Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5756 E. 2024/421 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölümünden sonra mirasçıları tarafından açılan davada, evlenme tarihinde eşlerden birinin fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığına göre evliliğin iptal edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporunda, evlenme tarihinde müteveffanın fiil ehliyetine sahip olduğunun ve evlenmeye engel bir psikiyatrik rahatsızlığının bulunmadığının belirtilmesi ve ilk derece mahkemesinin bu rapora dayalı kararının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/485 E., 2023/812 K.

DAVA TARİHİ : 25.08.2015

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/525 E., 2022/51 K.

Taraflar arasındaki evlenmenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının kardeşi müteveffa Yusuf'un davalı ile evlenmeden önce değişik rahatsızlıklar geçirdiğini, evlilik tarihinde temyiz kudretinin bulunmadığını ve Yusuf'un davalı tarafından kandırılmış olduğunu iddia ederek müteveffa kardeşi Yusuf ile davalı arasındaki evliliğin iptaline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, müteveffa Yusuf ile davacının evliliklerinin Yusuf'un ısrarları sonucu gerçekleştiğini, tarafların nişan ve nikah fotoğraflarında mutlu olduklarını, evlenirken evlenmeye engel sağlık sorunlarının olmadığı konusunda rapor alındığını, Yusuf'un ölmesinden sonra diğer mirasçıların davalıya kötü davranmaya başladıklarını ve davalının mirasçı olmasını engellemek için işbu davanın açıldığını iddia ederek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 27.12.2017 tarih ve 2015/1411 Esas, 2017/2253 Karar sayılı kararı ile; mirasçıların evliliğin nispi butlan sebebiyle iptali için dava açmalarının mümkün olmaması sebebiyle davacının müteveffa Yusuf'un davalı tarafından yanıltılarak evlenmeye ikna edildiği iddialarının dinlenemeyeceği, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali talebine ilişkin olarak dosya kapsamındaki bilirkişi raporu, tanık beyanları ve diğer delillere göre müteveffanın evlenme tarihinde temyiz kudretinin bulunmadığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.09.2020 tarih ve 2018/1048 Esas, 2020/997 Karar sayılı kararı ile, dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek müteveffanın evlenme tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu raporunda müteveffanın evlilik tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğunun ve evlenmeye engel psikiyatrik rahatsızlığı bulunmadığının belirtildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamındaki raporlara itirazlarının dikkate alınmamasının ve dosyanın Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilmemesinin doğru olmadığını, Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu raporunun bir bölümünde psikolojik rahatsızlıktan bahsedilirken sonuç bölümünde bunun aksinin söylendiğini, müteveffa Yusuf'un tüm sağlık kayıtları getirilmediğinden Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu'nun eksik dosya ile rapor düzenlediğini ileri sürerek istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2023 tarihli ve 2022/485 Esas, 2023/812 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda işlem tesis ederek eksiklikleri giderdiği, Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu raporuna göre müteveffa Yusuf'un evlenme tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğu ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali için gerekli yasal koşulların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 145 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.