"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2477 E., 2023/1160 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/398 E., 2022/482 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; daha önce 23.02.2016 tarihinde evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma davası açtığını, iş bu dava Malatya 1. Aile Mahkemesi 2016/184 E. 2017/321 K. sayılı dosyası ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın 11.05.2017 tarihinde kesinleştiği ve o tarihtin itibaren farklı illerde yaşadıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evi terk ettiğini, sadakatsiz olduğunu, başka bir kadından çocuğu olduğunu ileri sürerek boşanmaya itirazlarının olmadığını belirterek, kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata, çocuk ... yararına 500,00 TL tedbir ve çocuk ... yararına 500,00 TL yardım nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tarafından açılan ve kadının kusurunun ispatlanmaması nedeniyle reddedilen davanın kesinleşmesinden itibaren 3 yıldır bir araya gelmedikleri, erkeğin bir başka kadından çocuğu olduğu, sadakatsiz davranarak boşanmaya sebepy olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, ... yararına aylık 300,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, çocuk ... dava tarihinde ergin olduğundan yardım nafakasına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına 25.000,00 TL manevî tazminat karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın niteliği itibariyle kusur belirlemesinin ve tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, manevî tazminat ve nafakalar yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı kadının ispatlanmış kusurunun bulunmadığı, davacı erkek tarafından öncesinde açılan Malatya 1. Aile Mahkemesinin 2016/184 E. 2017/327 K ve 04.04.2017 tarihli kararı ile boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 11.05.2017 tarihinde kesinleştiği, tarafların kararın kesinleşme tarihinden itibaren 3 yıl süre ile biraya gelmedikleri, birlikte yaşamadıkları sabit olduğu; delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği; çocuk ... İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden sonra 19.07.2022 tarihi itibari ile 18 yaşını bitirerek olduğu, hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına, tedbir nafakasının ...’nin 18 yaşını bitirip ergin olduğu, 19.07.2022 tarihine kadar devamına karar verilmesinin gerektiği; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat miktarı az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; iştirak nafakasının kaldırılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata, ... yararına hükmedilen tedbir nafakasının ergin olduğu tarihe kadar devamına; tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davanın konusu itibariyle kusur değerlendirmesinin yapılmasının hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına göre açılan boşanma davasında kusur değerlendirmesinin yapılıp yapılamayacağı ile tazminata hükmedilmesinin hatalı olup olmadığı ile tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.