Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6033 E. 2025/782 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen manevi tazminatın davalı erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve bu nedenle manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin manevi tazminata hükmettiği kısmın bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1100 E., 2023/565 K.

DAVA TÜRÜ : Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/2 E., 2022/45 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı ve mazeret bildirmedikleri anlaşıldı. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 03.02.2025 Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Boşanma sebebiyle manevî tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu md. 174/2). Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen davalı erkeğin "Evi ve ailesiyle ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, düzenli bir işinin olmadığı" şeklindeki kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımamaktadır. 4721 sayılı Kanunun 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası koşulları kadın yararına oluşmamıştır. O halde, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenler iadesine,Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.