Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6488 E. 2024/2854 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun kimde olduğu ve velayetin kime verileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacı erkeğe sosyal ve duygusal şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu ve çocukların da baba ile kalmak istedikleri gerekçeleriyle yerel mahkemenin boşanma ve velayet kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1459 E., 2023/521 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/160 E., 2022/196 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının fal ve büyü işleri ile uğraştığını, günün büyük kısmında ailesi ile konuştuğunu, çocuklara baskı ve şiddet uyguladığını, 15.07.2019 tarihinde evi terk ettiğini, evden ayrılırken çocuklara ait altınları da götürdüğünü belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin akli dengesinin yerinde olmadığını, çocuklara baskı yaptığını, şiddet uyguladığını, kendisine şiddet uyguladığını, boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların yaklaşık üç yıldır ayrı yaşadıkları, davalının haklı bir sebep olmaksızın ortak evi kendi isteği ile terk ettiği, davalının çocuklara ortak eve dönmeyeceğini, başka bir adamla evleneceğini beyan ettiği, tarafların evlilikleri süresinde davalının fal/büyü işleri ile uğraştığı, ücret karşılığında fal baktığı, bu nedenle taraflar arasında tartışma ve huzursuzluk yaşandığı, davalının ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, davalının evden ayrıldıktan sonra düzenli bir şekilde ortak çocukları arayıp sormadığı, çocuklarla ilgilenmediği, bu suretle davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, birlikte yaşama yükümlüğüne aykırı davrandığı, davacıya sosyal ve duygusal şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının tam kusurlu, davacının ise kusursuz bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, tarafların ayrılık süresince ortak çocukların davacı baba yanında kaldıkları, çocukların bakımı konusunda herhangi bir ihmal ve istismar durumunun dosya kapsamından gözlemlenmediği, dosya arasına alınan sosyal inceleme raporunda babanın ortak çocukların velâyetlerinin tarafına verilmesi konusunda istekli olduğu, idrak çağında bulunan ortak çocuklar 2004 doğumlu ..., 2005 doğumlu ... ..., 2010 doğumlu ...'nın sosyal inceleme raporunda yer alan beyanlarından davalı annenin kendilerine sürekli şiddet uyguladığı, babaları ile yaşamak istediklerini beyan ettikleri, 2015 doğumlu ...'un annesini pek hatırlamadığını, babası ile birlikte yaşamak istediğini beyan ettiği, ortak çocuklarının baba yanında kalmak istemelerine yönelik iradeleri, baba yanında alıştıkları, kurulu bir düzenlerinin bulunması gerekçeleri ile çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın, davacının kendisine şiddet uyguladığını, ceza aldığını, tanıkların beyanlarının doğru olmadığını, davacının tehdit etmesi sebebi ile duruşmalara katılamadığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası verilmesi gerektiği yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi vermediği, süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalının delil bildirme hakkının bulunmadığı, davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın, davacının kendisine şiddet uyguladığını, ceza aldığını, tanıkların beyanlarının doğru olmadığını, davacının tehdit etmesi sebebi ile duruşmalara katılamadığını belirterek davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.