"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/560 E., 2023/845 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ :...2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/107 E., 2020/699 K.
Taraflar arasındaki tedbir nafakası ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü kısmen esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasının reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının başka bir bayanla gönül ilişkisi yaşamaya başladığını, ortak evi terk ettiğini, müvekkilinin hiçbir gelirinin bulunmadığını, çalışmadığını, davalının ise emekli maaşının olduğunu, dışarıda ekstra ve sürekli olmak üzere başka bir işyerinde sigortasız olarak çalışarak ayrıca gelir elde ettiğini, evlilik birliği içerisinde...İlçesi ...Mah.858 ada, 9 parselde kayıtlı taşınmaz aldıklarını, taşınmazın davalının adına tescil edildiğini, taşınmazın 2 katlı olduğunu, alt katında müvekkilinin oturduğunu ancak üst katının davalı tarafından kiraya verilerek ayrıca bir gelir elde ettiğini, taraflar arasında...2. Aile Mahkemesinin 2017/556 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığını, davanın reddedildiğini, müvekkili lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, davalının aile birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini bu kapsamda ailenin korunması için aile konutu vasfındaki...İlçesi ...Mah.858 ada, 9 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden ve davalının banka mevduatlarının ve üzerine kayıtlı taşınır olup olmadığının araştırılarak tespiti durumunda banka mevduatı ve araçlar üzerindeki tasarruf yetkisinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 199 uncu maddesi uyarınca sınırlandırılmasına ve lehine 1.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen taşınmazın üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin bu taşınmaz üzerinde 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi uyarınca davacının rızası olmadan işlem yapamayacağını, müvekkilinin bankada yalnızca emekli maaşının yatırıldığı mevduat hesabının bulunduğunu başkaca bir hesabının da yer almadığını, davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin üçüncü bir şahısla evlilikte sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmayacak şekilde ilişki içinde bulunduğu, davalının eşiyle, eviyle gerek maddî gerekse manevî olarak ilgilenmediği, davacıyı ekonomik olarak ve geçimini temin etmesi için başkalarına muhtaç duruma düşürdüğü, davalı adına kayıtlı ve alt katında davacının oturduğu dava konusu taşınmazın üst katını kiraya vermek suretiyle dava konusu taşınmaz üzerinde rahatça tasarruf ettiği, bu hali ile davalının adına kayıtlı gayri menkulu satmak suretiyle ailenin ekonomik geleceğini tehlikeye düşürmesi ihtimali bulunduğunu bu kapsamda taşınmaz yönünden davanın kabulü koşulları oluştuğu, davalının mevduat hesapları yönünden yapılan değerlendirmede ise; davalının İş Bankası...Şubesi dışındaki bankalarda hesabının olmadığı, bu şubedeki hesabının ise maaş hesabı olduğu, bu kapsamda davacının bu talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile ... ili,...ilçesi, ...Mah. 858 ada, 9 parselde davalı adına kayıtlı taşınmazda davalının tasarruf yapabilmesi için 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi gereğince davacının muvafakatinin aranmasına, bu hususun Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine, mevduat hesaplarına ilişkin talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tedbir nafakası davasının ise kısmen kabulüne şeklinde hüküm kurulmuştur.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarfından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine mükerrer vekâlet ücretine hükmedildiğini, davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığını, zaten bu taşınmaz üzerinden aile konutu şerhi olduğunu ve müvekkilinin davacı tarafın rızası hilafına işlem yapamayacağını, davanın kabulü koşullarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek tedbir nafakası, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının adına kayıtlı taşınmazı elden çıkaracağı konusunda ciddi bir riskin varlığının, ailenin ekonomik varlığını azaltmaya yönelik bir davranışın ispatlanamadığı gibi mahkemece davalının tasarruf yetkisi sınırlandırılan taşınmazın üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu, davalının aile konutunu davacının açık rızasını almadan devretme imkanının bulunmadığı, mahkemece tasarrufun sınırlandırılması koşulları gerçekleşmediği gözetilerek bu yönde açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken taşınmaz yönünden kabulüne karar verilerek davalının adına kayıtlı taşınmazda tasarruf yapabilmesi için davacı eşin muvafakatinin aranmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davalı adına kayıtlı taşınmazda davalının tasarruf yapabilmesi için davacı eşin muvafakatinin aranmasına yönelik kararın kaldırılmasına, davacı tarafın tasarrufun sınırlandırılması talebinin reddine, davalı tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasında kendisini vekile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalı tarafın vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusu konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı erkeğin başka bir kadın ile gönül ilişkisi yaşadığını, bu nedenle evi terk ettiğini, halen bu kadın ile nikahsız yaşadığını, dava konusu taşımazın birinci katının aile konutu olarak özgülendiğini, ikinci katının ise tapuda gözükmediğini, ikinci katını devretmesi ihtimaline binaen eldeki davada hukuki yararının olduğunu, yine davalının kötü niyetli olarak sahte borçlanma yapmak sureti ile taşınmaz üzerine haciz koydurup satışına sebebiyet verebileceğini bu nedenle de davanın kabulü koşullarının oluştuğunu, taraflar arasında görülen boşanma davaları ile eldeki dava arasında fiili ve hukuki bağlantı olduğunu, davaların birleştirilerek görülmesi gerektiğini zira tarafları ve konusu aynı olan dosyalar hakkında verilecek hükmün birbirini etkileyeceğini belirterek belirtilerek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasında 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesinde belirtilen ölçüde ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî yükümlülüğün yerine getirilmesini önleyecek bir durumun oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.