekkiline verilmesine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
2.Davacı karşı davalı kadın vekili birleşen tedbir nafakası davası ile; aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, fiili ayrılığa davacı- karşı davalı kocanın davranışlarının sebebiyet verdiği, davalı karşı davacı karısına onu istemediğini söylediği, aralarındaki son olayda evinin kilidini değiştirdiği, Almanya'da yaşadığı, eşini Almanya'ya götürmediği ve bu sebeplerle fiili ayrılığı başlattığı; davacı karşı davalı erkeğin psikolojik şiddet olarak mahkememizce yorumlanan eylemlerinden ötürü tartışmadan sonra tanık ....'nın beyanına göre davalı karşı davacı kadının eve sığınmak zorunda bırakıldığı; somut olayda evlilik birliğinin sona ermesinde davacı karşı davalı erkeğin kusurlu olduğu; davalı karşı davacı kadının ise kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davacı karşı davalı erkeğin davasının reddine, erkeğin mal rejiminden kaynaklanan alacak talebinin boşanma kararı kesinleştiğinde tefrikine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 12.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, birleşen davanın kabulü ile birleşen dosya dava tarihinden itibaren başlamak üzere ve 18.03.2021 tarihine kadar devam etmek üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili; davasının reddi, kadının boşanma ve tedbir nafakası davalarının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili; tazminat miktarları ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, her ne kadar karşı dava ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş ise de; tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davalı karşı davacı kadının karşı davada ve birleşen davadaki iddialarını ispatlayamadığı, erkeğin dinlenen tanıklarının beyanları da duyuma dayalı olup erkeğin davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ne varki davacı karşı davalı erkeğin dosya istinaf aşamasında iken 15.03.2023 tarihinde vefat etmiş olup evliliğin ölümle sona erdiği gerekçesi ile davacı karşı davalı erkeğin karşı dava ve birleşen davanın kabulüne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile davacı erkeğin vefat ettiği gözetilerek hükmün tümüyle kaldırılmasına, yeniden hüküm oluşturulmasına, asıl dava yönünden davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekmekle birlikte davacı karşı davalı erkeğin 15.03.2023 tarihinde ölümü nedeni ile evlilik ölümle sona erdiğinden boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı karşı davacı kadının kusursuz olduğunun tespitine, karşı dava yönünden davalı karşı davacı kadının boşanma davasının reddi gerekmekle birlikte davacı karşı davalı erkeğin 15.03.2023 tarihinde ölümü nedeni ile evlilik ölümle sona erdiğinden boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı karşı davalı erkeğin kusursuz olduğunun tespitine, birleşen tedbir nafakası davasının reddine, kadın vekilinin tüm, erkek vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili ve davacı karşı davalı erkek mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı karşı davacı kadın vekili; karşı davadaki kusur belirlemesi, birleşen davada verilen karar, birleşen davadaki vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı karşı davalı erkek mirasçıları; kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik erkeğin ölümü ile son bulduğundan sağ kalan eş olan davalı karşı davacı kadının kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle asıl dava ve karşı davanın erkeğin ölümü nedeniyle boşanma istemi yönünden konusuz kaldığı, davanın ölen eşin mirasçıları tarafından kusur tespiti talebine dönüştüğü, bu davada sağ kalan eşin kusurunun bulunup bulunmadığı tespiti ile yetinilmesi gerektiği, ölen eşin kusuruna ilişkin tespit yapılamayacağının ve dosya kapsamından sağ kalan eş olan davalı karşı davacı kadının boşanmayı gerektirir derecede kusurunun bulunmadığının (kusursuz olduğunun) anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı karşı davacı kadın vekilinin birleşen tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE
2.Davalı karşı davacı kadın vekilinin sair, davacı karşı davalı erkek mirasçılarının tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.