Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6500 E. 2024/2851 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı-davacı kadının ise kusursuz olduğunun tespit edilmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının da uygun bulunması sebebiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2009 E., 2023/946 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kilis Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/506 E., 2022/409 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı kadın ile aralarında geçimsizlik olduğunu, kendisini eş olarak görmediğini, fiilen ayrı yaşadıklarını, davalı kadının evlilik birliğinin vecibelerini yerine getirmediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı erkeğin kendisine baskı ve şiddet uyguladığını, aşağıladığını, ailesinin zoru ile evlendiğini söylediğini, evin ihtiyaçları ve çocukla ilgilenmediğini, sürekli ailesinin yanına gitmesini istediğini, ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, cep telefonuna el koyduğunu, tehdit ettiğini, sosyal medya ile ilgilendiğini, defalarca sadakatsiz davranışlarını yakaladığını, evden kovduğunu, gitmeyince kendisinin evi terk ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, çocuk için 1.500,00 TL tedbir nafakasının davacı-davalı erkekten alınarak kendisine verilmesine, nafakaların gelecek yıllarda ne miktarda ödeneceğinin kararlaştırılmasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın ve ziynet eşyalarının davacı-davalı erkekten alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı-davalı erkeğin davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin davasının reddine, davacı-davalı erkeğin şiddet uygulamak, eşini istemediğine dair sözler söylemek ve eşini silahla tehdit etmek suretiyle tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, takdir edilen işbu tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakasına çevrilerek aynen devamına, davalı-davacı kadının kusursuz olduğu ve herhangi bir gelirinin bulunmadığı gerekçesi ile davalı-davacı kadın lehine 08.01.2020 tarihli celsenin 3 numaralı ara kararı ile takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, takdir edilen işbu tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakasına çevrilerek aynen devamına, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının kusursuz olduğu, davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ev hanımı olması ve gelirinin bulunmaması sebebiyle mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedeleneceği, erkeğe isnat edilen kusurların kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı gerekçesi ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, ziynet eşyalarının da aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde dava tarihi itibariyle tespit edilen 46.435,00 TL'nin 1.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren 45.435,00 TL'sine ıslah tarihi olan 10.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; erkeğin davasının reddi, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve miktarları, ziynet alacağı talebinin kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı-davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalının tam kusurlu olduğu, davalı-davacının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir/yoksulluk/iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu, ortak çocuğun yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocuğun üstün yararı gereğince velâyetin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu, İlk Derece Mahkemesinin ziynet eşyasına ilişkin kararının dosyadaki delillere uygun olarak verildiği, davalı-davacının ziynet eşyası davasının kabulüne ilişkin kararda bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusunun ziynet eşyası davası yönünden kesin olmak üzere esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı-davalı erkeğin boşanma davasının reddinin ve davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, davalı-davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.