Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7165 E. 2024/2916 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Değer artış payı alacağı davasında, değer artış payı miktarının belirlenmesinde güncel bilirkişi raporu alınmamasının ve faiz başlangıç tarihinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin duruşmadaki beyanları ve dosyadaki deliller değerlendirilerek, güncel bilirkişi raporu alınmamasına rağmen ilk derece mahkemesinin değer artış payı hesabının doğru olduğu ve usule uygun olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/726 E., 2023/1104 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/119 E., 2022/34 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davasının derdest olduğunu, evlendikten sonra müvekkilinin babası tarafından Şanlıurfa ili ... ilçesi 4175 ada 4 nolu parselin 1/2 hissesinin satın alınarak davalı adına tescil edildiğini, taşınmazın bedelinin müvekkilinin babası tarafından ödendiğini, babası tarafından yapılan bu ödemelerin müvekkiline bağış niteliğinde olduğunu, davalı tarafından müvekkilinin babasına geniş yetkiler içeren vekâletname verildiğini, bu vekâletnameye istinaden müvekkilinin babası ile bir şirket arasında düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, taşınmazda inşaat yapım işlerine başlandığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, evlilik birliği içerisinde davalı tarafından edinilen taşınır ve taşınmazların tespiti ile müvekkilinin katılım payının hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı erkek vekili 08.11.2018 tarihli dilekçe ile; müvekkilinin davaya konu taşınmaza ilişkin kişisel malları ile karşıladığı değer artış payı olarak, bilirkişi raporunda tespit edilen 1.210.000,00 TL ile davalının TEB Bankasında bulunan hesabına ilişkin 486,49 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde, davalı adına kayıtlı bulunan Karaköprü ilçesi 4175 ada 4 nolu parsel üzerinde yer alan bağımsız bölümlerin ve TEB Bankasında bulunan hesabına ilişkin katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkiline, 1/2 hissesinin ise davacının teyzesine ait olduğunu, müvekkilinin kendi hissesini 550,000,00 TL ile aldığını, bu paranın 400.000,00 TL'sinin daha önce satılan dairenin satış bedeli olduğunu, ayrıca kredi kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2018 tarih ve 2014/787 E., 2018/1026 K. sayılı kararı ile; davaya konu taşınmaz yönünden; taşınmazın bağış suretiyle edinilmesi, bir kısım bedelinin de davalının kişisel malları ile karşılanması nedeniyle davalının kişisel malı olduğu ve tasfiyeye dahil edilemeyeceği gerekçesiyle davacının Şanlıurfa ili, Karaköprü İlçesi, 4175 ada ve 4 parselde bulunan tüm bağımsız bölümler üzerinde davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazların mal rejiminin tasfiyesi kapsamında değerlendirilmesi talebinin reddine, davalı nezdinde TEB/banka hesabında bulunan 972.98,00 TL' den 486.49,00 TL olarak belirlenen davacının katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili; davaya konu taşınmazın müvekkilinin babası tarafından davalıya bağışlanmasının söz konusu olmadığını, Mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, davalı tarafın bağış konusunda savunmasının bulunmadığını ileri sürerek reddedilen yönlerden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 17.01.2020 tarih ve 2019/2758 E., 2020/89 K. sayılı kararı ile; davacının, Şanlıurfa ili ... ilçesi 4175 ada 4 nolu parselin 1/2 hissesinin bedelinin babası tarafından ödenerek alındığını ve taşınmazın davalı adına tescil edildiğini belirterek, önce bu taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep ettiği, bu talebini ıslah dilekçesi ile değer artış payı talebine dönüştürdüğü, ayrıca davalının evlilik birliği içerisinde edindiği mal varlığı nedeniyle katılma alacağı talebinde bulunduğu, davalının savunmasında, davaya konu taşınmazın evlilik birliğinden önce edindiği taşınmazın satış bedeli olan 400.000,00 TL ile çektiği 150.000,00 TL kredi olmak üzere toplam 550.000,00 TL'ye alındığını belirttiği, Mahkemece davaya konu taşınmazın bedelinin bir kısmının davalının ziynet eşyası ile alındığını, geriye kalan bedelin ise davalıya bağışlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, tarafların iddia ve savunmalarında ileri sürdükleri iddialar ile ilgili davanın esasına etki eden hiçbir delil toplanmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davasının kısmen kabulü ile; Şanlıurfa ili, Karaköprü ilçesi, Karaköprü mahallesi 4175 ada, 4 parselde kayıtlı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün 1/2 hissesine ve 5, 11, 14, 18 nolu bağımsız bölümlere ilişkin 1.188.341 TL değer artış payı alacağı ile davalı adına TEB nezdinde banka hesabında bulunan 972,98 TL'nin 486,49 TL'sinin katılma alacağı olarak karar tarihinden itibaren (14/01/2022) işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; duruşmadaki beyanlarının tutanağa düzgün olarak aktarılmadığını, taşınmazların karar tarihine en yakın tarihteki rayiç değerlerinin hesaplanmadığını, bu taleplerinin yerinde görülmemesi halinde dava değerine dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; değer artış payı alacağının miktarı ve faizin başlangıç tarihi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın müvekkili tarafından evlilik öncesinde satın aldığı taşınmazın satılmasından elde edilen para ile satın alındığını ve müvekkili adına tapuya tescil edildiğini ileri sürerek; kabul edilen değer artış payı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın 1/2 hissesinin 17.05.2013 tarihinde satın alma yoluyla davalı adına tescil edildiği, davacının davaya konu taşınmazın alım bedelinin babası tarafından, davalının da evlilik öncesi edindiği Şanlıurfa ili, ... ilçesi, 1937 ada, 12 parsel, 9 nolu bağımsız bölümün satış bedeli ve çekilen kredi ile karşılandığını iddia ettiği, davalının satıldığını bildirdiği taşınmazın 27.08.2013 tarihinde davacı adına tescil edildiği, bilahare davacı tarafından 16.09.2013 tarihinde ...'a satış suretiyle devredildiği, davaya konu taşınmazın alındığı tarih ile davalının evlilik öncesi edindiğini iddia ettiği taşınmazın satış tarihi ve davacının babası tarafından davaya konu taşınmazın satın alındığı tarihte satıcıya ödediği 900.000,00 TL dikkate alındığında, davalının davaya konu taşınmazın kişisel malı olduğunu veya taşınmazın davacının babası tarafından kendisine bağışlandığını ispatlayamadığı, her ne kadar Mahkemece davaya konu taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri tespit edilmeden karar verilmiş ise de, davacı vekilinin 14.01.2022 tarihli duruşmadaki "davamızın kabulüne karar verilsin, araştırılacak başkaca bir husus kalmamıştır, taşınmazlar yönünden yeniden rapor alınmasını talep etmiyoruz. 19.04.2018 tarihli rapor ve 08.11.2018 tarihli ıslah dilekçemiz doğrultusunda davamızın kabulüne karar verilsin" şeklindeki imzalı beyanı dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı ve davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla değer artış payı alacağının miktarı ve faizin başlangıç tarihi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, değer artış payı yönünden güncel bilirkişi raporu alınmamasının yerinde olup olmadığı, değer artış payı alacağının miktarı ve faiz başlangıcı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.