"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1070 E., 2023/1696 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/281 E., 2022/857 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre kadının ziynet alacağı davasında kabul edilen ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı karşı davacı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı-karşı davacı erkek vekilinin sair yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiklerini, 12 yaşında ortak bir çocukları bulunduğunu, müvekkilinin ev hanımı, kocanın ise devlet memuru olduğunu, davalı kocanın evlendiğinden 2-3 ay sonra şiddet uygulamaya başladığını, evin hiçbir ihtiyacını karşılamadığını, 1 TL dahi vermediğini, müvekkilinin hamileyken 6-7 ay emlakçıda çalıştığını, evin giderlerini karşılamak için daha sonra da iş bulunca temizliğe gittiğini, kocanın devlet memuru olduğunu ve yeterli geliri olduğu halde eşine ve çocuğuna katkıda bulunmadığını, kadının evlere temizliğe giderek kazandığı paraya da ortak olduğunu, kocanın ortak çocuğun doğumunda doğum masraflarını bile üstlenmediğini, çocuğun, annenin ailesinin yanında dünyaya geldiğini, kocanın, kadının temizlikten kazandığı paraları da aldığını, mutfak malzemelerinin kullanılmasını engellemek için odaya kilitlediğini, evin doğal gaz vanalarını söktüğünü, bu olaylar nedeniyle kadının ailesinin yanına Ankara'ya gittiğini, kocanın 9 ay sonra barışmak için geldiğini, tarafların tekrar bir arada yaşamaya başladıklarını, kocanın 1 ay eşi ve çocuğuyla ilgilendiğini, daha sonra tekrar eski alışkanlıklarına döndüğünü, müvekkili bu durumdan rahatsızlığını dile getirince kocanın şiddet uygulayarak müvekkilini evden kovduğunu, kocanın müvekkiline iftira attığını, eve gelen misafirlerle ve kadının akrabaları ile kadın arasında ilişki yaşandığını söylediğini, kadının tazminatsız ve masrafsız boşanmasını sağlamak için kocanın zindan hayatı yaşattığını, müvekkilini "ailene seni kötü söylerim, iftira atarım" diye tehdit ettiğini, kocanın sahte facebook hesabı açıp müvekkilinin arkadaşlarına istek yolladığını, yine müvekkilinin cep telefonundan mesaj gönderdiğini, ayrıca kendi facebook hesabında da kişisel durumunu boşanmış olarak gösterdiğini, evlilik süresince 2 ev ve 1 araba aldığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının koca tarafından müvekkilinden alındığını ve iade edilmediğini iddia ederek, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası takdirine, müvekkilini yararına 50.000,00 TL maddî, 150.000 TL manevî tazminata hükmedilmesine, karşı taraf uhdesinde kalan ziynet eşyalarının aynen iadesine, bu mümkün olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsiline, ... plakalı aracın değeri üzerinden mal rejminin tasfiyesi kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL belirsiz alacağın faizi ile birlikte tahsiline, kocaya ait olan ancak ablası üzerine kayıtlı 2 adet taşınmazın belirlenerek 100,00 TL belirsiz alacağın faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının fiziksel şiddet iddialarının gerçek dışı olduğunu, kadını kocasının değil kuaförü ....' nin dövdüğünü, kadının herhangi bir işte çalışmadığını, zamanını gezerek harcadığını, oysa çalışıyorum diye Kemal U'unn yanına gittiğini, kocanın bu şahsın eve gelmesini istemediğini eşine söylediğini, ancak eşinin sözünü dinlemediğini, kadının ortak çocuğu ailesinin yanında doğurmak istemesi sebebiyle Ankara'ya gittiğini, kadının kocayı ... ve harici kişilerle aldattığını, değişik arkadaşlarını eve getirmesi sebebiyle komşularının da şikayetçi olduğunu, kadının ziynet eşyalarını düğünden sonra kendi ailesinin yanına bıraktığını, kocanın düğünden sonra da ziynet aldığını, kadının bunları da ailesinin yanına götürdüğünü, kocanın yetiştirme yurdunda büyüdüğünü, aile ortamının özlemini çektiğini, kendi çocuğunun da bu şartlarda yaşamaması için eşinin yaptığı davranışları sineye çektiğini, ancak son yaşanan olaydan sonra, evlilik birliğinin kendiliğinden çöktüğünü, kadının kocayı bir gelir kapısı olarak gördüğünü, güleryüz göstermediğini, bir kap sıcak yemek yapmadığını, taraflar arasında 10 yıldır karı koca ilişkisi yaşanmadığını, kadının 7 değişik erkekle ilişki yaşadığını, ev sahibinin ve komşularının şikayeti üzerine kovulduğunu ileri sürerek tarafların boşanmalarına, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat takdirine, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir/iştirak nafakası takdirine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı-karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenen erkeğin tanıklarının görgüye dayalı anlatımlarıyla; davacı-davalı kadının herhangi bir işte çalışmadığı halde eşi ve çocuğuyla yeterince ilgilenmediği, kocasına güler yüz göstermediği; buna karşılık kadının tanıklarının görgüye dayalı anlatımlarıyla da kocanın eve yeterince para bırakmadığı, ailesinin geçimini ve ihtiyaçlarını yeterince sağlamadığı, kadının kullanımına engel olmak için evdeki doğalgaz vanasının kelebeğini söktüğü, kadının telefon hattını ve sosyal medya hesabını ele geçirerek haberi ve rızası dışında başkalarına mesaj attığı, kadınla ve çocukla ilgilenmediği, kadının başkalarıyla ilişkisi olduğunu iddia ettiği, bu hususu aileye söylemekle tehdit ettiği; yine sunulan sosyal medya paylaşımları itibariyle kocanın facebookta boşanma sonuçlanmadan kendisini boşanmış olarak gösterdiği; bu itibarla taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenilemeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve bu duruma erkeğin yukarıda sayılan ağır kusurlu davranışlarıyla sebebiyet verdiği, kadının gerçekleşen olaylarda hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına; ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesis edilmesine, velâyeti anneye bırakılan çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir, 750,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, 650,00 TL yoksulluk nafakası ve 40.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata; erkeğin tazminat talebinin kadının ziynet alacağının kısmen kabulü ile 5 adet 22 ayar 25 gram bilezik bedeli 20.062,50 TL, 3 adet 13 gram 22 ayar bilezik bedeli 6.259,50 TL, 1 adet 14 ayar 4 gram künye bedeli 412, 00 TL, 1 adet 14 ayar 8 gram zincir bedeli 824,00 TL, 2 adet 14 ayar 6 gram yüzük bedeli 618,00 TL, 1 adet 14 ayar 4 gram beştaş yüzük bedeli 412,00 TL, 1 çift 14 ayar 3 gram küpe bedeli 309,00 TL olmak üzere toplam 28.897,00 TL'nin; 100,00 TL'sinin dava tarihi olan 03/05/2018 tarihinden, 28.797,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 14.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, mal rejimine yönelik taleplerinin tefriki ile başka bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, kadının davası ve ekleri, kendi tazminat isteğinin reddi, ziynet alacağı davası yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, kadının davası ve ekleri, kendi tazminat isteğinin reddi, ziynet alacağı davası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 1 inci, 2 nci ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 190 ıncı ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.